Learn how to use sıcak in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Hava bugün sıcak.
Translate from Turkish to English
Bugün hava sıcak.
Translate from Turkish to English
Bugün hava çok sıcak.
Translate from Turkish to English
Sıcak suyun tümünü kullanma.
Translate from Turkish to English
Çorba aşırı sıcak.
Translate from Turkish to English
Bu soğuk değil, sıcak.
Translate from Turkish to English
Bugün hava korkunç sıcak.
Translate from Turkish to English
Bugün hava çok sıcak, değil mi?
Translate from Turkish to English
Hava bugün özellikle çok sıcak.
Translate from Turkish to English
Bugün, bu yılın en sıcak günüdür.
Translate from Turkish to English
Burası çok sıcak. Klimayı açayım mı?
Translate from Turkish to English
Bir bardak sıcak çorba beni rahatlattı.
Translate from Turkish to English
Öylesine sıcak bir gündü ki yüzmeye gittik.
Translate from Turkish to English
Birkaç gün hava sıcak kaldı.
Translate from Turkish to English
Dünün aksine bugün hava hiç sıcak değil.
Translate from Turkish to English
Bu çiçekler sıcak ülkelerde yetişir.
Translate from Turkish to English
Onlar otobüsten indiler ve sıcak güneşte iki kilometre yürüdüler.
Translate from Turkish to English
Hiçbir gözün ona acımadığı ve hiçbir sıcak elin onun ağrıyan bacaklarını yatıştırmadığı cezaevinin gizli bölümündeki hayranlık uyandıran genç bir kadına yapılan insanlık dışı zulümlerle ilgili ilginç bir kayıt hâlâ korunuyor.
Translate from Turkish to English
Çorba son derece sıcak.
Translate from Turkish to English
Onu ziyaret ettiğim zaman, sıcak karşılandım.
Translate from Turkish to English
Bana başka bir sıcak havlu getirir misin?
Translate from Turkish to English
Sıcak havluların var mı?
Translate from Turkish to English
Onlar, odanın çok sıcak olmasından şikayetçi oldular.
Translate from Turkish to English
Bu eldivenler onun ellerini sıcak tuttu.
Translate from Turkish to English
New York havası yaz mevsiminde sıcak ve nemlidir.
Translate from Turkish to English
Sıcak çorba yemeyi severim.
Translate from Turkish to English
Çorba o kadar çok sıcak ki onu içemem.
Translate from Turkish to English
O tavaya dokunmayın! O çok sıcak.
Translate from Turkish to English
O, yaşlı kadına sıcak bir gülümseme fırlattı.
Translate from Turkish to English
Onlar bizi sıcak bir şekilde karşıladı.
Translate from Turkish to English
Harika! Kahve sıcak.
Translate from Turkish to English
Biz sıcak karşılandık.
Translate from Turkish to English
Sıcak bir karşılamayla ağırlandık.
Translate from Turkish to English
Bizi sıcak karşıladılar.
Translate from Turkish to English
Kalabalıki ailem bana sıcak bir karşılama yaptı.
Translate from Turkish to English
Tom sıcak köriyi sever.
Translate from Turkish to English
Bu sıcak Yaza dayanamıyorum.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'den içecek sıcak bir şey istedi.
Translate from Turkish to English
Tom bu sıcak havadan usandığını söylüyor.
Translate from Turkish to English
Hava sıcak olmuştu.
Translate from Turkish to English
İki taraf, sıcak yaz güneşinde saatlerce mücadele ettiler.
Translate from Turkish to English
İstek başkanlık kampanyasında sıcak bir siyasi sorun haline geldi.
Translate from Turkish to English
O sıcak, samimi bir toplantı oldu.
Translate from Turkish to English
Yeni başkan, sıcak ve samimi bir insandı.
Translate from Turkish to English
Onun insanlara sıcak davranışı onu oldukça popüler yapmıştı.
Translate from Turkish to English
Başkan Taft arkadaşına sıcak bir veda mektubu yazdı.
Translate from Turkish to English
Keşif, 1896 yılında sıcak bir Ağustos gününde gerçekleşti.
Translate from Turkish to English
Tom'a sıcak bir kabul verildi.
