Türkisch Beispielsätze mit "bile"

Lernen Sie, wie man bile in einem Türkisch Satz verwendet. Über 100 handverlesene Beispiele.

Probieren Sie die Mate Mac-App aus

Übersetzen Sie in Safari und anderen macOS-Apps mit einem Klick.

kostenlos ausprobieren

Probieren Sie die Mate iOS-App aus

Übersetzen Sie in Safari, Mail, PDFs und anderen Apps mit einem Klick.

Probieren Sie die Mate Chrome-Erweiterung aus

Doppelklick-Übersetzung für alle Websites und Netflix-Untertitel.

Kostenlos ausprobieren

Probieren Sie Mate-Apps aus

Installieren Sie es in Chrome (oder einem anderen Browser) auf Ihrem Computer und lesen Sie das Internet, als gäbe es keine Fremdsprachen.

Kostenlos ausprobieren

Go büyük ihtimalle benim ülkemdeki en popüler Japon oyunu olsa da o bile bazı üniversite öğrencileri dışında pek bilinmiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

John o kadar sesli konuştu ki ikinci kattan bile duyabildim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Plastik cerrahi bile çirkinliğiniz için hiçbir şey yapmayacaktır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine pachinko oynayarak tüm vaktini harcıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine tüm zamanını pachinko oynayarak geçiriyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Alain'i annesi bile her zaman korudu fakat şımarık küçük çocuk, kitapta derin bir nefret uyandıran ve kendini beğenmiş bir kişiye dönüşür.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, tatili sırasında bile asla çevrimiçi değil.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tek bir kelime bile etmeden ayrıldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Paranoyakların bile düşmanları vardır.
Translate from Türkisch to Deutsch

O bir sineğe bile zarar veremez.
Translate from Türkisch to Deutsch

Başarının anahtarının dürüstlük olduğunu söylemeye gerek bile yoktur.
Translate from Türkisch to Deutsch

Katolik kilisesine inanmayan insanlar bile Papa'ya sembolik bir lider olarak saygı duyuyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kylie Minogue dünyanın, hatta köylülerin bile afroditidir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Binlerce insan Bhopal Gaz Trajedisi'nde hayatlarını kaybetti ve bugün bile yüzlerce, hatta binlerce insan hâlâ zehirli gazın kötü etkilerinden muzdariptir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kodaman Homer'in bile bazen başı öne eğilir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Maskeler polenlerden bile daha küçük sarı kum tozunu ne kadar iyi engelleyebilir ki?Sanırım o polenden oldukça daha fazla baş belasıdır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bazı ülkelerde, birinin kendi işini bile kamuya bırakamaması oldukça saçmadır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sana ihtiyacı olan insanlarla bile arkadaş olabilirsin.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hava yoksa insan on dakika bile yaşayamaz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Özür diledim fakat o zaman bile benimle konuşmadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Meg bana bakmadı bile.
Translate from Türkisch to Deutsch

Okumak için zamanım bile yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

En güçlü imparatorlukların bile sonu gelir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Evim yansa bile kısa sürede söndürülürdü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Saat dokuz oldu bile.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, basit aritmetiği bile yapamadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bira dahi içmez, viskiyi söylememe gerek bile yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yağmur yağsa bile golf oynayacak.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bize bir kelime bile söylemedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kör bir sincap bile bazen bir meşe palamudu bulur.
Translate from Türkisch to Deutsch

En iyi balık bile üç gün içerisinde kokar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Şimdi bile zaman zaman artçı şoklar var.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, işkence acısı altında bile bilgileri açıklamadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

