Turkish example sentences with "kendini"

Learn how to use kendini in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Mary'nin konuşacak hiç kimsesi yok fakat o kendini yalnız hissetmiyor.

Alain'i annesi bile her zaman korudu fakat şımarık küçük çocuk, kitapta derin bir nefret uyandıran ve kendini beğenmiş bir kişiye dönüşür.

Kendini benim yerime koy.

Kendini kötü mü hissediyorsun?

Kendini bir doktora muayene ettirmelisin.

O, yeni okuldaki hayata kendini alıştırmayı çok zor buldu.

Kısa sürede kendini soğuk havaya alıştırdı.

O, kendini koşullara uydurdu.

O bulunduğu duruma kendini alıştıramaz.

O yalnızken kendini her zaman müzikle rahatlattı.

Kısa sürede kendini köy hayatına alıştırdı.

O kendini Japonya'nın bir Edison'ı olarak adlandırdı.

O kendini nasıl savunacağını biliyor.

Kendini öldürmeye çalıştı.

O, kendini öldürmeye çalıştı fakat o başarısızlıkla sonuçlandı.

Kendini öldüreceğini sandı.

Jose kendini kötü karakterli bir kişi olarak gösterdi.

Eğer dikkatli olmazsan, kendini inciteceksin.

O kendini daha uzun göstermek için yüksek topuklu ayakkabılar giyiyor.

O, kendini yeterince çekici olarak düşündü.

O, İngilizce olarak kendini çok iyi ifade etti.

O, gönüllü faaliyetine kendini adamış.

On yıldır kendini biyoloji çalışmalarına adadı.

Kendini yıka.

O kendini araştırmaya adadı.

O, kendini benim kollarına attı.

O zaman kendini daha iyi eğitmiş olsaydı, o şimdi daha sağlıklı olacaktı.

O artık kendini tutamadı.

Emekli olduktan sonra, Teresa kendini yetimlerin bakımı için adamış.

Ağlamamak için kendini güçlendirdi.

O kendini müzik çalışmasına adadı.

Bir müzisyen olarak kendini kanıtladı.

O kendini kimya çalışmasına adadı.

Bir şey yapmaya başladığı zaman, o kendini ona adıyor.

Balıkçı kendini yüzen bir tahta vasıtasıyla kurtardı.

O bir cep ısıtıcısı ile kendini ısıttı.

Tarih kendini tekrarlar.

O kendini aşkın ellerine bırakıyor.

O kendini aşk ateşinin kollarına bıraktı.

O, kendini Tanrı'nın kadınlara lutfü olarak düşünüyor.

Sık sık kendini çalışma odasına kapatır ve böyle şeyler yazar.

Burası onun kendini öldürdüğü yer.

O kötü bir gün için kendini sigortalattı.

Adam kendini savunmak için yalvardı.

O, kapının arkasında kendini sakladı.

Git kendini becer.

Tom kendini Fransızca olarak ifade edebilir.

Tom uyandığında kendini garip bir odada buldu.

Tom kendini nasıl ifade edeceğini bilemiyordu.

Tom kendini incitti.

Tom yaptığı her şeyde kendini beğenir.

Tom o kadar zeki ki sınıfta kendini gösteriyor.

Tom bir beyzbol oyuncusu olarak kendini mahvetti.

Tom kısa sürede kendini okul hayatına alıştırdı.

Tom kendini masanın altına sakladı.

Tom Paris'i ziyaret ettiğinde Fransızca olarak kendini ifade edebildi.

Tom kendini Fransızca olarak ifade etmeyi zor buldu.

Tom Kendini Fransızca olarak ifade edemedi.

Tom kendini Fransızca olarak ifade edemez.

Lincoln kendini sessizdi.

Tom kendini düzeltmezse hapsi boylayacak.

Tom kendini odasına kapadı.

Tom kendini yatak odasına kapadı.

Tom yanlışlıkla kendini bacağından vurdu.

Tom kendini uyandırmak için kendi üzerine soğuk su döktü.

Mary kendini öldürmeden önce Tom silahı ondan aldı.

Tom kendini birini vururken hayal edemedi.

Tom, Mary'nin ölümü için kendini suçladı.

O, her zaman kendini müziğe adadı.

Önce kendini korumalısın.

Önce, kendini korumalısın.

Tom kendini soğuk su ile yıkadı.

Tom kendini Mary'nin eski-kocası olarak tanıttı.

Tom kendini yatağın altına sakladı.

Tom kendini suçlu hissetti.

Tom, Mary için kendini üzgün hissediyor.

Tom, dizüstü bilgisayarı ile kendini yelledi.

Tom bana kendini açıklamak zorunda değildir.

Tom bir rahip olarak kendini gizledi.

Tom kendini aptal yerine koymak istemedi.

Tom kendini netleştirmedi.

Tom keskin bir bıçakla kendini kesti.

Tom tıraş olurken kendini kesti.

Tom kırılmış bazı camların üstünde kendini kesti.

Tom gülmekten kendini alamadı.

Tom gülmekten kendini tutamadı.

Tom kendini tutamadı.

Tom herkesin güvende olup olmadığını merak etmekten kendini alamadı.

Tom duygusal hissetmekten kendini alamadı.

Tom üzgün hissetmekten kendini alamadı.

Tom mutlu hissetmekten kendini alamadı.

Tom etkilenmekten kendini alamadı.

Tom kendini temizledi.

Tom kendini korumak zorunda.

Tom kendini tanıttı.

Tom kendini kontrol edemedi.

Tom, Mary'nin kendini öldürdüğü ihtimalini tamamen göz ardı edemedi.

Tom acıya daha fazla dayanamadı bu yüzden kendini vurdu.

Tom, Mary'nin fikrini niçin değiştirdiğini merak etmekten kendini alamıyor.

Tom üniversiteye gitseydi daha varlıklı olup olmayacağını merak etmekten kendini alamıyor.

Tom Mary'ye yaptığı için kendini affedemiyor.

Also check out the following words: macunla, tıkadı, kaydı, düşecekti, etiket, iliştirdi, kıymetlere, yatırım, senetlerine, borsada.