Translate from Turkish to English
Tom gününe genellikle sıcak bir fincan kahveyle başlar.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye dışarıda oynanmayacak kadar sıcak olduğunu söyledi.
Translate from Turkish to English
Tom bana bir bardak sıcak çikolata yaptı.
Translate from Turkish to English
Tom sıcak banyoda oturuyorken karda pencereden dışarı baktı.
Translate from Turkish to English
Tom küveti sıcak su ile doldurdu.
Translate from Turkish to English
Bu politik problem sıcak tartışmalara neden oldu.
Translate from Turkish to English
Çok sıcak olduğu için Tom uyuyamadı.
Translate from Turkish to English
Tom'un orada sıcak karşılanmadığını fark etmesi uzun zaman almadı.
Translate from Turkish to English
Tom'un bütün istediği güzel sıcak bir banyo idi.
Translate from Turkish to English
Onun sıcak kişiliği güzelliğine çekicilik katıyor.
Translate from Turkish to English
Yarın tekrar sıcak olacak mı?
Translate from Turkish to English
Yarın sıcak olacak.
Translate from Turkish to English
Yarın sıcak olacak mı?
Translate from Turkish to English
Yüzü kırmızıydı ve o sıcak ve rahatsız hissediyordu.
Translate from Turkish to English
Dün gece çok sıcak değildi.
Translate from Turkish to English
Ayaklarımızı sıcak tutmak için ayaklarımızı yer değiştirmek ve hareket ettirmeye devam etmek zorunda kaldık.
Translate from Turkish to English
Bu sıcak havaya katlanamam.
Translate from Turkish to English
Gabriel sadece sıcak çorba ve biraz şeri içti.
Translate from Turkish to English
Gabriel sıcak çorba ve biraz şerinin dışında bir şey almadı.
Translate from Turkish to English
Tom sıcak bir kızartma tavasında parmaklarını yaktı.
Translate from Turkish to English
Tom buradaki sıcak ve bunaltıcı yazlara dayanamıyor bu yüzden dağlara gidiyor.
Translate from Turkish to English
Tom çorbanın yeterince sıcak olmadığını şikâyet etti.
Translate from Turkish to English
O çok sıcak.
Translate from Turkish to English
Oda sıcak.
Translate from Turkish to English
Neden bu kadar sıcak?
Translate from Turkish to English
Bu ceket sıcak tutuyoır.
Translate from Turkish to English
Kahveyi sıcak severim.
Translate from Turkish to English
Bu sıcak bir gündü.
Translate from Turkish to English
Sıcak giysiler giyin.
Translate from Turkish to English
Bu güzel ve sıcak.
Translate from Turkish to English
Hava burada çok sıcak.
Translate from Turkish to English
Onun sıcak bir kalbi vardır.
Translate from Turkish to English
Hava dayanılmaz sıcak.
Translate from Turkish to English
Oradaki sıcak mı?
Translate from Turkish to English
Bu çay çok sıcak.
Translate from Turkish to English
Hava çalışılmayacak kadar çok sıcak.
Translate from Turkish to English
Hava benim için çok sıcak.
Translate from Turkish to English
Hava orada gerçekten çok sıcak.
Translate from Turkish to English
O çok sıcak bir gündü.
Translate from Turkish to English
Bu odada hava sıcak.
Translate from Turkish to English
Bu oda çok sıcak.
Translate from Turkish to English
Hava bugün oldukça sıcak.
Translate from Turkish to English
Bugün oldukça sıcak.
Translate from Turkish to English
Sıcak öğle yemekleri alabiliriz.
Translate from Turkish to English
Yakında hava daha sıcak olacak.
Translate from Turkish to English
Çok sıcak değil mi?
Translate from Turkish to English
Çok sıcak oldu.
Translate from Turkish to English
Hava sıcak ve nemli.
Translate from Turkish to English
Kaloriferi tamir ettiklerine memnunum, ama şimdi de çok sıcak.
Translate from Turkish to English
Yüzmek için yeterince sıcak.
Translate from Turkish to English
Bugün hava sıcak değil mi?
Translate from Turkish to English
Çorba çok sıcak.
Translate from Turkish to English
Sıcak bir banyo, onu rahatlattı.
Translate from Turkish to English