Turkish example sentences with "istiyor"

Learn how to use istiyor in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Seninkine benzeyen bir saat istiyor.

Alain çocukluğuna bağlıdır, her zaman doğum yerinde kalmak istiyor.

Meyve suyu istiyor musun?

O her zaman para istiyor.

Dans etmek istiyor.

Henry seni görmek istiyor.

Güvenilir bir kullanıcı olmak istiyor musunuz?

Satıcı bir araba satmak istiyor.

Herkes sizi görmek istiyor. Siz ünlüsünüz!

Canım bir bira daha istiyor.

Miktarı göz önünde bulundurmaksızın,Brian gelecek haftaya kadar doğru,tam miktar istiyor.

Dünyanın her yerinde birçok insan barış istiyor.

O, hayatını Hindistan'daki hastaları tedavi etmeye adamak istiyor.

Kızım piano istiyor.

Oğlum bir Lincoln olmak istiyor.

O, yeni bir araba istiyor.

Tom para bağışlamak istiyor.

Biri yardım istiyor.

Gitmek istiyor musun?

O, sigara içilmeyen alanı genişletmek istiyor.

O, Amerika Birleşik Devletlerine gitmek istiyor.

Sandviçimin geri kalanını istiyor musun?

Benim onunla gitmemi istiyor.

Tom her zaman daha fazla parasının olmasını istiyor.

Canım içki istiyor.

Canım içki içmek istiyor.

O, yarışmaya katılmak istiyor.

Yürüyüş için dışarı çıkmayı canın istiyor mu?

Canım bügün evde kalmak ve bir şey yapmamak istiyor.

Onu görmeyi çok istiyor musun?

Oğlum profesyonel bir golfçü olmak istiyor.

Herkes kalıcı barış istiyor.

O, arazisini elden çıkarmak istiyor.

Onu istiyor musunuz?

Para istiyor musunuz?

Seninle tanıştırdığım şirket başkanı, seni tekrar görmek istiyor.

Oturmak istiyor musunuz?

Amy giyecek yeni bir şey istiyor.

O seninle tanışmak istiyor.

O, oğlunu iyi bir eğitim ile donatmak istiyor.

Kahvaltı için haşlanmış bir yumurta istiyor musunuz?

Tom Mary'nin John'la tanışmasını istiyor.

Tom Japonya'ya gitmek istiyor.

Tom bir pilot olmak istiyor.

Tom her şeyden kaçınmak istiyor.

Tom bir vatandaş olmak istiyor.

Tom'un patronu çok iş istiyor.

Tom, onu terk ettiği için babasını affetmek istiyor.

Tom gerçekten geliştirmek istiyor.

Tom öğrenimini Boston'da yapmak istiyor.

Tom Boston'a gitmek istiyor.

Geçen Cuma seninle tanıştırdığım şirket başkanı seni tekrar görmek istiyor.

Bir şey istiyor musunuz?

Tom ne istiyor?

Tom yarın ne yapmak istiyor?

Tom bir simültane tercüman olmak istiyor.

Tom onun üzerinde düşünmek istiyor.

Tom emekli olduktan sonra şehirden uzakta yaşamak istiyor.

Tom, 24 yaşını doldurmadan önce üniversiteden mezun olmak istiyor.

Tom sinemaya gitmek istiyor.

Tom, hızlı zengin olmak istiyor.

Tom büyük bir aile istiyor.

Tom yorgun gibi, eve gitmek istiyor.

Bu çorba biraz da tuz istiyor.

Tom ve Mary her ikisi de gitmek istiyor.

O senin burada kalmanı istiyor.

Onlar, her şeyden önce, barış içinde yaşamak istiyor.

Küçük köpek uyumak istiyor.

Canın dışarı çıkmak istiyor mu? Pekala çıkamazsın; Çocukla birlikte her zaman burada kalmak zorundasın.

O, şah oynamak isteyip istemediğini bilmek istiyor.

O, satranç oynamak isteyip istemediğini bilmek istiyor.

Benimle birlikte pikniğe gitmek istiyor musunuz?

Tom sebebini bilmek istiyor.

Tom Mary'nin burada olmama nedenini bilmek istiyor.

Tom da pikniğe gitmek istiyor, onu davet etmeliyiz.

Tom senin ona bir iyilik yapmanı istiyor

Tom sizi görmek istiyor.

Tom mümkün olduğu kadar kısa sürede sizi görmek istiyor.

Tom, Mary'nin onun yeni şarkısını beğenip beğenmeyeceğini görmek istiyor.

Tom mümkün olduğu kadar kısa sürede bir doktor görmek istiyor.

Tom size bir şey söylemek istiyor.

Tom Mary'nin geçmişi hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyor.

Tom seninle iki laf etmek istiyor.

Tom Mary'yi daha iyi tanımak istiyor.

Tom part-time iş almak istiyor.

Tom bir fincan kahve içmek istiyor.

Tom Mary'nin doğum gününden özel bir şey yapmak istiyor.

Tom Mary ile iş yapmak istiyor.

Tom Mary ile sorunu görüşmek istiyor.

Tom bir miktar borç para istiyor.

Tom sizden biraz borç para istiyor.

Tom bir elektrikçi olmak istiyor.

Tom olabildiğince en iyi kişi olmak istiyor.

Tom Mary ile arkadaş olmak istiyor.

Tom çok fazla su kullanmamak için dikkatli olmak istiyor. Onun kuyusu neredeyse kuru.

Tom, Mary'nin annesiyle tanışmasını istiyor.

Tom, Mary'nin derhal buraya gelmesini istiyor.

Tom, Mary'nin çocuklarına bakıcılık yapmasını istiyor.

Tom herkesin muhteşem zaman geçirmesini istiyor.

Tom herkesin buradan çıkmasını istiyor.

Tom daha büyük bir indirim istiyor.

Also check out the following words: Ozodbek'in, şarkılarını, herkesçe, bilinmektedir, Naçi, Güneybatı, konuşulmaktadır, Nepalce'nin, yerel, नेपाली'dir.