Learn how to use geçirdi in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Normanlar İngiltere'yi 1066'da ele geçirdi.
Translate from Turkish to English
Birçok geceyi yıldızlara bakarak geçirdi.
Translate from Turkish to English
Polisten gizlenen Dima geceyi bir çöp bidonunda geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom bütün gününü yatakta okuyarak geçirdi.
Translate from Turkish to English
Ağustos ayı sonlarında İtilâf Devletleri, Paris'i ele geçirdi.
Translate from Turkish to English
Farragut, New Orleans'ı savaş olmadan ele geçirdi.
Translate from Turkish to English
Bütün bir günü boşa geçirdi.
Translate from Turkish to English
O bir şok geçirdi.
Translate from Turkish to English
Fikrini gözden geçirdi.
Translate from Turkish to English
Birçok gününü otelde geçirdi.
Translate from Turkish to English
O bir kaza geçirdi.
Translate from Turkish to English
Polisten saklandığı için, Dima geceyi bir çöp konteynerinde geçirdi.
Translate from Turkish to English
Kızım beyin sarsıntısı geçirdi.
Translate from Turkish to English
Rika, partide şarkı söyleyerek iyi bir zaman geçirdi.
Translate from Turkish to English
O, çocuğun gözyaşlarını öperek geçirdi.
Translate from Turkish to English
O, zamanın çoğunu yazlık evinde geçirdi.
Translate from Turkish to English
O altmışıncı doğum gününü hastanede geçirdi.
Translate from Turkish to English
Sol bacağından küçük bir operasyon geçirdi.
Translate from Turkish to English
Zor zaman geçirdi mi?
Translate from Turkish to English
Jane durgun bir hafta sonu geçirdi.
Translate from Turkish to English
En küçük çocuk her sabahı kreşte geçirdi.
Translate from Turkish to English
Fred bütün günü bir iş arayarak geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom, Mary ve John Cumartesi gününü yetenek gösterisi için uygulama yaparak geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom bir iş kazası geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom hayatının son yıllarını Boston'da geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom Boston'da bir hafta geçirdi.
Translate from Turkish to English
Biz Boston'da iken, Tom harika zaman geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom Boston'da harika zaman geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom bütün günü Fransızca telaffuz çalışarak geçirdi.
Translate from Turkish to English
Washington'un ordusu Trenton'u ele geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom günün çoğunu yerel bir dergi için bir makale yazarak geçirdi.
Translate from Turkish to English
Adams, savaş yıllarının çoğunu Avrupa'da geçirdi.
Translate from Turkish to English
Birkaç gün içerisinde, Japonya, Amerikan Guam adasını ele geçirdi.
Translate from Turkish to English
Japonya ordusu 1931 yılının sonlarında Tokyo hükümetinin kontrolünü ele geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom gerçekten muhteşem zaman geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom bütün sabahı sunumuna hazırlanmakla geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom bütün akşamı ünlü kişlerin fotoğrafları için Web'i araştırmakla geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom, bütün öğleden sonrayı tenis oynayarak geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom bütün geceyi gölün yanında küçük bir kabinde geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom geceyi eski bir avcı kulübesinde geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom bütün sabahı yakacak odun istifleyerek geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom bütün günü çatıdaki sızıntıyı tamir etmek için uğraşarak geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom tüm günü antika dükkanlarının etrafında bakınarak geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom parmaklıklar ardında birkaç yıl geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom tüm öğleden sonrayı havaalanında inip kalkan uçakları izleyerek geçirdi.
Translate from Turkish to English
Babam dün bir kalp krizi geçirdi fakat yakınlarda bir kliniğe sahip olduğu için şanslıydı.
Translate from Turkish to English
Geçen yıl, o, denizde üç ay geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom, kötü bir hafta geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom, çok iyi bir zaman geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom zor bir hafta geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom geçen yıl zor günler geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom bir kalp krizi geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom geçen yıl bir kalp krizi geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom yapmayı söz verdiği yetimhaneyi yaptırmak için yeterli parayı toplamada zor zamanlar geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom bir bisiklete binmeyi öğrenmede zor zamanlar geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom, iş bulurken zor zamanlar geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom bir taksi bulmada zor bir zaman geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom partide iyi bir zaman geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom kötü bir gün geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary hafta sonunu bir yazboz üzerinde geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary hayvanat bahçesinde birlikte keyifli bir gün geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary tüm sabahı kekler pişirerek geçirdi.
Translate from Turkish to English
Maymunlar niçin diğer hayvanlardan daha çok evrim geçirdi?
Translate from Turkish to English
İş hayatının çoğunluğunu bir diplomat olarak geçirdi.
Translate from Turkish to English
Michael geçim yapmak için zor bir süreç geçirdi.
Translate from Turkish to English
John geçen hafta kötü bir soğuk algınlığı geçirdi.
Translate from Turkish to English
Dick, bir trafik kazası geçirdi.
Translate from Turkish to English
Jane çok sıkıcı bir hafta sonu geçirdi.
Translate from Turkish to English
Susan yaz tatilini büyükannesinin evinde geçirdi.
Translate from Turkish to English
Kaneko yeni işinde o kadar stresliydi ki sinir krizi geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom birkaç gün önce okul kütüphanesinden birkaç kitabı gözden geçirdi.
Translate from Turkish to English
Bir adam onu ele geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom bir kaza geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom muhteşem zaman geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom yoğun bir hafta geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom çok uzun bir gün geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom harika bir hafta sonu geçirdi.
Translate from Turkish to English
Karısının yeşil noktalarla kaplanmış yüzünü görünce kalp krizi geçirdi. Katil salatalığın bir kurbanı daha!
Translate from Turkish to English
İşini kaybettikten sonra, çok zor zamanlar geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom, Mary ile zaman geçirdi.
Translate from Turkish to English
Herkes iyi bir yıl geçirdi.
Translate from Turkish to English
Herkes zor zaman geçirdi.
Translate from Turkish to English
O bir trafik kazası geçirdi.
Translate from Turkish to English
O iş yerinde bir kaza geçirdi.
Translate from Turkish to English
O, kötü bir soğuk algınlığı geçirdi.
Translate from Turkish to English
O, kolunu onunkine geçirdi.
Translate from Turkish to English
Kongre öneriyi geçirdi.
Translate from Turkish to English
O, bütün öğleden sonrayı yemek pişirerek geçirdi.
Translate from Turkish to English
Mary tüm vaktini çalışarak geçirdi.
Translate from Turkish to English
Onun konuşması bizi harekete geçirdi.
Translate from Turkish to English
O, raporumu gözden geçirdi.
Translate from Turkish to English
O, Boston'da biraz zaman geçirdi.
Translate from Turkish to English
O, akşamı bir kitap okuyarak geçirdi.
Translate from Turkish to English
O, onunla konuşarak iyi bir zaman geçirdi.
Translate from Turkish to English
Yağmur yağmasına rağmen, herkes iyi vakit geçirdi.
Translate from Turkish to English
Yolculuğu hakkında onunla konuşarak iyi vakit geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom Boston'da üç hafta geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom cezaevinde üç yıl geçirdi.
Translate from Turkish to English
Çok zor bir zaman geçirdi.
Translate from Turkish to English
Hafta sonunu tek başına geçirdi.
Translate from Turkish to English
Zamanının çoğunu okuyarak geçirdi.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: mısın, katılmak, isteyenler, buraya, isimlerini, yazsın, Kendimi, nedense, geceleri, hissediyorum.