Turkish example sentences with "fikri"

Learn how to use fikri in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Bu kitap bize iyi bir ekonomi fikri veriyor.

Aynı fikri destekliyorum.

Onun fikri muhtemelen kabul edilecek.

Mary'nin onu ne kadar çok sevdiği hakkında Tom'un herhangi bir fikri yok.

Diğerlerine yardım etme ve para kazanma fikri beni cezbetti.

Ben bu fikri hiç sevmiyorum.

O zaman hiçbir tehlike fikri aklımdan geçmedi.

Öyle saçma bir fikri aklınıza ne koydu.

Fabien'in birçok iyi fikri vardır.

Jefferson bu fikri reddetti.

Ben bu fikri öğrencilerin kafalarına işlemek niyetindeyim.

Herkes o fikri prensip olarak kabul edecektir.

Annemin yazarla ilgili iyi bir fikri var.

Bir fikri olan varsa lütfen elini kaldırsın.

Onun yeni bir fikri vardı.

Benim kişisel bakış açıma göre onun fikri doğrudur.

Aramızda kalsın, Tom'un fikri bana pek cazip gelmiyor.

Senin ve benim aramda, Tom'un fikri pek ilgimi çekmiyor.

Tom Mary'nin sonunda nasıl Boston'da olduğu hakkında bir fikri yok.

Kimsenin John'un nerede olduğu hakkında herhangi bir fikri yok gibi görünüyor.

Tom çok sayıda fikri komite ile paylaştı.

Tom fikri Mary'ye önerdi.

Tom Mary'nin düşündüğü hakkında fikri yok.

Tom'un Mary'nin niçin şimdi burada olmadığına dair iyi bir fikri var.

Tom'un borazanını kimin çaldığına dair oldukça iyi bir fikri var.

Tom'un duvarına yazıyı kimin yazdığına dair oldukça iyi bir fikri var.

Tom'un evini kimin ateşe verdiğine dair oldukça iyi bir fikri var.

Tom'un Mary'nin şimdi nerede olabileceğine dair oldukça iyi bir fikri var.

Tom'un ne olacağı hakkında hiçbir fikri yoktu.

Tom'un ne yapacağı hakkında hiçbir fikri yoktu.

Tom'un Mary'nin hasta olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu.

Tom'un Mary'nin ne demek istediğine dair hiçbir fikri yoktu.

Bu öğrencilerin her birinin kendi fikri var.

Tom'un ne söyleyeceği hakkında fikri yoktu.

Tom burada bir fikri var.

Tom'un sorunun nasıl çözüleceği hakkında kabaca bir fikri var.

Tom'un ne yapacağı hakkında fikri yoktu.

Projeyi tamamlamak için daha çok zaman ayırmamız gerektiğini söylediğinde Tom'un kesinlikle bir fikri vardı.

Onun fikri benimkine çok benzer.

Tom'un ne yapması gerektiği hakkında hiç fikri yoktu.

Tom'un ertesi gün ne yapacağı hakkında en küçük bir fikri yoktu.

Mary'nin ne yapmaya çalıştığı hakkında Tom'un en küçük bir fikri bile yok.

Tom'un, iyi bir fikri vardı.

O, fikri beğenmedi.

Fikri nerede aldın?

Ben fikri çok sevmiyorum.

O fikri fazla sevmiyorum.

Onun fikri kabul edilmedi.

O, iki fikri teke dönüştürdü.

Onun benimkinden farklı olan bir fikri var.

Joe'nun yeni tür bir araba fikri onu müthiş zengin yapacak.

Açıkçası, ben fikri beğenmiyorum.

Karısının onu niçin terk ettiği hakkında hiçbir fikri yoktu.

Bu sözlerin ne anlama geldiği hakkında bir fikri yoktu.

Onun, bu toplantının ne kadar önemli olduğu hakkında bir fikri yok.

Onun fikri pratiktir.

Onun fikri elverişli değildi.

Ne söylediğim hakkında hiçbir fikri yoktu.

Onun fikri sizinkinden daha iyidir.

O onun fikri değil, benimkidir.

Bu başka birinin fikri miydi?

Onun fikri hakkında ne düşünüyorsunuz?

Birden aklıma ona sürpriz yapma fikri geldi.

Tom'un Mary'nin nerede yaşadığı hakkında bir fikri yok.

Din hakkında hiç fikri yok.

Mary'nin onu niçin yaptığı hakkında Tom'un bir fikri yok.

Onun fikri benimkinden farklı.

O fikri nasıl ortaya attın?

Ne yapmaya niyet ettiğime dair bir fikri yok.

Tom'un Mary'nin niçin erken gittiğine dair hiçbir fikri yoktu.

Onun fikri benimkinden çok farklı.

Tom'un onun ne kadar süreceği hakkında hiçbir fikri yok.

Tom'un onun kaça mal olacağı hakkında hiçbir fikri yok.

Onun fikri hiç mantıklı değil.

Temanın ana fikri açık değil.

Tom'un Mary'nin ne zaman varacağı hakkında fikri yoktu.

Tom'un anahtarlarını nerede bıraktığı hakkında fikri yoktu.

Böyle bir fikri ne zaman ortaya attın?

Son defa fincanı baş aşağı bırakma fikri neydi?

Onun aklı yeni fikri kabul etmezdi.

Tom'un Mary'ye ne olduğu hakkında fikri yok.

George'un bu fikri sevip sevmeyeceğini bilmiyorum.

Mary'nin onun ne yapmasını istediği hakkında Tom'un bir fikri yoktu.

Tom'un Mary'nin bir seri katil olduğuna dair hiçbir fikri yoktu.

Tom o fikri beğendi.

Tom'un bir fikri yok.

O, şeytanın avukatı olmaktan usandı ve ne kadar aptalca olursa olsun, şimdi onların önerdiği her fikri kabul ediyor.

O, tarafsız ve ön yargısız olmanın şovunu yapar fakat sanırım o sadece kendi fikri olmayan bir adam.

Paranın her şeyi satın alabileceği fikri yanlış.

Ne bok yediğine dair Tom'un kendisinin bile fikri yok.

Havanın ağırlığa sahip olma fikri çocuklara şaşırtıcı geldi.

Siyahın ne anlama geldiği hakkında bir fikri olmayan birisi gerçekten de beyaz hakkında söz sahibi olabilir mi?

Tom'un Mary'nin ne düşündüğü hakkında hiçbir fikri yok.

Sanırım Tom'un fikri iyi bir fikir.

Bu onun fikri değildi.

Sanırım genel fikri anlıyorum.

Bu çılgın fikri nasıl buldun?

Bu çılgın fikri nasıl ileri sürdün.

Tom bu fikri sevmiyor.

Tom ana fikri almadı.

Tom'un fikri değiştirilemedi.

Also check out the following words: giden, ecele, yürüyen, yolda, kalır, Cevabı, olumsuzdu, göktaşı, meteor, Kızım.