Lernen Sie, wie man boşa in einem Türkisch Satz verwendet. Über 100 handverlesene Beispiele.
Übersetzen Sie in Safari und anderen macOS-Apps mit einem Klick.
Übersetzen Sie in Safari, Mail, PDFs und anderen Apps mit einem Klick.
Doppelklick-Übersetzung für alle Websites und Netflix-Untertitel.
Kostenlos ausprobierenInstallieren Sie es in Chrome (oder einem anderen Browser) auf Ihrem Computer und lesen Sie das Internet, als gäbe es keine Fremdsprachen.
Kostenlos ausprobieren
Bütün gün boşa kürek salladı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bütün bir günü boşa geçirdi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Genç insanlar boşa zaman harcamaya eğilimlidir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Domuzun hiçbir parçası boşa gitmedi.
Translate from Türkisch to Deutsch
McClellan zamanı boşa harcamadı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sizce ben zamanımı boşa harcıyor muyum?
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom hayatının büyük kısmını boşa geçirdiğine pişman oldu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un bir giyim mağazası açma çabaları boşa gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu şekilde, çok fazla zamanı boşa harcarız.
Translate from Türkisch to Deutsch
Zaman boşa geçiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Zamanını ve paranı boşa harcama.
Translate from Türkisch to Deutsch
Zamanını boşa harcıyorsun.
Translate from Türkisch to Deutsch
Zamanı boşa harcamayı bırakalım ve bu işe devam edelim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Zamanı boşa harcamamak için dikkatli olmalısın.
Translate from Türkisch to Deutsch
Zamanı boşa harcamamak için acele edelim.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, zamanını boşa harcar.
Translate from Türkisch to Deutsch
Zamanını boşa harcaman iyi değildir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom Mary'ye zamanını boşa harcadığını söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un boşa geçirecek çok zamanı yok.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yıllarca süren çaba boşa gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Aşk asla boşa gitmez.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bir sürü zamanı boşa harcıyoruz.
Translate from Türkisch to Deutsch
Paranı boşa harcama.
Translate from Türkisch to Deutsch
Nefesinizi boşa harcamayın.
Translate from Türkisch to Deutsch
Biz boşa zaman geçirmeye eğilimliyiz.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un boşa harcayacak zamanı yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Müttefikler hiç boşa zaman harcamadı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Boşa geçirecek çok az zamanımız var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Paramı boşa harcamayacağım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onu okuyarak zamanımı boşa harcamamalıydım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yiyeceğin boşa gittiğini görmekten hoşlanmıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bir sürü zaman boşa gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch
İnsanlara "Lise yıllarında en çok pişman olduğunuz şey nedir?" diye sorduğumda, hemen hemen hepsi aynı şeyi söylerler: Zamanımızın çoğunu boşa harcadık.
Translate from Türkisch to Deutsch
Boşa harcayacak bir an bile yok.
Translate from Türkisch to Deutsch
Boşa zaman harcamayı durdurmalısın.
Translate from Türkisch to Deutsch
Burada suyu boşa harcamak yasal değildir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Babam zamanını boşa harcamaz.
Translate from Türkisch to Deutsch
Genç olmasına rağmen vaktini boşa harcamaz.
Translate from Türkisch to Deutsch
Boşa zaman kaybını onaylamadı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Hayal kurarak bir sürü zamanı boşa harcarım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tek bir yeni boşa harcamayı göze alamam.
Translate from Türkisch to Deutsch
Zamanı boşa harcamanı uygun bulmuyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tokyo harekete geçmede boşa zaman geçirmedi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Vaktimizi ve paramızı boşa harcamasak iyi olur.
Translate from Türkisch to Deutsch
Parasını boşa harcadığına üzülüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Annem bana parayı boşa harcamamamı öğretti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Çabaları boşa çıktı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom zamanını boşa harcıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Boşa zaman harcıyoruz.
Translate from Türkisch to Deutsch
Zamanımı boşa harcama.
Translate from Türkisch to Deutsch
Vaktimi boşa mı harcıyorum?
