Turkish example sentences with "gitmeyi"

Learn how to use gitmeyi in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Hawaii'ye gitmeyi diliyorum.

Yaya gitmeyi bisikletle gitmeye tercih ederim.

Yirmili yaşlarda birçok geç kadın yaz tatilleri esnasında yurt dışına gitmeyi planlıyorlar.

O mağazaya alışverişe gitmeyi seviyorum.

Litvanya'ya gitmeyi ve yaşamayı hayal ediyorum.

Babamla birlikte ava gitmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.

Facebook'ta kalmaktansa dışarı gitmeyi tercih ederim.

Tatil sırasında onun nereye gitmeyi planladığını ona soracağım.

Yürüyüşe gitmeyi önerdim.

Cuma günü gitmeyi tercih ediyor.

El sanatının giysisi olmalı, ama gerçek çıplak gitmeyi seviyor.

Ben sinemaya gitmeyi planlıyorum.

Benimle gitmeyi reddetti.

Gelecek yıl Kanada'ya gitmeyi umuyorum..

Tom okula gitmeyi sevmiyor.

Bu gece bir konsere gitmeyi planlıyorum.

Tom'un şu ana kadar Irak'a gitmeyi düşündüğünden şüpheliyim.

Paris'e gitmeyi düşünüyorum.

Tom gelecek hafta Boston'a gitmeyi planlıyor.

Tom gelecek baharda Boston'a gitmeyi planlıyor.

Tom Mary'nin ne zaman Boston'a gitmeyi planladığını bilmiyor.

Sizlerden herhangi birinin bu hafta sonu bizim lise toplantısına gitmeyi planlayıp planlamadığınızı sadece merak ediyordum.

O eve gitmeyi çok istiyordu.

Ben sinemaya gitmeyi severim.

Tom Mary'ye alışverişe gitmeyi isteyip istemediğini sordu.

Tom kötü havaya rağmen gitmeyi planlıyor.

Ben onun kokteyl partisine gitmeyi planlıyorum.

Dün gece konsere gitmeyi tercih ederdim.

Kendi başıma gitmeyi tercih edeceğimi düşündüm.

Söyleyebileceğim bütün şey, gitmeyi tercih etmediğimdir.

Bir süre sonra, bir konser turuna daha gitmeyi planlıyorum.

Tom bana gitmeyi tercih etmediğini söyledi.

Her sabah koşuya gitmeyi kural haline getiririm.

Tom Mary'nin baloyla kimle gitmeyi planladığını bilmediğini söylüyor.

Tom gelecek yıl üniversiteye gitmeyi planlıyor.

Tom gelecek hafta tatile gitmeyi planlıyor.

Tom yazın yüzmeye gitmeyi sever.

Tom, özellikle İtalyan restoranlarına gitmeyi seviyor.

Tom işe yalnız gitmeyi seçti.

Tom Mary'nin gerçekten gitmeyi planladığına inanamıyor.

Gitmeyi planlıyorum. Yapıp yapmaman umurumda değil.

2. Mayıs 2011, Kanada Federal Seçimlerinin tarihi: oy vermeye gitmeyi unutmayın!

Parka gitmektense hayvanat bahçesine gitmeyi tercih ederiz.

Bugün plaja gitmeyi planlıyordum fakat sonra yağmur yağmaya başladı.

O bana yurt dışına gitmeyi isteyip istemediğimi sordu.

Mary ile dansa gitmeyi planlıyorsun, değil mi?

Dick kendi başına gitmeyi planlıyor.

Bob'ı benimle getirtmektense sinemaya yalnız gitmeyi tercih ederim.

Tom gitmeyi planladığını söylemedi.

Tom nereye gitmeyi planladığını söylemedi.

Tom gitmeyi planlayıp planlamadığını söylemedi.

Tom kimle gitmeyi planladığını söylemedi.

Tom Mary'nin bizimle gitmeyi isteyip istemediğini bilmiyor.

Ben oraya gitmeyi planlıyorum.

Gitmeyi tercih etmiyorum.

O yurt dışına gitmeyi umuyor.

Yüzmeye gitmeyi tercih ederim.

Ben kayağa gitmeyi düşünüyorum.

Onunla gitmeyi kabul ediyorum.

Yurtdışına gitmeyi planlıyor musunuz?

Trenle gitmeyi, uçakla gitmeye tercih ederim.

Yurtdışına gitmeyi düşünüyor musunuz?

Ben sinemaya gitmeyi seviyorum.

O, Meksika'ya gitmeyi erteledi.

O, alışverişe gitmeyi düşündü.

Ben gitmeyi çok istiyorum.

O, okula gitmeyi sevmiyor.

Tom biryere gitmeyi planlamadı.

Avrupa'ya gitmeyi düşünüyorum.

Onlarla gitmeyi düşünüyorum.

O, tiyatroya gitmeyi sever.

Yurtdışına gitmeyi düşünüyorum.

Los Angeles'a gitmeyi düşünüyorum.

Beyzbol oyunlarına gitmeyi ve izlemeyi seviyorum.

Gitmeyi ciddi olarak düşünüyor musun?

Gelecek yıl yurt dışına gitmeyi düşünüyorum.

Dağlara gitmeyi düşünüyorum.

Babam gelecek hafta yurt dışına gitmeyi planlıyor.

Sabah 4:00'te beni uyandırmak için zahmet etmeyin. Yarın balık tutmaya gitmeyi planlamıyorum.

Biz pikniklere gitmeyi severiz.

Ben yurt dışına gitmeyi planladım.

Yarın yürüyüşe gitmeyi planlıyoruz.

Kapadokya'ya beraber gitmeyi ben de çok isterim.

Gelecek yıl Kanada'ya gitmeyi umuyorum.

Tom Mary ile kayağa gitmeyi planlıyor.

Tokyo'ya otobüsle gitmeyi mi planlıyorsun?

Oraya yalnız gitmeyi tercih etmem.

İzinli olarak eve gitmeyi planlıyor.

Dışarı gitmeyi evde kalmaya tercih ederim.

Tek başına yürüyüşe gitmeyi sever.

Onlar yaya olarak bir yere gitmeyi reddettiler.

Dişçiye gitmeyi ertelemeliyim.

Kız kardeşime gitmeyi düşündüm.

Tek başıma alışverişe gitmeyi tercih etmem.

Konsere gitmeyi iple çekiyorum.

Bugün gitmeyi yarın gitmeye tercih ederim.

Bugün okula gitmeyi tercih etmiyorum.

Bu yaz yurt dışına gitmeyi ummuştuk.

Kız arkadaşımla kayak yapmaya gitmeyi planlıyorum.

Yaya gitmeyi otobüsle gitmeye tercih ederim.

Üniversiteye gitmeyi düşünüyor musun?

Also check out the following words: eğlenceli, buluyorum, okuduğun, okuduğundur, kardeşimi, oyuncaklarından, Telefon, çalıyor, bakarım, el.