Çocuk boğulmak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kayalıkların üstünde bir adam intihar etmek üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

İstasyona vardığımda tren tam hareket etmek üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Zil çaldığında tam banyo yapmak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ancak Lucy evinden ayrılmak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ağlamak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin çığlık attığını duyduğunda telefonu kapamak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Jane evi terk etmek üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O başlamak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O konuşmak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, başlamak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, dışarı çıkmak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, bayılmak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, ağlamak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, ayrılmak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, tam uyumak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, kapıdan içeri girdiğinde o, onu aramak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tren gitmek üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Uçak kalkmak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ağaç düşmek üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Evden ayrılmak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kötü bir şey olmak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ters bir şey olmak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Nixon başkan olmak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onların sabrı tükenmek üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocuk göle atlamak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Oraya vardığımda onlar gitmek üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Adının söylendiğini duyduğunda uyumak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Telefon çaldığında babam çıkmak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tam da dışarı çıkmak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ağlamak ağlamak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tren istasyondan ayrılmak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom cep telefonu çaldığında tam dışarı çıkmak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kapı açıldığında tam bir şey söylemek üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom vurulduğunda arabasına binmek üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hemen geri gelmek zorundaydık çünkü okul başlamak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O ağlamak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Siren çaldığında Tom oturmak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sabırları bitmek üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Doğuda güneş doğmak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yanan bina çökmek üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir şey olmak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Adının çağrıldığını duyduğunda, o uyumak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ne olmak üzereydi?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom yaşamının en önemli telefon görüşmesini yapmak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom evden ayrılmak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Nakagawa onu aradığımda dışarı çıkmak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom uyumak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Telefon çaldığında babam ayrılmak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom öğrencisinin iznini almak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary odaya girdiğinde Tom bir şey söylemek üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bir şey söylemek üzereydi fakat önce Mary konuşmaya başladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom konuşmak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bir şey söylemek üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom pencereden dışarı atlamak üzereydi gibi görünüyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Davalı, milletvekilinin silahını kaptığında ve yargıcı vurduğunda yargılanmak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

İkisini öldürmek üzereydi!
Translate from Türkisch to Deutsch

Otobüs ayrılmak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Güneş batmak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary odaya geldiğine Tom bir şey söylemek üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Telefon çaldığında Tom tam dışarı çıkmak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom öpülmek üzereydi ama o bunu bilmiyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un hayatı sonsuza dek değişmek üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom şikayet etmek üzereydi ama aleyhte karar verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kapı zili çaldığında Tom bir banyo yapmak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Garip bir ses duyduğumda uçak havalanmak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Adam onun yüzüne yumruk attığında o, özür dilemek üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Birisi kapıyı çaldığında o yatmaya gitmek üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom öldürülmek üzereydi ama o bunu bilmiyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom telefonu çaldığında Mary'ye bir şey söylemek üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bir şey söylemek üzereydi ama kendini durdurdu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom vurulmak üzereydi ama o bunu bilmiyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Liisa ağlamak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, büyük planlar başarmak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ev çökmek üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocuklar ağlamak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, telefon çaldığında dışarı çıkmak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O ona hamile olduğunu söylediğinde Tom Mary'den ayrılmak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O kendini öldürmek üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onu aradığımda Bob gitmek üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ona telefon ettiğimde Bob gitmek üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben istasyona geldiğimde tren ayrılmak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben eve geldiğimde babam dışarı çıkmak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bindiğimiz uçak San Fransisko'ya gitmek üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom gözyaşlarına boğulmak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, yürüyüşten önce hiçbir şey yememişti, bayılmak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary kapıyı çaldığında gitmek üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Babası onu kurtarmaya geldiğinde çocuk boğulmak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yağmur yağmaya başladığı zaman Tom çıkmak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, konuşmak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ayrılmak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom gitmek üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben geldiğimde Tom tam ayrılmak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Fadıl kasabayı terk etmek üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Her şey değişmek üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, annesi odaya girdiğinde Mary'yi öpmek üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Leyla pozisyonunu kaybetmek üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Leyla makamını kaybetmek üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sami kapı ziline basmak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Uçurumun üstünde duran bir adam boşluğa atlayarak intihar etmek üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bunu yapmak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch