Learn how to use tehlikeli in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Tufts, dünyanın en tehlikeli üniversitesidir.
Translate from Turkish to English
Motosiklete binmek gençler için tehlikeli olabilir.
Translate from Turkish to English
Ne kadar tehlikeli olduğunu görüyorum.
Translate from Turkish to English
Çok fazla balık avı dolayısıyla, bazı balık stokları şimdi tehlikeli derecede düşük seviyelerde.
Translate from Turkish to English
Birazcık öğrenme tehlikeli bir şeydir.
Translate from Turkish to English
Dünya tehlikeli bir yerdir.
Translate from Turkish to English
Adam Ellie'yi tehlikeli bir durumdan kurtardı.
Translate from Turkish to English
Sana onun tehlikeli olduğunu söyledim, incinmenizin nedeni dinlememenizden kaynaklanıyordu.
Translate from Turkish to English
Bir köpek bazen tehlikeli bir hayvandır.
Translate from Turkish to English
O nehirde yüzmenin tehlikeli olduğunu düşünüyorum.
Translate from Turkish to English
Bu nehir çocukların yüzmesi için tehlikeli.
Translate from Turkish to English
Tehlikeli sürüş cezalandırılmalı.
Translate from Turkish to English
Tehlikeli olursa, beni ara.
Translate from Turkish to English
Tehlikeli yolculukta hayatlarını riske attılar.
Translate from Turkish to English
O çok tehlikeli bir durum.
Translate from Turkish to English
Genetiği değiştirilmiş gıda yemenin tehlikeli olduğunu düşünüyor musunuz?
Translate from Turkish to English
Nehirde yüzmemin tehlikeli olduğunu düşünüyor musun?
Translate from Turkish to English
Tom tehlikeli durumda Mary'ye yardım etmek için gitti ve o, ona teşekkür bile etmedi.
Translate from Turkish to English
İngiltere tehlikeli şekilde düşük gıda malzemeleri ile karşı karşıya idi.
Translate from Turkish to English
Tom'un şu ana kadar yapmayı denemek istediği en tehlikeli şey zehirli bir yılanı tutmaktı.
Translate from Turkish to English
Tom'un şimdiye kadar yapmaya çalıştığı en tehlikeli şey bangee jumping'tir.
Translate from Turkish to English
Çok havlayan köpekler genelde tehlikeli değildir.
Translate from Turkish to English
Tom'un ne kadar tehlikeli olduğu belki sana hatırlatılmalı.
Translate from Turkish to English
Chris'e sırlarını anlatman tehlikeli çünkü herkese söyler.
Translate from Turkish to English
Bu sandalye tehlikeli.
Translate from Turkish to English
O, tehlikeli bir zamandı.
Translate from Turkish to English
Yıldırım tehlikeli olabilir.
Translate from Turkish to English
O, çok tehlikeli bir adam.
Translate from Turkish to English
Kızamık oldukça tehlikeli olabilir.
Translate from Turkish to English
Bir uçurtma uçurmak tehlikeli olabilir.
Translate from Turkish to English
Uçurtmalar uçurmak tehlikeli olabilir.
Translate from Turkish to English
Hangi şehir en çok tehlikeli?
Translate from Turkish to English
O, biraz tehlikeli görünüyor.
Translate from Turkish to English
Babamın iş nedeniyle kaldığı New York, Tokyo'dan çok daha tehlikeli bir şehirdir.
Translate from Turkish to English
İçki içmek ve araba sürmek tehlikeli olabilir.
Translate from Turkish to English
Bir volkanın yanında yaşamak tehlikeli.
Translate from Turkish to English
Böyle tehlikeli bir yere gitmeyecek kadar mantıklı olmalısın.
Translate from Turkish to English
Bir fırtına anında araba sürmek tehlikeli olabilir.
Translate from Turkish to English
Sığ suda dalmak tehlikeli.
Translate from Turkish to English
Bu nehir yüzmek için çok tehlikeli.
Translate from Turkish to English
Bir sürü tehlikeli bombardıman saldırılarını tamamladı.
Translate from Turkish to English
Sanırım bu gölde yüzmek tehlikeli.
Translate from Turkish to English
Bu şeyler sağlık için tehlikeli mi?
Translate from Turkish to English
Durum çok gergin ve tehlikeli görünüyordu.
Translate from Turkish to English
Çok tehlikeli.
Translate from Turkish to English
Tehlikeli olabilir.
Translate from Turkish to English
Burası tehlikeli.
Translate from Turkish to English
Onun planı tehlikeli.
Translate from Turkish to English
İşiniz tehlikeli mi?
Translate from Turkish to English
Tehlikeli göründüğümü söyledi.
