Turkish example sentences with "tom'u"

Learn how to use tom'u in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Ben saat altıya kadar Tom'u bekliyor olacağım.
Translate from Turkish to English

Tom'u en son ne zaman gördün?
Translate from Turkish to English

Tom'u ne zaman tanıdın?
Translate from Turkish to English

O, Tom'u onun beni sevdiğinden daha çok seviyor.
Translate from Turkish to English

Tom'u bir arkadaş olarak görüyorum.
Translate from Turkish to English

Eğer şimdi Tom'u ziyaret ederseniz, o muhtemelen TV izliyor olacak.
Translate from Turkish to English

Yarın Tom'u arayacağım ve yardım etmesi için ona rica edeceğim.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim Tom'u tekrar görmem için bana izin vermedi.
Translate from Turkish to English

Tom'u yeniden incitmek istemiyorum.
Translate from Turkish to English

Dün arkadaşım Tom'u ziyaret ettim.
Translate from Turkish to English

Bu çılgınca bir fikir gibi görünebilir ama sanırım hemen şu anda Tom'u ve Mary'yi ziyarete gitmeliyiz.
Translate from Turkish to English

Mary hem Tom'u hem John'u sever.
Translate from Turkish to English

Tom'un annesi Tom'u holde çıplak gezdiği için kovaladı.
Translate from Turkish to English

Fırsatımız varken Tom'u ziyaret etmememiz ne kötü.
Translate from Turkish to English

Mary Tom'u aşağılıyordu.
Translate from Turkish to English

Soğuk hava Tom'u yeniden hayata döndürdü.
Translate from Turkish to English

Tom'u kolaylıkla tanıyabilirsin çünkü o çok uzun.
Translate from Turkish to English

İki lise öğrecisi Tom'u döğüp çürükler içerisinde bıraktılar.
Translate from Turkish to English

Ve Tom'u görürsen, Ona benim için selam söyle.
Translate from Turkish to English

Derhal Tom'u ara.
Translate from Turkish to English

Tom'u ikiz kardeşinden ayırt edebilir misin?
Translate from Turkish to English

Altıya kadar Tom'u bekliyor olacağım.
Translate from Turkish to English

1988' den beri Tom'u görmedim.
Translate from Turkish to English

Son zamanlarda Tom'u görmedim.
Translate from Turkish to English

Biz Tom'u dürüst bir kişi olarak düşünüyoruz.
Translate from Turkish to English

Tom'u takımın kaptanı seçtik.
Translate from Turkish to English

Tom'u erkek kardeşinden ayıramam.
Translate from Turkish to English

Küçük bir çocukkenden beri Tom'u tanıyorum.
Translate from Turkish to English

Onlar kalabalıkta Tom'u buldular.
Translate from Turkish to English

O, Tom'u sever, beni değil.
Translate from Turkish to English

O, Tom'u ve beni partiye davet etti.
Translate from Turkish to English

O Tom'u seviyor.
Translate from Turkish to English

Tom'u dürüst bir kişi olduğunu düşünüyoruz.
Translate from Turkish to English

Dürüst olduğundan dolayı Tom'u severim.
Translate from Turkish to English

O, Tom'u benim sevdiğimden daha çok seviyor.
Translate from Turkish to English

Patron Tom'u iş için Boston'a gönderdi.
Translate from Turkish to English

Tom'u Fransızca çalışmaya ikna etmeye çalışmak için daha fazla zaman harcamak istemedim.
Translate from Turkish to English

Saat 2.30'da Tom'u istasyondan almayı unutmamalıyız.
Translate from Turkish to English

Tom'u ziyaret etmek istediğini söylüyorsun? Allah aşkına bunu neden yapmak istiyorsun?
Translate from Turkish to English

Tom'u kışkırtan kavgaları durdurmalısın.
Translate from Turkish to English

Tom'u rahatsız eden şeyleri yapmayı durdurmalısın.
Translate from Turkish to English

Tom'u görmedin, değil mi?
Translate from Turkish to English

Niçin Tom'u aramıyorsun?
Translate from Turkish to English

Tom'u kim öldürdü?
Translate from Turkish to English

Tom'u o kadar ne üzdü.
Translate from Turkish to English

Biz Tom'u takımın kaptanı yaptık.
Translate from Turkish to English

Tom'u boşanmasından beri çok fazla görmedik.
Translate from Turkish to English

Tom'u memnun etmesi zordur.
Translate from Turkish to English

Mary, Tom'u tokatladıysa hak ettiğine eminim.
Translate from Turkish to English

Tom'u tokatladıktan sonra, Mary odadan dışarıya doğru koştu.
Translate from Turkish to English

Tom'u öldürdükten sonra, Mary pencereden kaçtı.
Translate from Turkish to English

Tom'u öldürdükten sonra, Mary onu sığ bir mezara gömdü.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim Tom'u tekrar görmemi yasakladılar.
Translate from Turkish to English

