Learn how to use söylüyor in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Onun yalan söylüyor olması mümkündür.
Translate from Turkish to English
Otuzlu yaşlara kadar bir bebek sahibi olma niyetinin olmadığını söylüyor.
Translate from Turkish to English
Bir sürü takıyla şarkı söylüyor.
Translate from Turkish to English
Kitabı bitirdiği zaman bana ödünç vereceğini söylüyor.
Translate from Turkish to English
Kapının önünde genç bir adam şarkı söylüyor.
Translate from Turkish to English
O, yaşı hakkında yalan söylüyor.
Translate from Turkish to English
Haber Yunanistan'da büyük bir deprem olduğunu söylüyor.
Translate from Turkish to English
O, sürekli olarak ülkeyi terk edeceğini söylüyor.
Translate from Turkish to English
O, kulakları olan kirpileri asla görmediğini söylüyor.
Translate from Turkish to English
Keiko şarkı söylüyor.
Translate from Turkish to English
Küçük erkek kardeşim dün gece korkunç bir rüya gördüğünü söylüyor.
Translate from Turkish to English
O, her sabah dişlerini fırçaladığını söylüyor.
Translate from Turkish to English
O çok utangaç. Sizi görmek istediğini söylüyor.
Translate from Turkish to English
Fakat Pepperberg papağan ile çalışmanın daha şimdiden hayvanlara bakmanın şeklini değiştirdiğini söylüyor.
Translate from Turkish to English
O, sigara içmeyi bırakmayacağını söylüyor.
Translate from Turkish to English
Herkes buradan manzaranın güzel olduğunu söylüyor.
Translate from Turkish to English
Herkes babama benzediğimi söylüyor.
Translate from Turkish to English
O, Yengeç burcunda doğan kızların "cesur" olduğunu söylüyor.
Translate from Turkish to English
Hava tahmini sağanaklar olacağını söylüyor.
Translate from Turkish to English
O, otuzlu yaşlara kadar bir bebek sahibi olma niyetinin olmadığını söylüyor.
Translate from Turkish to English
Söylenti onun bir yankesici olduğunu söylüyor.
Translate from Turkish to English
Fred her zaman yalan söylüyor.
Translate from Turkish to English
O her zaman aynı şeyi söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom Fransızca bir kitabı okuyabileceğini söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'yi Fransızca anlamakta zorlanmadığını söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom Fransızca çalışmak istemediğini söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom 2.30'a kadar burada olabileceğini söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom 2.30'da Mary'yi alacağını söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom benzer bir hikayeyi Mary'den duyduğunu söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin söylediği herhangi bir şeye inanamayacağını söylüyor.
Translate from Turkish to English
Mary odada iken, Tom her zaman gergin hissettiğini söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom Mary ile iskambil oynamaktan her zaman hoşlandığını söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin arabasına kimin çarptığını gördüğünü söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin davranışına artık katlanamayacağını söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'siz bir hayat düşünemeyeceğini söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin davranışını daha fazla görmemezlikten gelemeyeceğini söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom bu ilacı alırsa soğuk algınlığından kurtulabileceğini söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom'un çok ağrısı var fakat o ona katlanabileceğini söylüyor.
Translate from Turkish to English
Mary Tom'un sorumluluktan korktuğunu söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom bazen gerçekten inanmadığı şeyler söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom her zaman doğru zamanda doğru şeyi söylüyor gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English
Tom her zaman gerçeği söylemen gerektiğini söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom, son zamanlarda yeterice uyuyamadığını söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom, bir yabancı dil öğrenmenin zor olduğunu söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom yorgun olduğunu söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom bu sıcak havadan usandığını söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom onun her zaman aynı şeyleri yaptığını söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom yarın toplantı olacağını söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom burada gömülmek istediğini söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom asla rüya görmediğini söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom henüz karar vermediğini söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom mükemmel bir evliliği olduğunu söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom çocukları sevmediğini söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom canının koşmak istemediğini söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom canının dışarı çıkmak istemediğini söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom bu gece canının bira içmek istemediğini söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom savaştan nefret ettiğini söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom bu havada dışarı çıkmayı düşünemeyeceğini söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom artık yemek yiyemeyeceğini söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom sarhoş olmadan bütün bir şişe viskiyi içebileceğini söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom herkesi memnun etmenin zaman kaybı olacağını söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom bilgisayarı ile sorun yaşadığını söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom zengin olduğunu söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom onun zengin olduğunu söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom üzgün olduğunda daha çok yemek yediğini söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom bir adım daha yürüyemeyeceğini söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom daha fazla bekleyemeyeceğini söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom bu gürültüye daha fazla dayanamayacağını söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom sıcaklığa daha fazla katlanamayacağını söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom kokuyu daha fazla görmezden gelemiyeceğini söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom gürültüyü artık görmezden gelemiyeceğini söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom yaklaşık 300 yıldır atalarının izini sürdüğünü söylüyor.
Translate from Turkish to English
Bugünkü gazete bir tayfun geldiğini söylüyor.
Translate from Turkish to English
Bugünkü gazete büyük bir tayfunun yaklaştığını söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom size yalan söylüyor.
Translate from Turkish to English
Eski bir atasözü zamanın nakit olduğunu söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom bunun onun yapabileceği en iyi şey olduğunu söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin kesinlikle işi kabul etmeyeceğini söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin kesinlikle bizimle birlikte gitmek istediğini söylüyor, bu yüzden beklemeliyiz.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin kesinlikle evlenmek istemediğini söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom köpek maması yemeği asla denemediğini söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom kesinlikle gerekli olduğunda yemin ettiğini söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom öyle bir söz verdiğini hatırlamadığını söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom tamamen karanlık olmadan uyuyamayacağını söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom Joneses'lara ayak uydurmaktan bıktığını söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom bundan sonra daha dikkatli olacağını söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom partimize gelmeyeceğini söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom oraya asla tekrar gitmeyeceğini söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom, yasal ya da değil onu yapacağını söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom bir uçağı uçurmayı öğrenmek istediğini söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom herhangi bir yerde yaşayabileceğini sandığını söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom evinde bir hayalet gördüğünü söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom tek başına yaşamayı sevdiğini söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom sorunla ilgili yapacağı bir şeyi olmadığını söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom balina eti yemeği asla denemediğini söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom şimdi çok daha iyi hissettiğini söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom kusacak gibi hissettiğini söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin filmden niçin hoşlanmadığını bilmediğini söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin baloyla kimle gitmeyi planladığını bilmediğini söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin inci kolyesini nereden satın aldığını bilmediğini söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin ne zaman doğduğunu bilmediğini söylüyor.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: rakiplerine, saldırısına, saldırısı, şafakta, erdi, ilerlemesini, duysam, gençliğimi, itibarla, kılığına.