Translate from Türkisch to Deutsch
Zamanımı boşa harcıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Zamanını boşa harcama.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bütün bu gereksiz tekrarla zamanını boşa harcıyorsun bu yüzden bize uzun soluklu bir açıklama yap.
Translate from Türkisch to Deutsch
Suyu boşa harcıyorsun.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bence zamanınızdan yeterince boşa harcadık.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bence zamanımızdan yeterince boşa harcadık.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bence zaten bir sürü zamanı boşa harcadık.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onun bütün çabaları boşa gider.
Translate from Türkisch to Deutsch
Zamanımı boşa harcadığımı anlıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sadece Tom'un zamanını boşa harcadığını görmekten nefret ediyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sanırım Tom'u bize yardım etmesi için ikna etmeye çalışarak boşa zaman harcıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom tepki vererek zamanı boşa harcamak istemedi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom bir saniye bile boşa harcamadı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom boşa zaman harcamadı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom kaynakları boşa harcıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Boşa zaman harcamazsın.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom boşa zaman harcamaz.
Translate from Türkisch to Deutsch
Cephaneyi boşa harcıyorsun.
Translate from Türkisch to Deutsch
Paramızı ihtiyacımız olmayan şeyler için boşa harcamamıza gerek yok.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sanırım zamanını boşa harcıyorsun.
Translate from Türkisch to Deutsch
Gençliğini boşa harcama, yoksa sonra üzülürsün.
Translate from Türkisch to Deutsch
Zamanımı boşa harcamam.
Translate from Türkisch to Deutsch
Mary boşa zaman harcamaz.
Translate from Türkisch to Deutsch
Boşa harcayacak zamanım yok.
Translate from Türkisch to Deutsch
Zamanımızı boşa harcıyoruz.
Translate from Türkisch to Deutsch
Değerli zamanımızı boşa harcıyoruz.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom yeteneklerini boşa harcıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom zamanımızı boşa harcadığı için özür diledi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Vaktimizi boşa harcıyorsun.
Translate from Türkisch to Deutsch
Değerli zamanı boşa harcıyorsun.
Translate from Türkisch to Deutsch
Nefesini boşa harcıyorsun.
Translate from Türkisch to Deutsch
Paranı ve vaktimi boşa harcıyorsun.
Translate from Türkisch to Deutsch
Zamanımızı boşa harcamasan iyi olur.
Translate from Türkisch to Deutsch
Keşke çok fazla zamanı boşa harcamasaydım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Umarım zamanımızı boşa harcamıyorsunuz.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom bir sürü alakasız ayrıntıları bildirerek zamanımızı boşa harcadı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Güneşe göre bir evin yönünü değiştirerek evi ısıtmak ya da soğutmak için gerekli ya da boşa harcanmış enerjinin yüzde otuzunu tasarruf edebilirsiniz.
Translate from Türkisch to Deutsch
Vaktimi boşa harcamayacağım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom Mary'ye zamanını boşa harcamamasını söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom Mary'ye John'u yardım etmesi için ikna etmeye çalışarak zamanını boşa harcamamasını söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Burada boşa zaman harcıyoruz.
Translate from Türkisch to Deutsch
Çok fazla insan değerli vaktini boşa harcar.
Translate from Türkisch to Deutsch
Boşa geçen zamanı telafi etmek zor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Kısacası, tüm çabalarımız boşa gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Zamanımı boşa harcamamalıydım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Lütfen zamanımı boşa harcama.
Translate from Türkisch to Deutsch
Boşa kürek sallıyorsun!
Translate from Türkisch to Deutsch
Zamanını o işe yaramaz kimse için boşa harcıyorsun!
Translate from Türkisch to Deutsch
Boşa geçirecek zamanım yok.
Translate from Türkisch to Deutsch
Boşa harcayacak hiç vaktim yok.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sehen Sie sich auch die folgenden Wörter an: Bill'in, zayıflığından, istifade, etti, Bill, kadar, yaşlı, genç, telaşlıydı, ki.