Turkish example sentences with "sorunu"

Learn how to use sorunu in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Onun herhangi bir sorunu mu var?
Translate from Turkish to English

Sorunu kolaylıkla çözebildi.
Translate from Turkish to English

Zenginlerin fakirler kadar sorunu vardır.
Translate from Turkish to English

Lütfen bu sorunu bankanızla birlikte gözden geçirir misiniz?
Translate from Turkish to English

Japon Diş Hekimleri Birliği sorunu Japon Diş Hekimleri Birliğinden LDP ye ait olan Diyet üyelerine yapılan gizli bağışlarla ilgili bir olaydır.
Translate from Turkish to English

Sorunu sor.
Translate from Turkish to English

Her zaman sorunu tahmin ediyorsun.
Translate from Turkish to English

Seninle aynı sorunu yaşıyorum.
Translate from Turkish to English

Üç gün boyunca bir şey yememişti, adamın gıda dışında herhangi bir şey hakkında düşünme sorunu vardı.
Translate from Turkish to English

Sorunu anlamıyorum.
Translate from Turkish to English

Sorunu nasıl çözdüğünü bana anlat.
Translate from Turkish to English

Gecikmeden sorunu görüşmek gereklidir.
Translate from Turkish to English

Sorunu abartıyorsun.
Translate from Turkish to English

Biz karşılıklı ödünlerle sorunu çözdük.
Translate from Turkish to English

Biz sorunu tartışırken, iyi bir fikir buldum.
Translate from Turkish to English

Sorunu göz önünde bulundurmalısınız.
Translate from Turkish to English

Sorunu araştırmak için bir komite kuruldu.
Translate from Turkish to English

Sorunu özgürce tartıştık.
Translate from Turkish to English

Sorunu niçin kendin araştırmıyorsun? O senin sorumluluğun.
Translate from Turkish to English

Onun sorunu çözmesi kolaydı.
Translate from Turkish to English

Sorunu çözmek kolay değildir.
Translate from Turkish to English

Tom'un Mary'nin sevgisini kabul etme sorunu vardı.
Translate from Turkish to English

Onun gibi bir kişinin başkan seçilme sorunu olmazdı.
Translate from Turkish to English

Onun büyük bir sorunu var.
Translate from Turkish to English

Benim sorunu çözmem mümkün değildir.
Translate from Turkish to English

John sorunu çözmek için boşuna uğraştı.
Translate from Turkish to English

Tom sorunu halledemiyor gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English

Tom'un ilacı kötü amaçla kullanma sorunu vardır.
Translate from Turkish to English

O, sorunu çözmek için çalıştı, ama şansı yoktu.
Translate from Turkish to English

Bu sorunu ele alma biçimimizle ilgili Tom gerçekten ne düşünüyor?
Translate from Turkish to English

Tom, Mary onun dikkatini çeker çekmez sorunu araştırmaya başladı.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary neredeyse bir saat sorunu tartıştılar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary şimdi sorunu tartışıyoruz.
Translate from Turkish to English

Tom'un sorunu kendi dünyasında yaşamaktır.
Translate from Turkish to English

Onun oyu sorunu belirleyecekti.
Translate from Turkish to English

Tom'un sorunu zaten bildiğini farz etmelisin.
Translate from Turkish to English

Tom Mary ile sorunu görüşmek istiyor.
Translate from Turkish to English

Tom önerilen her şeyi denedi fakat hâlâ sorunu halledemedi.
Translate from Turkish to English

Tom bana onunla bir sorunu olmadığını söyledi.
Translate from Turkish to English

Ton sorunu derhal halletti.
Translate from Turkish to English

Tom'un tek bacağı üzerinde durma sorunu var.
Translate from Turkish to English

Tom'un zamanını ayarlama sorunu var.
Translate from Turkish to English

Tom son zamanlarda uyku sorunu yaşamaktadır.
Translate from Turkish to English

Tom'un durumu çözmede sorunu vardı.
Translate from Turkish to English

Tom'un sorunu düşünmek için çok zamanı vardı.
Translate from Turkish to English

Tom'un onunla sorunu yok.
Translate from Turkish to English

Tom'un büyük bir sorunu var.
Translate from Turkish to English

Tom sorunu Mary'den başka biriyle tartışamadı.
Translate from Turkish to English

Tom, şimdi o sorunu çözemeyecek kadar çok yorgun görünüyor.
Translate from Turkish to English

Ofisteki herkes Tom'un sorunu ele alma şeklinden etkilendi.
Translate from Turkish to English

Sorunu derhal çözmeyi zor buldum.
Translate from Turkish to English

Bu ciddi sorunu derhal kararlaştırmalıyız.
Translate from Turkish to English

Yer yokluğu yüzünden bu sorunu atlamak zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English

Onun sorunu var gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English

Bu sorunu kim bilmiyor?!
Translate from Turkish to English

Sorunu nasıl çözeceğimi anlıyorum.
Translate from Turkish to English

Belki Tom bu sorunu çözebilir.
Translate from Turkish to English

Jack'in sorunu eşinin onun kazandığından daha fazla harcamasıdır.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin sorunu olduğunu hemen söyleyebildi.
Translate from Turkish to English

Tom sorunu Mary ile tartıştı.
Translate from Turkish to English

Biz sorunu tartıştık.
Translate from Turkish to English

Bu sorunu halledebilir misin?
Translate from Turkish to English

Sorunu tartıştık.
Translate from Turkish to English

Bu sorunu halledebilirim.
Translate from Turkish to English

Sorunu tartışalım.
Translate from Turkish to English

Jane'in ciddi bir sorunu var.
Translate from Turkish to English

O, sorunu anlıyor.
Translate from Turkish to English

Onlar sorunu tartıştılar.
Translate from Turkish to English

Sorunu halledebildin mi?
Translate from Turkish to English

Bu sorunu açığa çıkaralım.
Translate from Turkish to English

Ben sorunu halletmeye çalıştım.
Translate from Turkish to English

Tom'un onu yaparken hiçbir sorunu yoktu.
Translate from Turkish to English

Sorunu akılda tutacağım.
Translate from Turkish to English

Onun para almada sorunu vardı.
Translate from Turkish to English

Tom'un zıt bir sorunu var.
Translate from Turkish to English

Hiç kimse bu sorunu çözemedi.
Translate from Turkish to English

Onlar sorunu çözümsüz bıraktılar.
Translate from Turkish to English

Sonunda, o, sorunu halletti.
Translate from Turkish to English

Onlar sorunu tartışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Sorunu cevaplamak zordur.
Translate from Turkish to English

Sorunu incelemeliyiz.
Translate from Turkish to English

Sorunu onunla tartıştım.
Translate from Turkish to English

Onun sorunu çözmesini istiyorum.
Translate from Turkish to English

Onun isimleri hatırlama sorunu vardır.
Translate from Turkish to English

Sorunu nasıl çözdün?
Translate from Turkish to English

O, sorunu çözmeyi başardı.
Translate from Turkish to English

Bu sorunu çözmeye çalışıyorum.
Translate from Turkish to English

O, onun sorunu çözmesini umuyordu.
Translate from Turkish to English

Bu sorunu çözmen için sana beş dakika vereceğim.
Translate from Turkish to English

O, sorunu nasıl halledeceği hakkında kafa yoruyor.
Translate from Turkish to English

Sorunu nasıl çözeceğimi biliyorum fakat sana söylememem rica edildi.
Translate from Turkish to English

Onun sorunu nedir?
Translate from Turkish to English

O bir sorunu gündeme getirdi.
Translate from Turkish to English

Bush sorunu araştırdı.
Translate from Turkish to English

Onun bir sorunu var.
Translate from Turkish to English

O, sorunu çözmeye çalıştı.
Translate from Turkish to English

Sorunu bu şekilde çözdüm.
Translate from Turkish to English

Sorunu çözebildi.
Translate from Turkish to English

Sorunu çözme girişiminde bulundum.
Translate from Turkish to English

Sorunu tartışmayı reddediyorum.
Translate from Turkish to English

Sorunu bu şekilde hallettim.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Yankesicilere, edin, saatte, ilacımı, zorundayım, karabiberi, elmasını, soyuyor, Hindistan, yönetildi.