Türkisch Beispielsätze mit "dışında"

Lernen Sie, wie man dışında in einem Türkisch Satz verwendet. Über 100 handverlesene Beispiele.

Probieren Sie die Mate Mac-App aus

Übersetzen Sie in Safari und anderen macOS-Apps mit einem Klick.

kostenlos ausprobieren

Probieren Sie die Mate iOS-App aus

Übersetzen Sie in Safari, Mail, PDFs und anderen Apps mit einem Klick.

Probieren Sie die Mate Chrome-Erweiterung aus

Doppelklick-Übersetzung für alle Websites und Netflix-Untertitel.

Kostenlos ausprobieren

Probieren Sie Mate-Apps aus

Installieren Sie es in Chrome (oder einem anderen Browser) auf Ihrem Computer und lesen Sie das Internet, als gäbe es keine Fremdsprachen.

Kostenlos ausprobieren

Go büyük ihtimalle benim ülkemdeki en popüler Japon oyunu olsa da o bile bazı üniversite öğrencileri dışında pek bilinmiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, yurt dışında eğitim aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yurt dışında eğitim görmekteyim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Her şahsın, gerek kendisi gerekse ailesi için, yiyecek, giyim, mesken, tıbbi bakım, gerekli sosyal hizmetler dahil olmak üzere sağlığı ve refahını temin edecek uygun bir hayat seviyesine ve işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, ihtiyarlık veya geçim imkânlarından iradesi dışında mahrum bırakacak diğer hallerde güvenliğe hakkı vardır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Gelecek yıl yurt dışında eğitim almak istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yenilikçiler televizyonun dışında düşünüyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yeni metot ideal olmanın dışında bir şeydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

İspanyolca dışında İngilizce de konuşabiliyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Batı Berlin, Sovyet kontrolünün dışında kalacaktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hiç yurt dışında bulundun mu?
Translate from Türkisch to Deutsch

Babasının yurt dışında öldüğü söyleniyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun dışında başka hiç kimse partiye gelmedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Öldürmenin dışında bir şey yapacaktır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yurt dışında bir gezi size yarar sağlayacaktır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yurt dışında seyahat şimdi daha popüler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yurt dışında seyahat etme fırsatım oldu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yurt dışında bir geziye davet edildim, ama ben gitmek istemiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yurt dışında seyahat söz konusu değil.
Translate from Türkisch to Deutsch

Eğer yurt dışında ilk yaşama deneyiminse, Kanada gidilecek iyi bir yerdir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yurt dışında hiç bulunmadım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yurt dışında eğitim görerek, öğrenciler diğer görgü ve gelenekler ile temas kurabilirler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yurt dışında öğrenim yapmaya karar verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, anne ve babası dışında herkesten eleştiri kabul eder.
Translate from Türkisch to Deutsch

İngilizcenin dışında, aynı zamanda matematik öğretir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir köpeğin dışında, bir kitap insanın en iyi arkadaşıdır. Bir köpeğin içinde, okumak için çok karanlıktır.
Translate from Türkisch to Deutsch

O çok saçma. Bir aptalın dışında ona kimse inanmaz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Üç gün boyunca bir şey yememişti, adamın gıda dışında herhangi bir şey hakkında düşünme sorunu vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, ülke dışında olduğu için sık sık Skype kullandı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Biz kitabın dışında bir şey bırakmadık.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu alanın dışında yürümeyin.
Translate from Türkisch to Deutsch

Benim dışında herkes meşgul.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun kulağının dışında büyüyen çirkin tüyleri var.
Translate from Türkisch to Deutsch

İstasyonun dışında eski bir arkadaşıma rastladım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sana bunun dışında bir şey vereceğim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben önümüzdeki yıl yurt dışında öğrenim yapmak niyetindeyim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ders çalışmanın dışında herhangi bir şey yapar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom normal çalışma saatlerinin dışında çalıştığında %50 zamlı aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un dışında herkes mevcuttu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un dışında kimle görüşmeliyim?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un tam Boston'un dışında bir sürü arsaya sahip.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un Boston'un hemen dışında küçük bir çiftliği var.
Translate from Türkisch to Deutsch

