Turkish example sentences with "kalabalık"

Learn how to use kalabalık in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Salonda büyük bir kalabalık vardı.
Translate from Turkish to English

Kalabalık meydanda korkunç bir şey oldu.
Translate from Turkish to English

Öfkeli kalabalık, arabaları devirdi ve mağazaların önündeki camları kırdı.
Translate from Turkish to English

Öfkeli kalabalık binaya saldırdı.
Translate from Turkish to English

Kalabalık ile birlikte gidin.
Translate from Turkish to English

Bu kalabalık bana Tokyo caddelerini hatırlatıyor.
Translate from Turkish to English

Bir kalabalık onu görmek için bekledi.
Translate from Turkish to English

Ben kalabalık nedeniyle yol açamadım.
Translate from Turkish to English

O kalabalık tarafından kuşatılmıştı.
Translate from Turkish to English

Lee'nin karargahında askerlerden oluşan bir kalabalık bekledi.
Translate from Turkish to English

Bugün kalabalık.
Translate from Turkish to English

Bugün yine kalabalık.
Translate from Turkish to English

Büyük bir kalabalık başkanın konuşmasını bekledi.
Translate from Turkish to English

Parkta büyük bir kalabalık vardı.
Translate from Turkish to English

Otobüs kalabalık oldu.
Translate from Turkish to English

Etrafta bir kalabalık toplandı.
Translate from Turkish to English

Kalabalık konseri sevdi.
Translate from Turkish to English

Burası her zaman çok kalabalık mı?
Translate from Turkish to English

Dışarıda oynamak için çok kalabalık.
Translate from Turkish to English

Her yer kalabalık görünüyor.
Translate from Turkish to English

Öfkeli bir kalabalık ona bağırdı.
Translate from Turkish to English

Büyük bir kalabalık caddede durdu.
Translate from Turkish to English

Kalabalık kapıya doğru bastırdı.
Translate from Turkish to English

Bir kalabalık olay yerinde toplandı.
Translate from Turkish to English

O, bir gol attığında, kalabalık bağırdı.
Translate from Turkish to English

Kalabalık otobüste bir yabancı benimle konuştu.
Translate from Turkish to English

Keşke metro her sabah çok kalabalık olmasa.
Translate from Turkish to English

Heyecanlı kalabalık stadyumu boşalttı.
Translate from Turkish to English

Yangını görmek için bir kalabalık toplandı.
Translate from Turkish to English

Onun etrafında bir kalabalık toplandı.
Translate from Turkish to English

Onun etrafında bir kalabalık toplanıyordu.
Translate from Turkish to English

Kalabalık kontrolden çıktı ve parmaklıkları kırıp geçti.
Translate from Turkish to English

500 kişilik bir kalabalık tiyatroyu doldurdu.
Translate from Turkish to English

Caddede bir kalabalık var.
Translate from Turkish to English

Kalabalık tekrar için bağırdı.
Translate from Turkish to English

O göründüğünde kalabalık tezahürat yaptı.
Translate from Turkish to English

Otobüs bu sabah çok kalabalık.
Translate from Turkish to English

Otobüsün önü kalabalık değildi.
Translate from Turkish to English

Hafta boyunca daha az kalabalık görünüyor.
Translate from Turkish to English

Kalabalık gittikçe büyüyor.
Translate from Turkish to English

Tren bu akşam çok kalabalık.
Translate from Turkish to English

Bugün burasının niçin çok kalabalık olduğunu merak ediyorum.
Translate from Turkish to English

Bugün kasabalar çok kalabalık.
Translate from Turkish to English

Kalabalık birkaç dakika alkışladı.
Translate from Turkish to English

Kalabalık trenlerde yankesicilere dikkat et.
Translate from Turkish to English

Kısa sürede itfaiye arabasının etrafında bir kalabalık toplandı.
Translate from Turkish to English

Kırsal yolları şehir yolları kadar kalabalık değil.
Translate from Turkish to English

Yangın mahallinde büyük bir kalabalık toplandı.
Translate from Turkish to English

Sözcünün etrafında büyük bir kalabalık toplandı.
Translate from Turkish to English