" Yardım için teşekkürler." " Lafı bile olmaz."
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir gün için bile, İngilizceden uzak kalmayınız.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kazada ebeveynlerini kaybetmiş kıza başsağlığı bile dileyemedim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kritik anlarda en güçlülerin bile zayıflara ihtiyacı vardır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben yatmaya gittikten sonra bile, salondaki seslerin farkındaydım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Cinayetlerin sayısı Japonya gibi bir ülkede bile artmaktadır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bunu hayal bile edemiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Üç yüzyıl önce bile, Batı Avrupalıların çoğu hâlâ kendi muhbirlerini kullanıyorlardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Her şey için görgü kuralı vardır, hatta bir seks partisinin bile.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tüm bunlardan sonra, tanrılar bile zaman zaman hata yapabilirler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun hasta olduğu bile bilmiyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Makyajsızken bile çok hoş.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ders başladıktan sonra bile arkadaşıyla konuşmaya devam etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kanıtlayamasan bile neyin doğru olduğuna inanırsın?
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun bir anlamı bile yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, bir anlam bile ifade etmiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sınırsız hoşgörü hoşgörünün ortadan kalkmasına yol açar. Hoşgörüsüz olanlara bile sınırsız hoşgörüyü uzatırsak, hoşgörülü bir toplumu hoşgörüsüzlerin saldırısına karşı korumaya hazır değilsek, o halde hoş görülü tahrip olacak ve onunla birlikte hoşgörü de.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un Rusça öğrenmeye çalışmakla ilgilendiğinden bile şüpheliyim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlara ihtiyacı olmasa bile kitapları ona iade edeceğim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir parmağını bile kaldırmazdı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Adam kendi adını bile yazamadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Adam ayağıma bastığı için özür bile dilemedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yağmur yağsa bile gideceğim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary gerçekten harika. O benim için harika bir yemek pişirdi ve bulaşıkları bile kendisi yıkadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bunu sevmesen bile, yemelisin.
Translate from Türkisch to Deutsch

Zengin olsam bile para vermem ona.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sevmeseniz bile, işi yapmanız gerekir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Uzağa gitsen bile, telefon üzerinden birbirimizle temas kurmaya devam edelim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Üç yıl sürse bile, amacınızı gerçekleştirmelisiniz.
Translate from Türkisch to Deutsch

10.000 yene mal olsa bile sözlüğü satın almalıyım.
Translate from Türkisch to Deutsch

On yılımı alsa bile, işi başarmaya kararlıyım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Patronun sana saldırsa ve defolup gitmeni söylese bile, sen demek istediğini anlatmalısın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Gözlüğümü değiştirmenin zamanı geldi de geçti bile!
Translate from Türkisch to Deutsch

John hoşça kal bile demeden gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir avukatın zor bir durumda küçük konularda bile her taşın altına bakması ve aynı konuda sonuca ulaşmak için ısrarla belirtmesi önemlidir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Lisa o kadar yeteneklidir ki kendisi için vida ve benzeri küçük nesneleri bile yapabilir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Aşk rüyalarında bile onu görmektir.
Translate from Türkisch to Deutsch

O ondan hala nefret ediyordu, ölümünden sonra bile.
Translate from Türkisch to Deutsch

Gökyüzü bile bize karşı komplo kuruyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom gerçekten ilgilenmiş olsa bile Mary'nin geçmişiyle ilgilenmediğini söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

John'un zamanında geldiğini hayal bile edemiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom genellikle çok parlak olmasa bile güneş gözlüğü takıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bana işini kaybetse bile tasarrufları ile bir süre yaşayabileceğini söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom tehlikeli durumda Mary'ye yardım etmek için gitti ve o, ona teşekkür bile etmedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bir an bile ona inanmadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Müzik bile dinlemişler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir yürüyüş için zamanım bile yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom davet edilse bile gitmez.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom hatalı olduğu ihtimalini düşünmeye bile isteksiz görünüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom benim teklifimi düşünmeyi bile reddetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom o zaman o bandoyu hiç duymadı bile.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kapının arkasına bile baktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom soğuk pizza bile seviyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom artık Mary ile konuşmuyor bile.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ne hakkında konuştuğunu bile bilmiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom varlığımı bile bilmiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom anlamaya bile çalışmadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom dün evden dışarıya adım bile atmadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin kim olduğunu bile bilmiyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom nereden başlayacağını bile bilmiyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin bir doktor olduğunu bile bilmiyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin gittiğini bile bilmiyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kendi adını nasıl yazacağını bile bilmiyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin onu dinlemeyi bile niçin reddettiğini anlayamadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom gözünü bile kırpmadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom basit sorulara bile cevap veremedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Herkes ona durmasını rica ettikten sonra bile Tom banjosunu çalmaya devam etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Şu anda kendine ait bir piyanosu olmasa bile Tom hâlâ piyano çalabiliyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sehen Sie sich auch die folgenden Wörter an: seksen, doksan, diskoya, giderdi, Türkçe, bununla, tamamlandı, kapının, arkasına, saklandı.