İnsanların yiyecek için avlanmanın dışında yapacakları çok az şeyleri vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O gider ve sınıfın dışında oturur ama gülmeyi durduramaz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom hâlâ kasabanın dışında.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ülke dışında.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un dışında herkes Mary'yi bir hırsız olmakla suçladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary'nin dışında odada hiç kimse yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dün Tom ve Mary dışında hiç kimse gelmedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yurt dışında öğrenim görüyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Almanya, Rusya'nın savaşın dışında kalmasını istiyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Amerika Birleşik Devletleri savaşın dışında kalmayı umut ediyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yurt dışında olsam ve param bitse, ben daha fazla istemek için ailemi ararım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben onun bir piyanist olması dışında onun hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

O gün eve gelmemesinin dışında bir şey bilmiyoruz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom odanın dışında tepindi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom çok uzun bir süredir yurt dışında yaşamaktadır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, yurdunun dışında kilitli kaldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom gitar çalmanın dışında çok az şey yapar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Polisler Tom'un yatak odası penceresinin dışında herhangi bir ayak izi bulamadılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, iki yıllığına yurt dışında eğitim görme ayrıcalığına sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, yıllarca yurt dışında yaşadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, hiç yurt dışında bulunmadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Depo, bir mobilya parçası dışında boştu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Arkadaşlarımdan biri yurt dışında aldığı bütün oyuncak bebekleri bana gösterdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Anne ve babasının dışında, hiç kimse şüpheliyi savunmadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, kitap okumanın dışında çok az şey yapar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun büyük geliri ona her yıl yurt dışında seyahat etmesini mümkün kılıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom alışılmış şeylerin dışında neredeyse asla bir şey yapmaz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Nancy tek başına yurt dışında yaşamayı istemiyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Anderson ailesi dışında herkes gelecek Perşembe akşamı partiye gidiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kimse John ve Dick dışında partiye gelmedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Gabriel sıcak çorba ve biraz şerinin dışında bir şey almadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary ve John'un dışında odada kimse yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un dışında birinin o işi almayı istemesi pek olası değil.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, penceresinin dışında cıvıl cıvıl kuş sesleri duyabiliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom odasının dışında gürültü olduğu için iyi uyuyamadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun dışında hepsi geldi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O yurt dışında yaşıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yurt dışında eğitim yapmak istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, ofisin dışında.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hiç yurt dışında bulunmadım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Görüntü odak dışında.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben yurt dışında öğrenim görmeye karar verdim.
Translate from Türkisch to Deutsch

O yurt dışında seyahat etmeyi sever.
Translate from Türkisch to Deutsch

Amcan hâlâ yurt dışında mı?
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun dışında bir şey yapacağım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kapının dışında bekledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yurt dışında ne kadar süre kaldın?
Translate from Türkisch to Deutsch

On yıl yurt dışında yaşadım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Balık suyun dışında yaşayamaz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Babam şehir dışında yaşıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben on yıl yurt dışında yaşadım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Babam asla yurt dışında bulunmadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bütün çikolata kutusunun dışında kiraz likörleri onun gözdeleridir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Birkaç günlüğüne kasabanın dışında olacağım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun babasının yurt dışında olduğunu duyuyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Lütfen evin dışında bekle.
Translate from Türkisch to Deutsch

Arkadaşlarımdan biri yurt dışında öğrenim görüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yurt dışında eğitim yapmak için para biriktiriyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu yıl defalarca yurt dışında bulundum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sehen Sie sich auch die folgenden Wörter an: Nasılsınız, parlayan, altın, kılıcım, Singapurluyum, Banyo, Okulun, Büyükbaban, Deden, Aşağıdaki.