Learn how to use hayat in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Hayat ne kadar garip!
Translate from Turkish to English
Hayat mutlak bilim değil, bir sanattır.
Translate from Turkish to English
Hayat hiç bitmez fakat dünyadaki hayat biter.
Translate from Turkish to English
Hayat hiç bitmez fakat dünyadaki hayat biter.
Translate from Turkish to English
Neden hayat çok acı dolu?
Translate from Turkish to English
Neden hayat acılarla dolu?
Translate from Turkish to English
Hayat konveks değildir.
Translate from Turkish to English
Hayat güzeldir.
Translate from Turkish to English
Elektrik ve su olmadan hayat olmaz.
Translate from Turkish to English
Sensiz bir hayat hayal edemem.
Translate from Turkish to English
Her şahsın, gerek kendisi gerekse ailesi için, yiyecek, giyim, mesken, tıbbi bakım, gerekli sosyal hizmetler dahil olmak üzere sağlığı ve refahını temin edecek uygun bir hayat seviyesine ve işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, ihtiyarlık veya geçim imkânlarından iradesi dışında mahrum bırakacak diğer hallerde güvenliğe hakkı vardır.
Translate from Turkish to English
Hayat zordur.
Translate from Turkish to English
Ölümden önce hayat var mıdır?
Translate from Turkish to English
Sensiz hayat berbat.
Translate from Turkish to English
Son 100 yılın bilim ve teknoloji ve topluluğun diğer alanlarındaki gelişmeler hayat kalitesine hem avantajlar hem de dezavantajlar getirdi.
Translate from Turkish to English
Küçük kasabada hayat sıkıcıdır.
Translate from Turkish to English
Onların hayat görüşü tuhaf görünebilir.
Translate from Turkish to English
Hovarda bir hayat yaşa.
Translate from Turkish to English
Sade bir hayat yaşadı.
Translate from Turkish to English
Yalnız bir hayat yaşadı.
Translate from Turkish to English
Mutlu bir hayat yaşadı.
Translate from Turkish to English
Hayat iniş ve çıkışlarla doludur.
Translate from Turkish to English
Sanat uzun, hayat kısadır.
Translate from Turkish to English
O, serbest bir hayat yaşadı.
Translate from Turkish to English
Birçok aile sınırda yeni bir hayat kurmak için ayrıldı.
Translate from Turkish to English
Çok sayıda aile sınırda yeni bir hayat kurmak için batıya gitti.
Translate from Turkish to English
O dürüst bir hayat yaşadı.
Translate from Turkish to English
Hayat olduğu sürece, ümit vardır.
Translate from Turkish to English
Hayat siz başka planlar yapmakla meşgulken başınıza gelen şeydir.
Translate from Turkish to English
Su olmasaydı, dünyada hayat olmazdı.
Translate from Turkish to English
Hayat bir yanılsamadır.
Translate from Turkish to English
Hayat niçin o kadar acı dolu?
Translate from Turkish to English
Onlar mutlu bir hayat yaşadılar.
Translate from Turkish to English
Su olmadan hayat olamaz.
Translate from Turkish to English
Susuz hayat olamaz.
Translate from Turkish to English
Küçük bir kasabada hayat sıkıcıdır.
Translate from Turkish to English
Senin hayat felsefen benimkinden farklı.
Translate from Turkish to English
O mutlu bir hayat yaşadı.
Translate from Turkish to English
Onlar orada mutlu bir hayat yaşadı.
Translate from Turkish to English
Paranın konuştuğu bu sert, küçük dünyada, onun hayat tarzı derin bir nefes taze hava gibi.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary, hayat sigortası için Tom'un babasını öldürmek amacıyla kumpas kuruyorlardı.
Translate from Turkish to English
O yıllarca sefil bir hayat sürdürmek zorunda kaldı.
Translate from Turkish to English
Ben o tür bir hayat yaşayamam.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'siz bir hayat düşünemeyeceğini söylüyor.
Translate from Turkish to English
Hayat budur.
Translate from Turkish to English
Bazılarına göre hayat zevktir, diğerlerine göre acı çekmektir.
Translate from Turkish to English
Hayat bir sabun köpüğü gibidir.
Translate from Turkish to English
Hayat gerçekten de iyi bir şeydir.
