Turkish example sentences with "yapmadı"

Learn how to use yapmadı in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Kız ağlamaktan başka bir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English

Bir süre bana bakmaktan başka bir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English

Annem ağlamaktan başka hiçbir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English

Annesinin ölümünü duyduğunda ağlamaktan başka bir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English

O güzel kuş her gün ötmekten başka bir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English

O hiç çalışma yapmadı.
Translate from Turkish to English

Bütün gün ağlamaktan başka hiçbir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English

Hiç kimse dans etmekten başka bir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English

Tom bunu kasten yapmadı.
Translate from Turkish to English

Tom hiçbir yorum yapmadı.
Translate from Turkish to English

Tom sadece boş boş oturdu ve bir iş yapmadı.
Translate from Turkish to English

Tom hiç iş yapmadı.
Translate from Turkish to English

Tom asla okula devamsızlık yapmadı.
Translate from Turkish to English

Tom, utanılacak bir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English

Tom'un özür dilemek için çok fırsatı vardı, ama bunu yapmadı.
Translate from Turkish to English

Tom'un özür dilemesi gerekmez. O yanlış bir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English

Tom testinde o kadar iyi yapmadı.
Translate from Turkish to English

Tom bir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English

Tom yanlış bir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English

Tom yasadışı bir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English

Tom bir süre bir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English

Tom mutfak zeminini temizleyerek çok iyi bir iş yapmadı. O hâlâ kirli.
Translate from Turkish to English

Tom kesinlikle o tür cezayı hak edecek bir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English

Tom kesinlikle genellikle yaptığı kadar iyi bir iş yapmadı.
Translate from Turkish to English

Tom, görünüşe göre yapacağını söylediği şeyi yapmadı.
Translate from Turkish to English

O bütün olarak, kötü yapmadı.
Translate from Turkish to English

O asla öğrendikleri ile ilgili bir gösteri yapmadı.
Translate from Turkish to English

Jack annesinin değerli bir vazosunu kırdı, ama bilerek yapmadı, bu yüzden o kızmadı.
Translate from Turkish to English

Kumi bir kutu yapmadı.
Translate from Turkish to English

Tom şikâyet etmekten başka bir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English

Tom bütün gün televizyon izlemekten başka bir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English

Tom ondan yapması beklenilen işlerin hiçbirini yapmadı.
Translate from Turkish to English

Tom bugün hiç iş yapmadı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye yardım etmek için bir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English

Tom ev ödevini yapmadı.
Translate from Turkish to English

Tom onu yapmadı.
Translate from Turkish to English

Tom bugün çok iş yapmadı.
Translate from Turkish to English

Tom bugünkü testte iyi yapmadı.
Translate from Turkish to English

O yanlış bir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English

Tom hâlâ bana ödeme yapmadı.
Translate from Turkish to English

O onu kasıtlı yapmadı.
Translate from Turkish to English

Bebek ağlamaktan başka bir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English

O çocuk ağlamaktan başka bir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English

Bu çocuk ağlamaktan başka bir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English

O, etrafına bakınmaktan başka bir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English

O, ona bir açıklama için baskı yapmadı.
Translate from Turkish to English

O, hiç tatil yapmadı.
Translate from Turkish to English

O, fazla eğitim yapmadı.
Translate from Turkish to English

Liseden mezun olduğundan beri hiçbir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English

Aylardır, neredeyse bir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English

Gazete okumaktan başka bir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English

Bütün gün TV izlemekten başka bir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English

Aç bebek ağlamaktan başka bir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English

Küçük kız ağlamaktan başka bir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English

Bütün gün yatakta uzanmaktan başka bir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English

Kız bütün gün okumaktan başka bir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English

Bir açıklama için ona baskı yapmadı.
Translate from Turkish to English

O çocuk bütün gün ağlamaktan başka bir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English

İşini şikâyet etmekten başka bir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English

Bütün gün şikâyet etmekten başka bir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English

Tom utanılacak bir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English

Dün gece bebek ağlamaktan başka bir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English

Tom daha önce bu tür bir şey asla yapmadı.
Translate from Turkish to English

Niçin gelmediğine dair bir açıklama yapmadı.
Translate from Turkish to English

Tom üç hafta öncesinden beri banyo yapmadı.
Translate from Turkish to English

Jack matematik sınavında hiç hata yapmadı.
Translate from Turkish to English

Hayır, o yapmadı.
Translate from Turkish to English

Jack matematik testinde hiç hata yapmadı.
Translate from Turkish to English

Hiç kimse bir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English

Bildiğim kadarıyla, o hiçbir zaman böyle bir yanlış yapmadı.
Translate from Turkish to English

Onlar kontrat yapmadı.
Translate from Turkish to English

Tom onu zamanında yapmadı.
Translate from Turkish to English

Sanırım Tom onu yapmadı.
Translate from Turkish to English

Onu Tom yapmadı dedim.
Translate from Turkish to English

Tom onun için ödeme yapmadı.
Translate from Turkish to English

Tom hiçbir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English

Tom bunu yapmadı.
Translate from Turkish to English

Tom iş birliği yapmadı.
Translate from Turkish to English

Tom yorum yapmadı.
Translate from Turkish to English

Tom yanlış hiçbir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English

Bunu köpeğim yapmadı.
Translate from Turkish to English

Tom hafta içinde banyo yapmadı.
Translate from Turkish to English

Tom dün gece banyo yapmadı.
Translate from Turkish to English

Tom yapmayı söylediğini gerçekten yapmadı.
Translate from Turkish to English

Tom bir açıklama için Mary'ye baskı yapmadı.
Translate from Turkish to English

Tom onu kasten yapmadı.
Translate from Turkish to English

Tom yaptığını söylediği şeyi yapmadı.
Translate from Turkish to English

Tom istediğimi yapmadı.
Translate from Turkish to English

Tom yaptığını söylediği şeyi gerçekten yapmadı.
Translate from Turkish to English

Tom işinden şikayetçi olmaktan başka hiçbir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English

Tom bütün gün yatakta uzanmaktan başka bir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English

Tom bütün gün boyunca TV izlemekten başka bir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English

Tom aslında yaptığını söylediği şeyi yapmadı.
Translate from Turkish to English

Tom henüz onu yapmadı.
Translate from Turkish to English

Bildiğim kadarıyla, Tom yanlış bir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English

Tom daha önce bunun kadar aptalca bir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English

Bazı insanlar hiçbir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English

Tom henüz Mary'ye ödeme yapmadı.
Translate from Turkish to English

Onu neşelendirmeye çalıştım ama o ağlamaktan başka bir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English

Çöpü dökmesini ona üç defa rica ettim ama o hala bunu yapmadı!
Translate from Turkish to English

Hiç kimse ülkeme yatırım yapmadı.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: davranmalıdırlar, kurulmamıştır, Litvanya, Avrupa, Birliği'nin, Belarus'ta, çeşitli, dinlerin, taraftarları, Din.