Görevli memur arkasından yaşlı bir adamın geldiğini hissetti.
Translate from Turkish to English

Çocuklar eve gelmediği zaman huzursuz hissetti.
Translate from Turkish to English

O, öğle yemeğinden önce çok iyiydi, ama sonrasında hasta hissetti.
Translate from Turkish to English

George trenin hareket etmeye başladığını hissetti.
Translate from Turkish to English

O gün boyu huzursuz hissetti.
Translate from Turkish to English

John, karanlık bir odada bir hayaletin varlığını hissetti.
Translate from Turkish to English

Binadaki herkes depremi hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom şapkasını kaybetti, ve yeni bir tane almak zorunda olduğunu hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin acı çektiğini hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom aniden yorgun hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom aniden bayılacakmış gibi hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom tamamen çaresiz hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom çok yalnız hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom Mary ile o konu hakkında konuşurken rahatsızlık hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom niçin geç kaldığını açıklaması gerektiğini hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom bir açıklamayı hak ettiğini hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom birinin koluna temasını hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom birinin hafifçe omuzuna dokunduğunu hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin kazası için sorumlu hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom yaptığından pişmanlık hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom rahatlamış hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom zulme uğramış hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'nin samimi olmadığını hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom başının üstünde gibi hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom bir şey yapabilecek gibi hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom yeni bir adam gibi hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom kendini suçlu hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom mükemmel hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom hayal kırıklığına uğramış hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom aptalca hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom tüm öğleden sonra odun yardıktan sonra yorgun hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom şaşırmış hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom uyku tulumunun içinde rahat hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom yapayalnız hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom biraz sarhoş hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom biraz sersemlemiş hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom küçük bir sersemlik hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom gelen bir soğuk hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom doktorun yazdığı ilacı aldıktan sonra biraz daha iyi hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye yalan söylemeyi sürdüremedi.O sadece ona gerçeği söylemek zorunda olduğunu hissetti.
Translate from Turkish to English

O, arabasında yanlış giden bir şey hissetti.
Translate from Turkish to English

Mary onun kızına bağırmakla ilgili kendini suçlu hissetti.
Translate from Turkish to English

Köpek, ev ödevini yeme konusunda kendini suçlu hissetti.
Translate from Turkish to English

O bunun kaçırılmayacak kadar çok iyi bir fırsat olduğunu hissetti.
Translate from Turkish to English

Bütün arkadaşları eve gittiğinde o yalnız hissetti.
Translate from Turkish to English

Mary seçim sonuçlarını öğrendiğinde mutlu hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom zayıf hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom hasta hissetti.
Translate from Turkish to English

O huzursuz hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom yorgun hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom mutlu hissetti.
Translate from Turkish to English

O evindeymiş gibi hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom huzursuz hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom yalnız hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom aç hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom garip hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom dışarıda bırakılmış hissetti.
Translate from Turkish to English

O çok yalnız hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom aşağılanmış hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom ağlayacakmış gibi hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom bir aptal gibi hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom biraz yorgun hissetti.
Translate from Turkish to English

O, ani bir ağrı hissetti.
Translate from Turkish to English

Wilson çok mutlu hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom rahatsız hissetti.
Translate from Turkish to English

O, tamamen aşağılanmış hissetti.
Translate from Turkish to English

O, sırtında bir ağrı hissetti.
Translate from Turkish to English

O, o gün çok kötü hissetti.
Translate from Turkish to English

O, dizlerinin titrediğini hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom dizlerinin titrediğini hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom biraz ihmal edildiğini hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary için sempati hissetti.
Translate from Turkish to English

Tehlikeyi hissetti, kaçtı.
Translate from Turkish to English

O, yaşlandığını hissetti.
Translate from Turkish to English

O, yan tarafında bir ağrı hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom yan tarafında bir ağrı hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom sırtında bir ağrı hissetti.
Translate from Turkish to English

O, yağmuru yüzünde hissetti.
Translate from Turkish to English

O, görevini yaptığını hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom sıcaktan baş dönmesi hissetti.
Translate from Turkish to English

O, kalbinin hızlı attığını hissetti.
Translate from Turkish to English

O, kaybolmuş ve rahatsız hissetti.
Translate from Turkish to English

O, birinin arkasına dokunduğunu hissetti.
Translate from Turkish to English

O, kalbinin hızlı çarptığını hissetti.
Translate from Turkish to English

O, geleceği hakkında güvensiz hissetti.
Translate from Turkish to English

O, yorgun hissetti.
Translate from Turkish to English

O, huzursuz hissetti.
Translate from Turkish to English

O, keskin bir acı hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi öldürmek için bir zorlama hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom kendini sağlıklı, mutlu ve zinde hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom kaçma arzusu hissetti.
Translate from Turkish to English

Küçük çocuk babasının kollarında kendini güvende hissetti.
Translate from Turkish to English

Kendini kaldırılmış hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom kaldırıldığını hissetti.
Translate from Turkish to English

Boynuna bir şeyin dokunduğunu hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom sudan çıkmış balık gibi hissetti.
Translate from Turkish to English

Kolunu omuzunda hissetti.
Translate from Turkish to English

Göğsünde akut bir ağrı hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom soğuk yağmuru yüzünde hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom bir kayanın altında sürünüyor gibi hissetti.
Translate from Turkish to English

Karanlıkta yolunu hissetti.
Translate from Turkish to English