Translate from Turkish to English
Atom enerjisi pahalı ve tehlikeli.
Translate from Turkish to English
Bu yasal değil, hatta tehlikeli.
Translate from Turkish to English
Tom'un bizden yapmamızı istediğini yapmak tehlikeli olabilir.
Translate from Turkish to English
Tom'um bizden istediğini yapmak tehlikeli olabilir.
Translate from Turkish to English
Bu nehir yüzmek için tehlikeli.
Translate from Turkish to English
Tehlikeli görünüyor.
Translate from Turkish to English
Sanırım Tom tehlikeli.
Translate from Turkish to English
Sanırım o çok tehlikeli.
Translate from Turkish to English
Sanırım o tehlikeli.
Translate from Turkish to English
Bence çocukların bu havuzda yüzmeleri tehlikeli.
Translate from Turkish to English
Sanırım etnik milliyetçilik tehlikeli.
Translate from Turkish to English
Kadın doktor tehlikeli mi?
Translate from Turkish to English
Tom son derece tehlikeli.
Translate from Turkish to English
Tehlikeli alana adım atıyorsun.
Translate from Turkish to English
Tehlikeli görünüyordun.
Translate from Turkish to English
Bu çok tehlikeli.
Translate from Turkish to English
Tehlikeli değil mi?
Translate from Turkish to English
Tehlikeli mi?
Translate from Turkish to English
O tehlikeli.
Translate from Turkish to English
Tom tehlikeli mi?
Translate from Turkish to English
Bu hızlı akıntıda yüzmek tehlikeli olmalı.
Translate from Turkish to English
Bir metroya tek başına binmek tehlikeli mi?
Translate from Turkish to English
Bu tehlikeli.
Translate from Turkish to English
Tom çok tehlikeli.
Translate from Turkish to English
Bu tehlikeli olabilir.
Translate from Turkish to English
O gelmiş geçmiş en tehlikeli adamdır.
Translate from Turkish to English
O gelmiş geçmiş en tehlikeli adam.
Translate from Turkish to English
Tom biraz tehlikeli gözüküyor.
Translate from Turkish to English
Tom, Mary'nin yalnız gitmesinin tehlikeli olabileceğini düşündü.
Translate from Turkish to English
Bu riskli ve tehlikeli.
Translate from Turkish to English
Robotların, kendi kararlarını verebilmelerine olanak tanımak tehlikeli olabilir; çünkü sahiplerine karşı çıkabilirler.
Translate from Turkish to English
Tom, Mary'ye tehlikeli bir şey yapmayacağını söyledi.
Translate from Turkish to English
Onun ne kadar tehlikeli olduğuna dair bir fikrin var mı?
Translate from Turkish to English
Tom her zaman gerçekten tek başın mı yüzer? Tehlikeli değil mi?
Translate from Turkish to English
Tom tehlikeli düşünülmeli.
Translate from Turkish to English
Tom son derece tehlikeli olabilir.
Translate from Turkish to English
Tom çok tehlikeli olabilir.
Translate from Turkish to English
Hiç kimse büyük bir kelime hazinesi olan bir deliden daha tehlikeli değildir.
Translate from Turkish to English
Tom'un ne kadar tehlikeli olduğunun farkındasın, değil mi?
Translate from Turkish to English
Onun ne kadar tehlikeli olabileceğini hepimiz biliyoruz.
Translate from Turkish to English
Burada yüzmenin tehlikeli olduğunu düşünüyorum.
Translate from Turkish to English
Bu kadar tehlikeli bir şeyi asla yapmam.
Translate from Turkish to English
Bunun ne kadar tehlikeli olacağı hakkında seni uyardım.
Translate from Turkish to English
Tehlikeli olabilecek herhangi bir şey yapmak istemiyorum.
Translate from Turkish to English
Bizden yapılması istenilen şey çok tehlikeli.
Translate from Turkish to English
Şiddetli rüzgarlar yüksek profilli araçlar için seyahati tehlikeli yapıyorlar.
Translate from Turkish to English
Boston'un tehlikeli bir yer olduğunu duydum. Bu doğru mu?
Translate from Turkish to English
Bazı insanlar Boston'un tehlikeli bir şehir olduğunu söylüyorlar.
Translate from Turkish to English
Otobüsü başkası sürüyor ve otobüs çok tehlikeli gidiyor.
Translate from Turkish to English
Tom'un tehlikeli olduğunu düşünüyor musun?
Translate from Turkish to English
Şu insanlar tehlikeli.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: kamyonlar, birer, araçtır, görmeye, ölüyorum, kaybetti, uyandırıyor, Cüzdanımı, kaybettim, otobüsünün.