Onun saldırgan olduğunu herkes biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun iyi İngilizce konuşabildiğini herkes biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bayan Baker çok yakında genç adamın ayrılmak zorunda kalacağını biliyordu, yatmaya gitmeden önce arabasını gece için uygun bir yere parkedebilmek için genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Herkes şarkıyı biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben hariç herkes onu biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, onun çocukluğundan beri, bir polis olmayı istediğini biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Japonya savaşı kazandığını biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar metali demir cevherlerinden nasıl eriteceğini biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bunun olacağını biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin kızgın olacağını biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom onun imkansız olduğunu biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom başından beri sürpriz parti hakkında biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom katilin kim olduğunu biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom çocuk hırsızlarının kim olduğunu biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom hikayenin gerçek olmadığını biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin aklında bir şey olduğunu biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, Mary'nin vazgeçmeyeceğini biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin samimi olmadığını biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin paspasın altında bir anahtar bıraktığını biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin çok iknaedici olabildiğini biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin onu aşağıya bırakmayacağını biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin mutlu olmadığını biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'yi hastaneye gitmesi için ikna etmenin zor olacağını biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin araba süremeyecek kadar yaşlı olduğuna ikna etmenin zor olacağını biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, Mary'ye güvenebileceğini biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kesinlikle yaptığının yasa dışı olduğunu biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary Tom'a elbisesi hakkında ne düşündüğü sordu, fakat o gerçekten ne düşündüğünü ona söylemekten daha iyisini biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Böylesina aptal bir soru sormaktan daha iyisini biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun yüreğinde, Tom onun asla dönmeyeceğini biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Maria onun ne adını ne de telefon numarasını biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, John'un onu sevdiğini biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom nereye gideceğini biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O kazanamayacağını biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O bir bıçağı biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Birkaç öğrenci onun adını biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, zaten hikayeyi biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin zengin olduğunu biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin meşgul olduğunu biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O da çok şarkı biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin onu sevdiğini biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Az sayıda insan plan hakkında biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Polis onun sıcak bir madde olduğunu biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, onunla tartışmaktan daha iyisini biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ona baktı ve onun kızgın olduğunu biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O gençleri biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, onu başından beri biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Herkes onun yeteneğini biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin geç geleceğini biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tesadüfen adresini biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin bir öğretmen olduğunu biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Herkes onun geri dönmeyeceğini biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun onları sevmediğini insanlar biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin elinden geleni yaptığını biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin ne karakterde bir kadın olduğunu biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom mağarada neyin saklı olduğunu biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yaşamak için çok daha uzun zamanı olmadığını biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Haberi biliyordu ama kendisine sakladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, Mary'nin bir parti verdiğini biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ne yapması gerektiğini biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Her sonun bir başlangıç olduğunu biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un Mary'ye söylemesine gerek yoktu. O zaten biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ne biliyordu?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom riskleri biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Herkes bu şarkıyı biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom geldiğimi biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'a söylemem gerekmiyordu. O zaten biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un Fransızcayı iyi konuşabildiğini herkes biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom öylesine yaşlıydı ki köydeki en yaşlı bile önceleri onu yaşlı bir adam olarak biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bile onu biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Herkes onu biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bir şey biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bunu biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom her şeyi biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom daha iyi biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yanlış olan bir şeyi biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, Mary'nin tehlikede olduğunu biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ne yaptığını biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom gönüllü olduğunda riskleri biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin John'u öptüğünü biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin John'u tehdit ettiğini biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom önceden riskleri biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin nasıl hissettiğini tam olarak biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom garip bir şey olduğunu biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bunun yapacak doğru şey olduğunu biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ne yaptığını tam olarak biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ne söyleyeceğini tam olarak biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kendisine hakaret edildiğini biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ne söyleyeceğini biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin bavulunda ne olduğunu biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Her nasılsa, Tom biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom onlara ihtiyacım olduğunu biliyordu ama onları bana vermeyi reddetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ölmek üzere olduğunu biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bir şeylerin yanlış gittiğini biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kötü bir şey olduğunu biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin gerçekten dikkat etmediğini biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin alaycı olduğunu biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom aramak için çok geç olduğunu biliyordu ama yine de aradı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kaldırımda yürümenin daha emniyetli olduğunu biliyordu ama yolun merkezinde yürüdü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom orada olacağımı biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom uyanık olacağımı biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sabah 2.30'da uyuyacağımı biliyordu ama yine de aradı.
Translate from Türkisch to Deutsch