Kalabalık caddede sıradan bir toplantı yaptık.
Translate from Turkish to English

Türkiye'nin en kalabalık şehri İstanbuldur.
Translate from Turkish to English

Kalabalık sakinleşti.
Translate from Turkish to English

Avrupa'da hiçbir şehir Tokyo kadar kalabalık değildir.
Translate from Turkish to English

Hâlâ kalabalık.
Translate from Turkish to English

Tom oranın kalabalık olduğunu söylüyor.
Translate from Turkish to English

Konserde umduğumuzdan daha büyük bir kalabalık vardı.
Translate from Turkish to English

Kalabalık inledi.
Translate from Turkish to English

Kalabalık güldü.
Translate from Turkish to English

Kalabalık alkışladı.
Translate from Turkish to English

Kalabalık tezahürat yaptı.
Translate from Turkish to English

Bir sonraki tren bundan daha az kalabalık olacak.
Translate from Turkish to English

Bir kalabalık bu caddeye toplandı.
Translate from Turkish to English

Hastane kalabalık.
Translate from Turkish to English

Hastane kalabalık değil.
Translate from Turkish to English

Kalabalık salonu doldurdu.
Translate from Turkish to English

Kalabalık istasyondan boşaldı.
Translate from Turkish to English

Kalabalık, başkanı uğurlamak için havaalanında toplandı.
Translate from Turkish to English

Kalabalık kazananı alkışladı.
Translate from Turkish to English

Kalabalık Luciano tarafında olabilir ama şampiyon kazanma becerisine sahip ve önemli olan budur.
Translate from Turkish to English

Tren çok kalabalık olduğu için Uone'ya kadar bütün yol boyunca ayakta durmak zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English

Kalabalık otobüste birinin adımı seslendiğini duydum.
Translate from Turkish to English

Oslo Norveçte en kalabalık şehirdir.
Translate from Turkish to English

Tom bağıran fanatik kızlardan oluşan bir kalabalık tarafından çevrilmişti.
Translate from Turkish to English

Tom kalabalık tarafından katranla kaplandı ve tüyle kaplandı.
Translate from Turkish to English

Partide büyük bir kalabalık vardı.
Translate from Turkish to English

Kalabalık, konuşmacının etrafında toplandı.
Translate from Turkish to English

Burası bir hayli kalabalık. Haydi başka bir yere gidelim.
Translate from Turkish to English

Kalabalık güvenli bir uzaklıktan izliyordu.
Translate from Turkish to English

Bar kalabalık.
Translate from Turkish to English

Tom kalabalık asansöre bindi.
Translate from Turkish to English

Bugün her yer kalabalık olacak.
Translate from Turkish to English

Burada biraz kalabalık.
Translate from Turkish to English

Kalabalık postanenin önünde toplandı.
Translate from Turkish to English

Yarış, bir milyona yakın bir kalabalık tarafından izlendi.
Translate from Turkish to English

Kalabalık çıldırdı.
Translate from Turkish to English

Tren kalabalık olduğu için, Kyoto'ya giden bütün yol boyunca ayakta durdum.
Translate from Turkish to English

Kalabalık dağılıncaya kadar bekle.
Translate from Turkish to English

Kalabalık azalana kadar bekleyelim.
Translate from Turkish to English

Kalabalık trenlerde seyahat etmektense erken çıkmayı tercih ederim.
Translate from Turkish to English

Burası biraz kalabalık oluyor.
Translate from Turkish to English

Kalabalık olup olmadığı önemli değil.
Translate from Turkish to English

Her yerde kalabalık olacak.
Translate from Turkish to English

Londra Delhi'den daha az kalabalık.
Translate from Turkish to English

Öfkeli kalabalık polis minibüsünün etrafını sarıp içindeki pedofili zanlısına hakaretler yağdırdı.
Translate from Turkish to English

Güneşli günlerde, sahil çok kalabalık olur.
Translate from Turkish to English

Kalabalık bir trende dayanırken netbook kullanabilir miyim?
Translate from Turkish to English

Kalabalık sessizdi.
Translate from Turkish to English

İstanbul Türkiye'nin en kalabalık kentidir.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary kalabalık plajlardan hoşlanırlar.
Translate from Turkish to English

Ofis binamızın dışında toplanan büyük bir kalabalık var gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English

Kalabalık bir insan grubu toplandı.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: olursam, satın, alacağım, Kapta, su, duyamıyorum, Haberi, duyunca, kırıklığına, uğradık.