Turkish example sentences with "vakit"

Learn how to use vakit in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Facebook'taki arkadaşlarının resimlerine bakmak vakit kaybıdır.
Translate from Turkish to English

Dün akşam iyi bir vakit geçirdim.
Translate from Turkish to English

Yeterince vakit var.
Translate from Turkish to English

Yarın bu vakit nerede olacaksın?
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birlikte iyi vakit geçirdiler.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary iyi vakit geçiriyor.
Translate from Turkish to English

Biz vakit öldürmek için parkta gezdik.
Translate from Turkish to English

Vakit erken.
Translate from Turkish to English

Vakit gece yarısı.
Translate from Turkish to English

Tom'la biraz vakit geçirmeniz incitemez.
Translate from Turkish to English

John iyi vakit geçiriyor.
Translate from Turkish to English

Ben iyi vakit geçirdim.
Translate from Turkish to English

Kalkmak için vakit çok erken.
Translate from Turkish to English

Biz iyi vakit geçiriyoruz.
Translate from Turkish to English

Benim için, vakit nakit değildir.
Translate from Turkish to English

Biz gerçekten çok iyi vakit geçirdik.
Translate from Turkish to English

İyi vakit geçiriyor musunuz?
Translate from Turkish to English

Hepimiz iyi vakit geçirdik.
Translate from Turkish to English

Dün iyi vakit geçirdim.
Translate from Turkish to English

Vakit geçirmek için kart oynadık.
Translate from Turkish to English

Kalkmak için vakit hâlâ çok erken.
Translate from Turkish to English

Partide iyi vakit geçirdim.
Translate from Turkish to English

Yolculuk boyunca iyi vakit geçirdim.
Translate from Turkish to English

Yağmur yağmasına rağmen, herkes iyi vakit geçirdi.
Translate from Turkish to English

O, başka biriyle vakit geçiriyor olmayı tercih eder.
Translate from Turkish to English

Yolculuğu hakkında onunla konuşarak iyi vakit geçirdi.
Translate from Turkish to English

Pekala, maalesef gitmeliyim. Güzel vakit geçirdim.
Translate from Turkish to English

Mutlu olmak için, sevdiğin biriyle vakit harcamalısın.
Translate from Turkish to English

Vakit nakittir.
Translate from Turkish to English

Dün gece güzel vakit geçirdik.
Translate from Turkish to English

Dün gece hoş vakit geçirdik.
Translate from Turkish to English

Kart oynayarak iyi vakit geçirdik.
Translate from Turkish to English

Zannetme ki seni unuttum; aklımdasın ama yazmaya vakit bulamıyorum.
Translate from Turkish to English

Tom Mary ile vakit geçirmeyi seviyor.
Translate from Turkish to English

Açıklamaya vakit yok.
Translate from Turkish to English

Ne kadar boş vakit bulursa o kadar mutlu olur.
Translate from Turkish to English

Vakit çok geç oldu; artık gitsem iyi olur.
Translate from Turkish to English

Onlar gerçekten iyi vakit geçiriyorlar.
Translate from Turkish to English

Kart oynayarak vakit geçirdiler.
Translate from Turkish to English

Karuizawa'da çok iyi vakit geçirdim.
Translate from Turkish to English

Okuma için her zaman vakit bulabiliriz.
Translate from Turkish to English

Vakit geçirmeden mektuba cevap verdi.
Translate from Turkish to English

TV izlemeyi bir vakit kaybı olarak düşünüyorum.
Translate from Turkish to English

Geçen Pazar iyi vakit geçirmedim.
Translate from Turkish to English

Tom Mary ile konuşarak iyi vakit geçirdi.
Translate from Turkish to English

Akşam yemeğinde çok iyi vakit geçirdik.
Translate from Turkish to English

Bu öğleden sonra iyi vakit geçirdin mi?
Translate from Turkish to English

Babam vakit nakittir derdi.
Translate from Turkish to English

Ata sözünde belirtildiği gibi, vakit nakittir.
Translate from Turkish to English

Vakit çok geç.
Translate from Turkish to English

TV izlemeye çok fazla vakit harcıyorsun.
Translate from Turkish to English

Vakit geldi.
Translate from Turkish to English

Vakit azalıyor.
Translate from Turkish to English

Tom'un vakit kazanması gerekiyor.
Translate from Turkish to English

Benimle vakit geçiren herkes mutlu olurdu.
Translate from Turkish to English

Vakit gece yarısını geçmiş.
Translate from Turkish to English

Vakit daha erken şu an sizinle gelmem uygun olmaz.
Translate from Turkish to English

