Son zamanlarda, ona maaş çekini zamanında vermiyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Zamanında gelemediği ortaya çıktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Uçak zamanında kalktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onların zamanında geleceğine inanabilirsin.
Translate from Türkisch to Deutsch

Viking zamanında Grönland bugünkünden daha yeşildi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir trafik sıkışıklığı yakalanmazsak, sanırım zamanında orada olacağız.
Translate from Türkisch to Deutsch

Trafik sıkışıklığına yakalanmazsak, sanırım onu zamanında yapacağız.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, öğle yemeğinde zamanında olmak için babasına söz verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Zamanında olmak istiyorsan, 11:00'e kadar orada olmalısın.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, İşi zamanında yaptırabilmek için bütün gece çalıştı.
Translate from Türkisch to Deutsch

İşi zamanında bitirtebilecek misin?
Translate from Türkisch to Deutsch

Zamanında vuruş olmasaydı, bizim takım oyunu kaybetmiş olurdu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Trene zamanında yetişmek için acele etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hepsinin zamanında geleceğini umuyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Okula tam zamanında vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, son tren için tam zamanında geldi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yılın bu zamanında bir sürü karımız var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yılın hangi zamanında genellikle sahilde zaman geçirmek istersin?
Translate from Türkisch to Deutsch

Evden biraz daha erken çıksaydın, zamanında olurdun.
Translate from Türkisch to Deutsch

İstasyon buradan yakın. Tren için zamanında olacaksın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Biz, zamanında istasyona varmak istiyorsak acele etmeliyiz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Acele et, ve zamanında okulda olacaksın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Erken kalk ve zamanında ol.
Translate from Türkisch to Deutsch

Randevuya zamanında yetişeyim diye taksiye bindim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Otobüs her zaman zamanında gelmez.
Translate from Türkisch to Deutsch

Polinom zamanında bu problemi çözebilecek bir algoritma henüz bulunmadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

İşe zamanında başlamalısın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un buraya zamanında geleceğinden şüpheliyim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Biz istasyona zamanında vardık.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun zamanında buraya gelmesinin ertelenmesi bir trafik kazası yüzündendir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben ilk otobüse zamanında yetişmek için aceleyle kahvaltı yaptım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Terfinin zamanında ve haklı olduğundan eminim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Fakat senin yardımın için zamanında bitirmemeliydik.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun zamanında gelme olasılığı çok yoktur.
Translate from Türkisch to Deutsch

İşbirliğin olmasaydı, işi zamanında bitiremezdim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom onu sevmek için zamanında geldi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom asla zamanında varmaz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yuriko boş zamanında çiçekleri düzenler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Zamanında gelmediği için Tom Mary'ye özür dilemelidir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'yi zamanında gelmediği için azarladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

John'un zamanında geldiğini hayal bile edemiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom boş zamanında ne yapar?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom şu an en güzel zamanında.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom asla zamanında gelmez.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin zamanında geleceğine güvenebiliyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary son tren için tam zamanında oradaydılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ev ödevini zamanında bitirtemeyecek gibi görünüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, onu zamanında yapacağını söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom genellikle zamanında gelir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom tam zamanında geldi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tam zamanında geldin.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben zamanında orada olduğum için şanslıydım.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, zamanında varmak için koştu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Biz zamanında eve varamayacağız.
Translate from Türkisch to Deutsch

Zamanında varma olasılığımız var mı?
Translate from Türkisch to Deutsch

Biz zamanında limana varamayacağız. Kestirmeden gidelim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Zamanında oraya varmazsın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben zamanında istasyona vardım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Biz zamanında orada olmak zorundayız, bu yüzden yarın beni bekletme.
Translate from Türkisch to Deutsch

Maalesef onları zamanında bitiremem.
Translate from Türkisch to Deutsch

Oraya zamanında varacağından emin olmalısın. Eğer geç kalırsan, Tom on dakikadan fazla beklemez.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom raporunu yazmayı zamanında bitirebildi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom zamanında ödeme yapan tek kişidir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom işleri asla zamanında yaptırmayan bir üne sahip.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom işleri asla zamanında yaptırmamakla ünlüdür.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom tam zamanında havaalanına vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom tam zamanında oraya vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom açış konuşması için zamanında burada olacağına beni temin etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin faturalarını zamanında ödeyeceğini varsaydı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom tam zamanında vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ne olursa olsun, Tom her zaman zamanında gelir.
Translate from Türkisch to Deutsch

İnşallah Tom buraya zamanında gelir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Doktor tam zamanında vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Derhal başla, ve zamanında orada olacaksın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Derhal başla, ve zamanında derste olacaksın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ailem, benim büyük büyükbabamın zamanında Tokyo'da yaşamak için geldi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Eğer erken kalkarsan okula zamanında varabilirsin.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kriz zamanında nasıl para kazanıldığını bilen biri var mı?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom zamanında geldi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom neredeyse yerlere her zaman zamanında varır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Öğretmenin ev ödevini zamanında yapmadığı için Tom'un özrünü kabul etmesi çok zayıf bir olasılıktır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un zamanında buraya varıp varmayacağını merak ediyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bob'ın zamanında gelip gelmeyeceğinden kuşkuluyum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Biz kiraz çiçekleri için Washington'a zamanında vardık.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bill nadiren zamanında gelir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Nancy asla zamanında varmaktan geri kalmaz.
Translate from Türkisch to Deutsch

John'un ebeveynleri uçağın zamanında geldiğini duydukları için rahatlamış gibi görünüyorlardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Havaalanına zamanında varacağımızı düşünüyor musun, Paul?
Translate from Türkisch to Deutsch

Eğer acele ederse hâlâ onu zamanında yapabilir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin zamanında gelmesini beklemiyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom okula zamanında varmadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un Mary'nin zamanında geleceğinden şüphesi yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

O zamanında geldi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom onu zamanında yaptı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O zamanında gelebilir mi?
Translate from Türkisch to Deutsch

O asla zamanında gelmez.
Translate from Türkisch to Deutsch

Zamanında varacak mıyız?
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar tam zamanında vardılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tren zamanında ayrıldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom zamanında vardı mı?
Translate from Türkisch to Deutsch

Onu zamanında yapabilir misin?
Translate from Türkisch to Deutsch