Turkish example sentences with "oldukça"

Learn how to use oldukça in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

O oldukça güzel söyledi.

Senden oldukça memnunum.

Hava sıcaktı. Ve hava oldukça nemliydi.

Maskeler polenlerden bile daha küçük sarı kum tozunu ne kadar iyi engelleyebilir ki?Sanırım o polenden oldukça daha fazla baş belasıdır.

Bazı ülkelerde, birinin kendi işini bile kamuya bırakamaması oldukça saçmadır.

Kadınlar gerçekten oldukça tehlikeliler. Bu konuda ne kadar çok düşünürsem, o kadar çok yüz örtüsünün arkasındaki nedeni anlayabileceğim.

Giydiğin ayakkabılar oldukça pahalı görünüyorlar.

Şapkan elbisenle oldukça uyumlu.

Sergi bir ziyarete oldukça değer.

Oğlun şimdiye kadar oldukça uzun olmalı.

Bu dağlarda bulunan tuzlar ve mineraller oldukça farklıdır.

Park oldukça büyüktür; Çok sayıda ağaçları ve çok sayıda çiçekleri vardır.

Oldukça yorgun görünüyordu.

Oldukça büyük bir numara.

O, yemek pişirmede oldukça bilgisizdir.

Güneşli havaya rağmen, hava oldukça serindi.

Sözleşme oldukça gevşek.

Ben prensip olarak yasağa katılıyorum fakat uygulamada oldukça zor olacak.

Tom oldukça sık abartır.

Tom oldukça sık dışarıda yiyor.

O bir Amerikalı, ama o Japonya'da doğmuş ve büyümüş olduğu için, oldukça akıcı bir şekilde Japonca konuşabiliyor.

Bir şemsiyeyi paylaşan iki erkek öğrenci ha? Bu oldukça tuhaf bir durum.

O araba satıcısı oldukça acayip bir adam.

Ben bütün gün bilgisayar ekranı önünde otururum, bu yüzden elektro-manyetik dalgalar tarafından oldukça şiddetli şekilde bombardıman edilirim.

Kız kardeşler oldukça farklıdır.

George oldukça gevezedir.

Bugün Tatoeba'nın oldukça yavaş olduğunu düşünüyorum.

O, profesöre oldukça değer veriyor.

Kazada oldukça az sayıda kişi yaralandı.

Sen burada oldukça ben kalırım.

Japonca bilgim oldukça zayıftır.

O satıcı oldukça akıllı görünüyor.

Dünya kültürleri oldukça benzer hale gelmektedir.

Söylemek istediğim her şeyi söyledikten sonra oldukça rahatlamış hissettim.

Evimiz otobüs durağına uzak olmasının haricinde oldukça tatminkardır.

Otobüs durağı oldukça kullanışlı.

Seni burada görmek oldukça sürpriz oldu.

Sen oldukça bir profesyonel gibi gitar çalıyorsun, değil mi?

Bir pastayı eşit parçalara ayırma oldukça zordur.

Bu eski kitap oldukça demode.

Bu site oldukça yararlı.

Tom her gün buraya gelmiyor, ama oldukça sık geliyor.

Bu, iki kişi için oldukça çok şey gibi görünüyor.

İki erkek kardeş görünümde oldukça farklı.

O iki fikir oldukça farklıdır.

Bronz heykel uzaktan oldukça güzel görünüyor.

Nesnenin yüzeyi oldukça pürüzlü.

Oldukça iyiyim, teşekkür ederim.

Bugün oldukça rüzgarlı, hayır?

Oldukça büyük bir müze gibi görünüyor.

O bu işe başladığından beri oldukça iyi durumda.

İstasyon oldukça uzaktır.

Aramızda kalsın, onun oldukça aptal olduğunu düşünüyorum.

Aramızda kalsın, o oldukça aptaldır.

Senin ve benim aramda, o oldukça aptal.

Mikroskop altında, bazı virüsler oldukça güzel görünür.

Oldukça bitkin görünüyorsun.

Sen oldukça hatalısın.

O oldukça aktif bir kişidir.

Tom'un Mary'yi gerçekten sevdiğinden oldukça eminim.

Tahminin oldukça yanlış.

O, niyetinde oldukça kararlıydı.

Onun daha sonra yaptığı benim için oldukça sürprizdi.

İngilizce uluslararası bir izleyici kitlesiyle konuşurken, oldukça sık tercih edilen bir dildir.

Tom bilgisayarlarda oldukça deneyimlidir.

Tom her gün tek başına oldukça fazla zaman geçirmeyi seviyor.

Tom Fransızcayı oldukça iyi konuşur değil mi?

Tom Fransızcayı oldukça iyi konuşabilen bir kız tanıyor.

Tom Fransızca çalışmak zorunda değil. Zaten onu oldukça iyi konuşabiliyor.

Tom Fransızcayı oldukça iyi konuşabilir.

İyi bir koltuk almak amacıyla tiyatroya oldukça erken gittim.

Taro, oldukça hızlı bir şekilde kızıyor.

Bu yılın modası geçen yılınkinden oldukça farklı.

Hiroshi,""Bu, oldukça ilginç görünüyor." diyor.

Şimdi büyük oğullar babalarından oldukça bağımsızlar.

Tom'un konuşması oldukça ilginçti.

Tom'un durumu istediği yerde bir ev alacak kadar oldukça iyidir.

Tom oldukça sık okula geç kalır.

Tom modern popüler müzik hakkında oldukça bilgili.

Tom yemek pişirmede oldukça iyidir.

Tom her şeyin iyi gideceğinden oldukça emin.

Tom Mary'ye oldukça pahalı bir kamera aldı.

Tom onun hamile olamayacağından oldukça emin.

Tom Mary'ye oldukça zor bir soru sordu.

Tom ve Mary çok tartışırlar ama yine de birlikte oldukça iyi geçinirler.

Biddle oldukça zeki bir adamdır.

Onun için oldukça zor olacak.

Onun için oldukça zordur.

Tom, Mary'nin onun büyükbabasının altın saatini çaldığından oldukça emindi.

Tom görünmeden Mary'yi izlemeyi oldukça kolay buldu.

Online alışveriş ve rezervasyonun büyümesi tüketiciler için hayatı oldukça iyileştirdi.

Onun insanlara sıcak davranışı onu oldukça popüler yapmıştı.

O oldukça iyi bir fikir.

Bu oldukça mantıklı geliyor.

Tom yirmili yaşlarda oldukça çok para yaptı.

Tom Mary'yi oldukça iyi biliyor.

Tom notasız piano çalmada oldukça iyidir.

Eğer sizin bir itirazınız yoksa ben oldukça iyiyim.

Tom'un köpeği oldukça iyi bir yüzücü.

Onunla oldukça beklenmedik bir şekilde tanıştım.

Büyükannem tarafından oldukça sevilirim.

Also check out the following words: almanız, bineceğimizi, bilmiyorduk, derginiz, demirden, hazırladım, Sigorta, hastalanabiliriz, karşılaşabiliriz, Hakimin.