Turkish example sentences with "gitmesine"

Learn how to use gitmesine in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Öğretmen çocuğun eve gitmesine izin verdi.
Translate from Turkish to English

O köpeğin gitmesine izin vermeyin.
Translate from Turkish to English

Tom'un bugün okula gitmesine gerek yok.
Translate from Turkish to English

Tom'a diğer çocuklarla birlikte kampa gitmesine izin verilecek mi?
Translate from Turkish to English

Tom'un gitmesine izin verilmesinin benim için bir anlamı yok fakat Mary'ye izin verilmemesinin var.
Translate from Turkish to English

Onlar onun Kanada'ya gitmesine yardımcı oldu.
Translate from Turkish to English

Tom onun gitmesine izin vermezdi.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'nin gitmesine izin vermeyecektir.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin gitmesine izin vermek istemiyor.
Translate from Turkish to English

Tom, geçmişin gitmesine izin veremez.
Translate from Turkish to English

O, oğlunun gitmesine izin vermedi.
Translate from Turkish to English

Onun acele ile gitmesine gerek yoktu.
Translate from Turkish to English

Onun gitmesine izin veriyorum.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin gitmesine izin verdi.
Translate from Turkish to English

Tom'un gitmesine gerek yok.
Translate from Turkish to English

Bu defa gitmesine izin vereceğim.
Translate from Turkish to English

O onun yalnız gitmesine izin verdi.
Translate from Turkish to English

Gitmesine izin vermeyin. Sıkı tutun.
Translate from Turkish to English

Öğretmen onun eve gitmesine izin verdi.
Translate from Turkish to English

Fırsatların geçip gitmesine izin vermeyin.
Translate from Turkish to English

Onun oraya yalnız gitmesine itiraz ediyorum.
Translate from Turkish to English

O, onu sıkıca tuttu ve gitmesine asla izin vermedi.
Translate from Turkish to English

Babası onun arkadaşları ile kasabaya gitmesine asla izin vermedi.
Translate from Turkish to English

Onun partiye gitmesine izin verdim.
Translate from Turkish to English

Oraya bizzat gitmesine gerek yok.
Translate from Turkish to English

Tom'un bugün işe gitmesine gerek yok.
Translate from Turkish to English

Sabıkalı rehinelerin gitmesine izin vermedi.
Translate from Turkish to English

Oraya tek gitmesine gerek yok.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'nin neredeyse her şeyi ile gitmesine izin veriyor.
Translate from Turkish to English

Oraya tek başına gitmesine gerek yok.
Translate from Turkish to English

Tom'un gitmesine izin ver.
Translate from Turkish to English

Gitmesine izin ver.
Translate from Turkish to English

Tom'un gitmesine izin verdi.
Translate from Turkish to English

Gitmesine izin verme.
Translate from Turkish to English

Onun gitmesine izin verme.
Translate from Turkish to English

Tom'un gitmesine izin vermeli miyim?
Translate from Turkish to English

Dışarı gitmesine izin verme.
Translate from Turkish to English

Tom'un erkenden eve gitmesine izin vermedim.
Translate from Turkish to English

Onun oraya gitmesine önem verdik.
Translate from Turkish to English

Sanırım Tom'un gitmesine izin vereceksin.
Translate from Turkish to English

Tom'un gitmesine izin vermeni öneririm.
Translate from Turkish to English

Tom'un gitmesine asla izin vermemeliydim.
Translate from Turkish to English

Tom'un gitmesine izin ver dedim.
Translate from Turkish to English

Tom'un gitmesine izin vermemeliydim.
Translate from Turkish to English

Tom'un gitmesine izin vermek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English

Tom'un gitmesine izin veremedim.
Translate from Turkish to English

Vedalaşmadan Tom'un gitmesine izin veremedim.
Translate from Turkish to English

Tom'un ebeveynlerinin onun bizimle gitmesine izin verip vermeyeceklerini merak ediyorum.
Translate from Turkish to English

Tom'un gitmesine izin verme.
Translate from Turkish to English

Tom'un eve gitmesine izin ver.
Translate from Turkish to English

Sadece Tom'un gitmesine izin ver.
Translate from Turkish to English

Gitmesine izin verin.
Translate from Turkish to English

Bir tane sevdiğim aşık olduğum kadın var, ellerimden kayıp gitmesine izin veremem.
Translate from Turkish to English

