Turkish example sentences with "toplantıya"

Learn how to use toplantıya in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Dün gece Bay A bugünkü toplantıya katılamayacağını söylemek için beni aradı.

Onun adına toplantıya katıldım.

Ben, bir trafik sıkışıklığı nedeniyle toplantıya geç kaldım.

Trafik sıkışıklığı toplantıya geç kalmama neden oldu.

Patronum toplantıya geç gelmeme göz yummadı.

Ben hastaydım, aksi halde toplantıya katılırdım.

Hasta olduğum için, toplantıya gidemedim.

Babamın toplantıya katılmasından hoşlanmıyorum.

Tom toplantıya katılmamaya karar verdi.

Öğrencilerin üçte ikisi toplantıya geldi.

O bizim şirket temsilcimiz olarak toplantıya katıldı.

Trafik olduğundan dolayı toplantıya geç kaldım.

Korkarım ki bu gece toplantıya katılamayacağım.

O, son toplantıya gelmedi.

Toplantıya katılamamamın nedeni şiddetli bir baş ağrımın olmasıydı.

Yarın toplantıya gelebilir misin?

Toplantıya gittim.

Dün toplantıya katıldım.

Onunla bir toplantıya başladım.

Tom toplantıya geç kalmıştı.

O, hastalığına rağmen toplantıya katıldı.

Tom önceki taahhüdünden dolayı toplantıya katılamadı.

Tom bugünkü toplantıya hepimizin katılması gerektiğini kesinlikle anlıyor.

Tom'un toplantıya gelmediği hakkında haklıymışım gibi görünüyor.

Toplantıya kimler katıldı?

O, benim yerime toplantıya katılacak.

Toplantıya ya sen ya da ben katılmak zorundayım.

Dün toplantıya geç kalmış gibi görünüyor.

Sadece birkaç üye toplantıya katıldı.

Tom bugünkü toplantıya gitmeme hakkında ciddi olarak düşünüyor mu?

Peter'ın toplantıya katılmasına gerek yoktur.

Bob geldiğinde, biz toplantıya başlayacağız.

Bob kesinlikle toplantıya katılacak.

Tom'un toplantıya katılması pek olası değil.

Tom bugünkü toplantıya katılamayacağını söylemek için aradı.

Tom toplantıya geç geldi.

Tom toplantıya katılamaz.

Tom toplantıya katılamadı.

Tom son toplantıya gelmedi.

Toplantıya katılacağım.

O, toplantıya katıldı.

Toplantıya katılamam.

Toplantıya çağırmak istiyorum.

Sonraki toplantıya katılacağım.

O, toplantıya katılmadı.

Toplantıya katılamadım.

Toplantıya çok az sayıda insan katıldı.

Ben toplantıya katılacağım.

Başka hiç kimse toplantıya gelmedi.

Keşke o, toplantıya katılsaydı.

O, dün toplantıya gelmişti.

Toplantıya katılmak için erken kalktım.

Onunla birlikte toplantıya gitmek için gönüllü oldu.

O, onu toplantıya katılması için ikna etmeye çalıştı.

Toplantıya gitmem gerektiği konusunda onunla anlaştı.

Eğer mümkün olursa, bir sonraki toplantıya katılmak istiyorum.

Ben sadece öğleden sonraki toplantıya katılamayacağımı sana bildirmek istiyorum.

O, toplantıya geldi mi?

Toplantıya katılmadım.

Toplantıya katılım iyiydi.

Bu geceki toplantıya katılamayacağım.

Kate toplantıya katılmadı.

Cumming halka açık bir toplantıya çağırdı.

Onlar özel bir toplantıya çağırdılar.

Şimdi bu toplantıya gitmeliyim.

O toplantıya katılmadım.

Bütün öğrenciler toplantıya katılmadı.

Toplantıya katılmaya istekliyim.

Onu toplantıya almadılar.

Toplantıya katılacak mısın?

Benim yerime toplantıya katıldı.

Toplantıya gitmemeye karar verdi.

Toplantıya zamanında gelmeyecek.

Kesinlikle toplantıya katılacak.

Toplantıya kaç kişi katıldı?

Toplantıya katılmaya niyet etmiştim.

O toplantıya katılmamıza gerek yok.

Toplantıya katılmalıydın.

Toplantıya katılmamaya karar verdi.

Gelecek hafta toplantıya gelecek mi?

Babasının adına toplantıya katıldı.

Onun yerine toplantıya katıldım.

Öğle yemeği için toplantıya ara verdiler.

Toplantıya kendiniz katılmalısınız.

Dün toplantıya birçok kişi geldi.

Toplantıya katılmam için ısrar ettiler.

Ebeveynlerimden bir toplantıya gitmek zorunda.

Toplantıya katılmak için yetkili değilsiniz.

Toplantıya katılma hakkınız yok.

Başkan yardımcısı olarak toplantıya katıldı.

Tom'a toplantıya gitmesi gerektiğini söyledim.

Patronunun yerine toplantıya katıldı.

O nedenle toplantıya katılmadı.

Trafik çok kalabalıktı. Toplantıya geç kaldım.

Birçok üst düzey yetkili toplantıya katıldı.

Toplantıya şahsen katılmalıydın.

Toplantıya gelmesine gereksinim duyulmuyor.

Benim yerime toplantıya o gidecek.

Eğer yarın yağmur yağarsa toplantıya gitmeyeceğim.

Bir toplantıya katılmak zorundaydım bu yüzden Tom'u okuldan sonra almak için onu zamanında yapamadım.

Toplantıya katılsam etkilenip ağlayacaktınız katılmadığım daha iyi oldu en azından daha objektif düşünmüşsünüzdür.

Also check out the following words: çıkmadı, Fabrika, türde, üretiyor, buluşmamaya, arkadaşız, Bill'le, Otelin, havası, çalışman.