Çocukken Kanada'ya gittim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocukken yaramazdı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocukken her zaman televizyon izliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocukken komşularımı korkutmak için evcil bir kahverengi ayım olsun isterdim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocukken çimin üstünde sırtüstü uzanır beyaz bulutlara bakardım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocukken sık sık denizde yüzmeye giderdim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocukken pamuklu şekerin ve bulutların benzer olduklarını düşünürdüm.
Translate from Türkisch to Deutsch

Annem ben çocukken öldü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocukken odamda yalnız başına kitap okuyarak çok fazla zaman geçirdim.
Translate from Türkisch to Deutsch

O küçük bir çocukken yaramazdı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben bir çocukken bu plaja gelirdim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben bir çocukken, sık sık yatakta kitap okudum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin ona çocukken yaşadığı evden bahsetmesini rica etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun küçük bir çocukken buraya gelmiş olması mümkündür.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un ailesi o bir çocukken biraz gezdiler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu onlar çocukken yaşadıkları evdir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bir çocukken Japonya'ya geldi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O bir çocukken, Tom oldukça iyi şarkı söyleyebiliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bir çocukken, yer fıstığı yiyemezdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben bir çocukken iyi yüzebiliyordum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir çocukken iyi yüzebiliyordum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben bir çocukken balık yiyemezdim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir çocukken bile iyi yüzebiliyordum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir çocukken, onunla balık tutmaya giderdim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben bir çocukken o gölette yüzerdim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben bir çocukken kayak yapmaya çok gittim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben çocukken yavru bir köpeğim vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocukken sıkça denizde yüzmeye giderdim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocukken okumayı severdim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dedem ben çocukken öldü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir çocukken Japonya'ya geldi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Japonya'ya on yaşında bir çocukken geldi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir çocukken, Paris'e üç kez gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O bir çocukken iyi şarkı söyleyebilirdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir çocukken ağaca tırmandın mı?
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir çocukken her gün yüzerdim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Küçük bir çocukken çok yaramazdı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir çocukken, Noel Baba'ya inanırdım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hâlâ bir çocukken görme yeteneğini kaybetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocukken her pazar kiliseye gittim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir çocukken bu animeyi çok izlerdim fakat son bölümde kahramana ne olduğunu tam olarak hatırlayamıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ailesi bir yerden bir yere seyahat ettiği için, Cezar Chavez bir çocukken otuzdan daha fazla okula gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben bir çocukken, böceklere dokunmak beni bir parça rahatsız etmezdi. Şimdi neredeyse onların resimlerine bakmaya katlanamıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir çocukken İngilizce öğrenmeye başlamazsan, bir yerli gibi konuşman olası değildir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocukken her yerde uyuyabilirdim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom çocukken ailesi oldukça çok gezinirdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocukken ,ölürsem dünyanın hemen ortadan kaybolacağını düşündüm.Ne çocukça bir aldanma!Ben sadece dünyanın bensiz devam edip var olacağını kabullenemiyordum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir erkek çocukken doktor olmayı istediğimi düşünüyordum.
Translate from Türkisch to Deutsch

O bir çocukken Tom'u tanıyordun, değil mi?
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir çocukken Boston'da yaşadım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Küçük bir çocukken hiçbir şeyden korkmazdım.
Translate from Türkisch to Deutsch

İnsan çocukken hatalarını fark edemiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Küçük bir çocukken karanlıktan hiç hoşlanmazdım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sen bir çocukken o doğru olabilir ama artık doğru değil.
Translate from Türkisch to Deutsch

Buraya çocukken geldim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben bir çocukken yüzmek için sık sık plaja gittim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onu bir çocukken öğrendim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir çocukken o filmi severdim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kızım bir çocukken sık sık astım atakları yaşardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir çocukken Fransızca konuşmayı öğrendin mi?
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir çocukken yüzmeyi öğrendin mi?
Translate from Türkisch to Deutsch

Keşke bir çocukken Fransızca öğrenseydim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocukken yüzmeyi severdim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocukken çok yüzerdim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocukken yüzmeyi öğrendim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un çocukken çok sık yüzmediğini duydum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocukken ağaçlara tırmanmayı severdim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir çocukken asla böyle şey yapmadım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bir çocukken Boston'da yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bir çocukken üç yıl Boston'da yaşadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocukken her yaz Boston'a gittim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocukken birlikte hayvanat bahçesine gittiğimiz zamanı hatırlıyor musun?
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir çocukken burada oynardım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocukken keman çalardım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bir çocukken sık sık çikolatalı süt içerdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Biz çocukken etrafımızdaki her şey çok büyük görünür.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sen bir çocukken hiç arkadaşın var mıydı?
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocukken bile iyi yüzebiliyordum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Neden çocukken incinmeme engel olmadın?
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben çocukken kamp yapmaya giderdik.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben çocukken şişman değildim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocukken her zaman birlikte oynadık.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, Japonya'ya çocukken geldi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocukken şişman değildim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocukken Barbie'yi severdim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocukken bunu sık sık yapardım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocukken her yaz denize giderdim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocukken, bu sokakta oynardım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben çocukken, kötü bir şey yaptığım zaman, popoma şaplağı yerdim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocukken merdivenden kaymak hoşuma giderdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun, o çocukken buraya gelmiş olması muhtemel.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocukken okula giderdim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben küçük bir çocukken, babam ve ben Boston'a babamın dedesini ziyarete gittik.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bir çocukken yüzmeyi severdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ateşle oyun oynanmayacağını bize ta çocukken öğretmişlerdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hem Tom hem de Mary çocukken Boston'da yaşıyorlardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O bir çocukken dil yeteneğinin kaynağı olarak yarış atı isimlerini hatırlayarak verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben bir çocukken, balık tutmaya giderdim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bunu bir çocukken yapardım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir çocukken gerçekten hasta oldun mu?
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben bir çocukken gerçekten şirindim.
Translate from Türkisch to Deutsch