Ben çoğu zaman seninle çok güzel vakit geçirirdim.
Translate from Turkish to English

Hepinizle birlikte iyi vakit geçirdiğimi asla unutmayacağım.
Translate from Turkish to English

Onunla vakit geçirmeyi seviyorum.
Translate from Turkish to English

İyi vakit geçireceğinizi biliyordum.
Translate from Turkish to English

Seninle vakit geçirmeyi seviyorum.
Translate from Turkish to English

Bu gece gerçekten iyi vakit geçirdim.
Translate from Turkish to English

Tom diğer çocuklardan bir grup ile vakit geçiriyordu, onların çoğu ondan biraz daha yaşlıydı.
Translate from Turkish to English

Tom iyi vakit geçiriyor gibi görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Bu gerçekten biraz vakit alacak.
Translate from Turkish to English

Arkadaşlarımla vakit geçirmek bana iyi geliyor.
Translate from Turkish to English

Arkadaşlarımla vakit geçirmekten hoşlanıyorum.
Translate from Turkish to English

Arkadaşlarımla vakit geçirmek beni iyi hissettiriyor.
Translate from Turkish to English

Şimdiye kadar hoşça vakit geçirdim.
Translate from Turkish to English

Tom Mary ile vakit geçirmek istiyor.
Translate from Turkish to English

Mary ile vakit geçirmeyi seviyorum.
Translate from Turkish to English

"Yazmanı istediğim raporu tamamladın mı?" "Hayır. Vakit yoktu."
Translate from Turkish to English

Tom gerçekten iyi vakit geçiriyor.
Translate from Turkish to English

Vakit kaybetmeyeceğim.
Translate from Turkish to English

Oğluyla vakit geçirmek istiyor.
Translate from Turkish to English

Siz iyi vakit geçiriyor gibi görünüyorsunuz.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary gerçekten iyi vakit geçiriyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom'la biraz daha vakit geçirmeye çalışıyorum.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary satranç oynayarak vakit öldürdüler.
Translate from Turkish to English

Facebook'ta en son ne zaman vakit geçirdin?
Translate from Turkish to English

Bu bize biraz vakit kazandıracak.
Translate from Turkish to English

Jerry'nin her söylediğinin doğru olduğu vakit doğruları konuşabiliriz, ne dersiniz?
Translate from Turkish to English

Tom'la konuşarak vakit harcamak istemiyorum.
Translate from Turkish to English

Önemsiz şeylerle vakit harcama.
Translate from Turkish to English

Ben sadece vakit bulamıyorum.
Translate from Turkish to English

Kısacası toplantı vakit kaybıydı.
Translate from Turkish to English

İnsan her zaman vakit bulabilir.
Translate from Turkish to English

Bu sadece vakit kaybı.
Translate from Turkish to English

Neyse, pek vakit kalmadı.
Translate from Turkish to English

Seninle daha çok vakit geçirmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Eminim iyi vakit geçireceğiz.
Translate from Turkish to English

Tom, sporun vakit kaybı olduğunu düşünür.
Translate from Turkish to English

Tom çocukları ile vakit geçirmek istiyor.
Translate from Turkish to English

Bugün gerçekten iyi vakit geçirdim.
Translate from Turkish to English

Birlikte iyi vakit geçirdiniz mi?
Translate from Turkish to English

Vakit olmadığı için hemen sadede geleceğim.
Translate from Turkish to English

Tom ile daha fazla vakit geçirmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Tom Boston'da hoşça vakit geçirdi mi?
Translate from Turkish to English

Boston'da çok vakit geçirdin mi?
Translate from Turkish to English

Tom'la iyi vakit geçirdin mi?
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: binmen, kravat, yakışıyor, Amazon, Nil'den, uzun, nehridir, sevip, sevmediğini, ders.