Translate from Turkish to English
Hayat çok kısa.
Translate from Turkish to English
Hayat çıkışlarla ve inişlerle doludur.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary'nin hayat felsefeleri farklı.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary farklı hayat felsefelerine sahiptir.
Translate from Turkish to English
Güneşsiz hayat olmaz!
Translate from Turkish to English
Organ bağışlarsanız, bir hayat kurtarabilirsiniz.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye hayat hikayesini anlatmak istemedi.
Translate from Turkish to English
Sensiz hayat düşünemiyorum.
Translate from Turkish to English
Üniversitedeki hayat anlamlıdır.
Translate from Turkish to English
Ondan dolayı, o sefil bir hayat yaşadı.
Translate from Turkish to English
Vahşi hayat çok basit ve toplumlarımız çok karmaşık makine!
Translate from Turkish to English
Hayat siz diğer planları yapmakla meşgulken size olanlardır.
Translate from Turkish to English
Hayat bu.
Translate from Turkish to English
Hayat tatlıdır.
Translate from Turkish to English
Hayat sigortam var.
Translate from Turkish to English
O, mutsuz bir hayat yaşadı.
Translate from Turkish to English
Teyzem mutlu bir hayat yaşadı.
Translate from Turkish to English
Çift mutlu bir hayat sürdü.
Translate from Turkish to English
Amcam mutlu bir hayat yaşadı.
Translate from Turkish to English
O, uzun bir hayat yaşamayacak.
Translate from Turkish to English
Hayat Gürcistan'da kolay değildi.
Translate from Turkish to English
Diğer gezegenlerde hayat var mı?
Translate from Turkish to English
Hayat bu günlerde zorlaşıyor.
Translate from Turkish to English
Nakiller hayat kurtarırlar.
Translate from Turkish to English
O bana hayat hikayesini anlattı.
Translate from Turkish to English
O mutsuz bir hayat yaşıyor.
Translate from Turkish to English
O mutsuz bir hayat yaşadı.
Translate from Turkish to English
Hayat eğlenceden ve oyundan ibaret değildir.
Translate from Turkish to English
Hayat gariptir.
Translate from Turkish to English
Şirket tüm çalışanları için sağlık bakımı ve hayat sigortası avantajları sağlar.
Translate from Turkish to English
Hayat adil değil.
Translate from Turkish to English
Müzik yoksa hayat da yoktur.
Translate from Turkish to English
Ben meşgul bir hayat sürdürüyorum.
Translate from Turkish to English
O, gösterişsiz bir hayat sürdü.
Translate from Turkish to English
O, zor bir hayat yaşadı.
Translate from Turkish to English
Hayat güzel değil mi?
Translate from Turkish to English
O, lüks bir hayat sürdü.
Translate from Turkish to English
O, bana hayat hikâyesini anlattı.
Translate from Turkish to English
O, ondan sonra zor bir hayat sürdü.
Translate from Turkish to English
Hayat Almanca öğrenmek için çok kısa.
Translate from Turkish to English
Aynı şekilde herkes çocuğunun muvaffakiyet içerisinde hayat sürmesini ister.
Translate from Turkish to English
Böyle bir hayat süreceğime, ölsem daha iyi.
Translate from Turkish to English
Buraya geldim geleli, hayat çok monoton geçiyor.
Translate from Turkish to English
Tom, Mary'nin hayat arkadaşıdır.
Translate from Turkish to English
Onlar kolay bir hayat beklemiyordu.
Translate from Turkish to English
Birçok hayat formu kayboluyor.
Translate from Turkish to English
Herkes mutlu bir hayat yaşamak ister.
Translate from Turkish to English
O, kırsalda sakin bir hayat yaşadı.
Translate from Turkish to English
Başka gezegende hayat hayal edemiyorum.
Translate from Turkish to English
Daha rahat bir hayat yaşamak istiyordu.
Translate from Turkish to English
Dedem uzun ve mutlu bir hayat sürdü.
Translate from Turkish to English
O yalnız bir hayat sürdü.
Translate from Turkish to English
Hayat merdivenlerini çıkarken, insanlara iyi davranalım. Çünkü inerken gene aynı insanlara rastlayacağız.
Translate from Turkish to English