Niçin Tom'un gitmesine izin vermiyorsun?
Translate from Turkish to English

Niçin sadece Tom'un gitmesine izin vermiyorsun?
Translate from Turkish to English

Tom'un Mary'nin dışarı yalnız gitmesine izin vermesine şaşırdım.
Translate from Turkish to English

Tom'un gitmesine izin vermiyorum.
Translate from Turkish to English

Tom'un gitmesine izin vermeyeceğim.
Translate from Turkish to English

Onların gitmesine izin verdim.
Translate from Turkish to English

Tom'un gitmesine engel olamadım.
Translate from Turkish to English

Tom yapacak en iyi şeyin Mary'nin Boston'a gitmesine izin vermek olduğuna karar verdi.
Translate from Turkish to English

Tom'un tek başına oraya gitmesine asla izin vermezdik.
Translate from Turkish to English

Tom'un Mary ile Boston'a gitmesine asla izin vermemeliydin.
Translate from Turkish to English

Tom'un tek başına yüzmeye gitmesine asla izin vermemeliydim.
Translate from Turkish to English

Risk almamız gerekebilir ya da durumun daha kötüye gitmesine seyirci kalırız; seçim sizin.
Translate from Turkish to English

Tom'un partiye Mary olmadan gitmesine şaşırdım.
Translate from Turkish to English

Kızın gitmesine izin ver.
Translate from Turkish to English

Tom'un eve gitmesine müsaade ettim.
Translate from Turkish to English

Tom'un eve gitmesine izin verdim.
Translate from Turkish to English

Tom'un gitmesine izin verebilirsin.
Translate from Turkish to English

Gitmesine izin vermek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Gitmesine izin verme sakın!
Translate from Turkish to English

Tom'un tek başına oraya gitmesine gerek yok.
Translate from Turkish to English

Tom'un mağazaya gitmesine gerek yok.
Translate from Turkish to English

Onun gitmesine izin verdi.
Translate from Turkish to English

Tom'un Mary'nin partisine gitmesine izin vermeye karar verdim.
Translate from Turkish to English

Tom'un Mary'nin partisine gitmesine izin verilmeli.
Translate from Turkish to English

Sanırım Tom'un partiye gitmesine izin vermeliyiz.
Translate from Turkish to English

Tom'un eve erken gitmesine izin vermeyeceğim.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin gitmesine izin vermemeliydi.
Translate from Turkish to English

Keşke Tom'un bizimle gitmesine izin versen.
Translate from Turkish to English

Keşke Tom'un bizimle gitmesine izin verseydin.
Translate from Turkish to English

Tom'un gitmesine izin vermemeliydik.
Translate from Turkish to English

Gitmesine izin vermeyin! Tutun!
Translate from Turkish to English

Tom'un balık tutmaya gitmesine izin vermeliydim.
Translate from Turkish to English

Köpeğin gitmesine izin ver.
Translate from Turkish to English

Tom neden gitmesine izin verilmediğini anlamadı.
Translate from Turkish to English

Tom'un gitmesine izin verme zamanı.
Translate from Turkish to English

Neden Tom'un gitmesine izin verilmedi?
Translate from Turkish to English

Tom'un gitmesine nasıl izin verebilirsin?
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin onunla Boston'a gitmesine izin vermesi gerekip gerekmediğini merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin John'la Boston'a gitmesine izin vermesi gerekip gerekmediğini merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin gitmesine izin vermedi.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin gitmesine izin vermesinin gerekip gerekmediğini merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin partiye gitmesine izin vermeyi reddetti.
Translate from Turkish to English

Tüm bu yiyeceklerin boşa gitmesine izin vermek utanç olurdu.
Translate from Turkish to English

Bütün zor işimizin boşa gitmesine izin vermek yazık olurdu.
Translate from Turkish to English

Trenin gitmesine sadece beş dakika var ve o gelmedi.
Translate from Turkish to English

Neden o hâliyle gitmesine izin verdiniz?
Translate from Turkish to English

Neden onun gitmesine izin verdin?
Translate from Turkish to English

Balığa gitmesine izin vermeliydim.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: kadınların, yüzde, ikisi, çikolatayı, sekse, Titanik, geminin, seferinde, battı, çiçekleri.