Her sabah alışverişe çıkarım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Oturma odasında video oyunları oynarken annem bana onunla birlikte alışverişe gidip gitmeyeceğimi sordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Maria ve Natalia alışverişe giderler. Kendileri için bir şeyler alırlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

O mağazaya alışverişe gitmeyi seviyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Annem az önce alışverişe çıktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Alışverişe gidecekler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Alışverişe gidiyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Alışverişe giderler.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, alışverişe gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sen alışverişe giderken ben çocuklara bakarım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Anne az önce alışverişe gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Anne mağazaya alışverişe gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben yarın alışverişe gideceğim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Aklını bir kenara koy ve alışverişe git.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, çoğunlukla tatillerde alışverişe gidecek.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'ye alışverişe gitmeyi isteyip istemediğini sordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'ye öğleden sonra alışverişe gitmek isteyip istemediğini sordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'ye alışverişe genellikle nereye gittiğini sordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom çoğunlukla tek başına alışverişe gider.
Translate from Türkisch to Deutsch

Benim için alışverişe gider misin, tatlım?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ailesiyle birlikte alışverişe çıktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom şimdi alışverişe gitmek zorunda.
Translate from Türkisch to Deutsch

John Mary'ye öğleden sonra alışverişe gitmek isteyip istemediğini sordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yarın alışverişe gidiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben bir arkadaş ile alışverişe gittim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom alışverişe gittiğinde, neredeyse her zaman bir kredi kartı kullanır.
Translate from Türkisch to Deutsch

John Mary'ye alışverişe gitmek isteyip istemediğini sordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Jane alışverişe çıktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yoko dün alışverişe gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, Mary ile alışverişe gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben alışverişe gitmek zorundayım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onunla alışverişe gitmediğimi söyledim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Alışverişe gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O sadece alışverişe gidiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, başka bir yere alışverişe gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, alışverişe gitmeyi düşündü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun annesi alışverişe gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ne kadar yakında alışverişe gidiyorsun?
Translate from Türkisch to Deutsch

Onunla birlikte alışverişe gitmeyeceğimi ilk ve son olarak ona söyledim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Günaşırı alışverişe giderim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Benimle alışverişe gitmeyecek misin?
Translate from Türkisch to Deutsch

O, geçen Pazartesi onunla birlikte alışverişe gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Benden alışverişe gitmemin rica edilmesinden hoşlanmam.
Translate from Türkisch to Deutsch

Alışverişe gitmek zorundayım. Bir saat içinde döneceğim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kız annesi ile alışverişe gitmek için ısrar etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, annesi ile birlikte alışverişe gitmeye niyetlendi fakat annesi meşguldü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sık sık alışverişe gider misin?
Translate from Türkisch to Deutsch

Annem alışverişe gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Her gün alışverişe gider misin?
Translate from Türkisch to Deutsch

Benimle alışverişe gidecek misin?
Translate from Türkisch to Deutsch

Bugün şehirde alışverişe gittim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Geçen Cumartesi alışverişe gittim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Annesi ile alışverişe gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir süpermarkete alışverişe gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Annem alışverişe gitti, değil mi?
Translate from Türkisch to Deutsch

Dün Shibuya'da alışverişe çıktım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tek başıma alışverişe gitmeyi tercih etmem.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bebeğimi ona emanet edip alışverişe gittim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tek başına alışverişe gitmeye karar verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dün Shibuya'da alışverişe gittim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Benimle alışverişe gitmek ister misin?
Translate from Türkisch to Deutsch

O bir mağazaya alışverişe gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Öğleden sonra alışverişe gitmesi gerekiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Benimle alışverişe gelmek ister misin?
Translate from Türkisch to Deutsch

O mağazada alışverişe gittim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Alışverişe genellikle Pazar öğleden sonra giderim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Annem dün çarşıya alışverişe gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom neredeyse her sabah alışverişe gider.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bu öğleden sonra alışverişe gideceğini düşünüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin ne zaman alışverişe gideceğini bilmek istiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Alışverişe gitmektense evde kalmayı tercih ederim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Alışverişe gitmeliyim; bir saat içinde dönerim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Alışverişe gitmeden önce her zaman ihtiyaçlarımı listelerim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Alışverişe gittim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Alışverişe gideceğim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Alışverişe gitmek istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Öğle yemeğini çabucak bitirip alışverişe gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Öğle yemeğini çabucak bitirdi ve alışverişe gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Haftada kaç defa süpermarkete alışverişe gidersin?
Translate from Türkisch to Deutsch

Sensiz asla alışverişe gitmemeliyim.
Translate from Türkisch to Deutsch

O ne zaman alışverişe gitse, kendini gücünün yettiğinden daha fazlasını alarak bitirir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Alışverişe gidiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Alışverişe gideceğiz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Alışverişe gittik.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sık sık evimin yanındaki süpermarkete alışverişe giderim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Alışverişe gidiyoruz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom alışverişe gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çarşıya alışverişe gidelim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, Maria'yla alışverişe gitmemi istemiyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bugün canım seninle alışverişe gitmek istemiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yarın öğleden sonra Tom'un bizimle alışverişe gideceğini düşünüyor musun?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin cumartesi günleri her zaman alışverişe gitmemesini istiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom en az haftada bir kez alışverişe gider.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'ye ne zaman alışverişe gideceğini sordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary birlikte alışverişe gittiler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yarın seninle alışverişe gidemeyebilirim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bir mağazada alışverişe gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Her sabah alışverişe giderim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bugün alışverişe gidemiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary bana ikinizin alışverişe gittiğinizi söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Alışverişe gitmeye ne dersin..
Translate from Türkisch to Deutsch