Eğer Tom'u ikna edebilecek biri varsa, o Mary olur.
Translate from Turkish to English

Ben sık sık Tom'u görmem.
Translate from Turkish to English

Ben Tom'u çok görmüyorum.
Translate from Turkish to English

Tom'u çok fazla görmüyorum.
Translate from Turkish to English

Tom'u en çok korkutan şey tekrar yürüyemeyeceği düşüncesiydi.
Translate from Turkish to English

Tom'u kızdırmayacağından emin olmalısın.
Translate from Turkish to English

Polis niçin Tom'u tutuklamıyor?
Translate from Turkish to English

Niçin Tom'u partiye davet ettin?
Translate from Turkish to English

Tom'u kovmak kimin fikriydi.
Translate from Turkish to English

Tom'u birisi öldürürse ne olur? Ne yaparsın?
Translate from Turkish to English

Birisi Tom'u kaçırırsa ne olur? Ne yaparsın?
Translate from Turkish to English

Tom'u ziyaret etmek bir hataydı.
Translate from Turkish to English

Tom'u ziyaret etmek çok eğlenceliydi.
Translate from Turkish to English

Tom'u ziyaret etmek iyi bir fikirdi.
Translate from Turkish to English

Tom'u uçak tutmuştu.
Translate from Turkish to English

Bu Tom'u öldürmek için kullanılan silah olabilir gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English

Onlar Tom'u bir sedyenin üstünde içeri getirdiler.
Translate from Turkish to English

Polisler Tom'u gözetim altına aldılar.
Translate from Turkish to English

Tom'u son gördüğümde, koltuk değnekleriyle yürüyordu.
Translate from Turkish to English

Tom'u son gördüğümde bir kokarca kadar sarhoştu.
Translate from Turkish to English

Birisi Tom'u bir buz kıracağı ile zımbaladı, fakat o şimdi iyi.
Translate from Turkish to English

Mary evini boyaması için Tom'u işe aldı.
Translate from Turkish to English

Tom'u bizimle gelmesi için ikna etmek gerçekte imkansız olurdu.
Translate from Turkish to English

Bir zamanlar terörist bir gruba katıldığını Mary'ye itiraf etmek zorunda kalması Tom'u cesaretlendirdi.
Translate from Turkish to English

Mary diş macununun kapağını açık bıraktığında, bu Tom'u kızdırıyor.
Translate from Turkish to English

Tom'u arıyorum. Onu gördün mü?
Translate from Turkish to English

Tom'u Mary ile konuşturmaya çalıştım.
Translate from Turkish to English

Bütün gün oturup Tom'u beklemekten daha iyi yapacak şeylerim var.
Translate from Turkish to English

Tom'u ve Mary'yi partime davet etmediğim için kendime sitem edebilirdim.
Translate from Turkish to English

Tom'u bugün şehir merkezinde gördüğüme yemin edebilirdim.
Translate from Turkish to English

Tom'u en son ne zaman gördüğümü hatırlayamıyorum.
Translate from Turkish to English

Haftanın sonundan önce Tom'u göreceğimize bahse girerim.
Translate from Turkish to English

Ne kadar zamandır Tom'u tanıyorsun?
Translate from Turkish to English

Mary'nin söylediği için Tom'u suçlama.
Translate from Turkish to English

Tom'u doğru şeyi yapması için ikna etmek zordu.
Translate from Turkish to English

Zehirli bir şey yediği için, onlar Tom'u midesini pompalatmak için hastaneye götürdüler.
Translate from Turkish to English

Onlar Tom'u başkan atadılar.
Translate from Turkish to English

Öğretmen Tom'u kopye çekmekle suçladı.
Translate from Turkish to English

Polisler yıllarca Tom'u arıyorlar.
Translate from Turkish to English

Büyük jüri Tom'u cinayetle suçladı.
Translate from Turkish to English

Uçuş görevlisi Tom'u uyandırmak için salladı ve ona uçağın indiğini söyledi.
Translate from Turkish to English

Barmen Tom'u barın dışına attı.
Translate from Turkish to English

Lütfen ben oraya gelinceye kadar Tom'u beklet.
Translate from Turkish to English

Ayrılalım ve Tom'u arayalım.
Translate from Turkish to English

Tom'u yalnız bırak.
Translate from Turkish to English

Tom'u TV'de birçok kez gördüm.
Translate from Turkish to English

Bunu yapabilmemin tek yolunun Tom'u bana yardım ettirmek olduğunu anladım.
Translate from Turkish to English

Tom'u hapishaneye koymak için yapmak zorunda olduğum her şeyi yapacağım.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: kokuya, Köpeklerini, bakmanın, nelerdir, politikacıdan, ziyade, Saldırı, yapılmadan, gömleği, tabib.