Turkish example sentences with "evde"

Learn how to use evde in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

O şimdi evde değil.
Translate from Turkish to English

Bu evde hiç kimse yaşamıyor.
Translate from Turkish to English

Eğitim evde başlar.
Translate from Turkish to English

Bu gece evde mi kalacaksın?
Translate from Turkish to English

Bay Nakamura evde mi?
Translate from Turkish to English

Eğer yarın yağmur yağarsa, bütün gün evde kalacağım.
Translate from Turkish to English

Dün evde kalmadık.
Translate from Turkish to English

Öğle yemeğini evde yedi.
Translate from Turkish to English

O, büyük bir evde yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Pazarları asla evde değilim.
Translate from Turkish to English

Annen evde mi?
Translate from Turkish to English

Evde iki aile yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Kim evde?
Translate from Turkish to English

Yağmur yağdığı için evde kaldık.
Translate from Turkish to English

O otobüse binmedim, bu yüzden şu an evde değilim.
Translate from Turkish to English

Otobüse binmediğimden dolayı henüz evde değilim.
Translate from Turkish to English

İşe gitmek yerine bütün gün evde kaldım.
Translate from Turkish to English

Evde kalmayı sinemaya gitmeye tercih ederim.
Translate from Turkish to English

Cüzdanı evde unuttuğum aklıma geldi.
Translate from Turkish to English

Evde İngilizce çalışıyorum.
Translate from Turkish to English

Evine gittim fakat evde değildi.
Translate from Turkish to English

O, neredeyse her zaman evde.
Translate from Turkish to English

O, neredeyse hep evde.
Translate from Turkish to English

Onlar bu evde erken kalkarlar.
Translate from Turkish to English

Yarın evde olacağım.
Translate from Turkish to English

Dışarı çıkmaktansa evde kalmayı tercih ederim.
Translate from Turkish to English

Dışarı çıkmak yerine evde kaldım.
Translate from Turkish to English

Evde kalacağım.
Translate from Turkish to English

O okulda iyi davranıyor ama evde sorunlara neden oluyor.
Translate from Turkish to English

Ona uğradığımda, o evde değildi.
Translate from Turkish to English

Evde hiç kahve yok.
Translate from Turkish to English

O, evde her gün uygulama yaptı.
Translate from Turkish to English

Ben, hasta olduğum için evde kaldım.
Translate from Turkish to English

Üzgünüm, annem evde değil.
Translate from Turkish to English

Jim dışarı gitti, ama Mary evde kaldı
Translate from Turkish to English

Bütün gün evde kalamazsın.
Translate from Turkish to English

Tüm gün şiddetli yağmur yağdı, bu zaman zarfında evde kaldım.
Translate from Turkish to English

Anne akşam yedide evde olmamız gerektiğinde ısrar ediyor.
Translate from Turkish to English

Biz evde üşümüyoruz.
Translate from Turkish to English

Evde herkes sessizdi.
Translate from Turkish to English

Sahip olduğum tek sorunun şu an evde kapalı kalmam olduğunu düşünüyorum.
Translate from Turkish to English

Evde kimse yoktu.
Translate from Turkish to English

Ceketini evde kaybetmiş olamazsın.
Translate from Turkish to English

Ken şimdiye kadar evde olmalı.
Translate from Turkish to English

O günlerde, o, evde tek başına yaşıyordu.
Translate from Turkish to English

Yürüyüşe gitmektense evde kalmayı tercih ederim.
Translate from Turkish to English

Evde kalmak sıkıcıdır.
Translate from Turkish to English

Evde bir çamaşır makinesi var mı?
Translate from Turkish to English

Evde bir televizyon var mı?
Translate from Turkish to English

Hasta olma sana en azından evde kalmak ve film izlemek için mükemmel bir bahane verir.
Translate from Turkish to English

Teste çalışmak için evde kaldın mı?
Translate from Turkish to English

Dün evde miydin?
Translate from Turkish to English

Yarın yağmur yağarsa, ben sadece evde kalacağım.
Translate from Turkish to English

Ben yarın evde kalacağım.
Translate from Turkish to English

Yarın yağmur yağarsa, evde kalacağız.
Translate from Turkish to English

Canım bügün evde kalmak ve bir şey yapmamak istiyor.
Translate from Turkish to English

Sizi evde görmemi ister misiniz?
Translate from Turkish to English

Oh, ben muhtemelen sadece evde kalacağım.
Translate from Turkish to English

Ben bugün evde kalacağım.
Translate from Turkish to English

Kendi başına evde kaldı.
Translate from Turkish to English

O bütün gün evde kaldı.
Translate from Turkish to English

Benim evde bir bilgisayarım yok.
Translate from Turkish to English

O iki katlı bir evde yaşıyor.
Translate from Turkish to English

David evde.
Translate from Turkish to English

David evde olamaz.
Translate from Turkish to English

Onun evde olup olmadığından emin olmalıyım.
Translate from Turkish to English

Yardımseverlik evde başlar.
Translate from Turkish to English

Onlar parkın yakınında yeni bir evde yaşıyor.
Translate from Turkish to English

İnsanlara sokaklardaki şiddet nedeniyle evde kalmaları söylendi.
Translate from Turkish to English

Dün Mary bütün gün evde kaldı.
Translate from Turkish to English

Yağmur dan dolayı evde kaldım.
Translate from Turkish to English

Annem her zaman evde bir kimono giyer.
Translate from Turkish to English

Annem her zaman evde değildir.
Translate from Turkish to English

Köpek evde.
Translate from Turkish to English

Biz yoğun trafikten kaçınmak amacıyla, Noel için evde kaldık.
Translate from Turkish to English

Hangisini tercih edersin, bir sinemaya gitmek ya da evde kalmak?
Translate from Turkish to English

Tom'un yeme isteği vardı fakat evde yiyecek bir şey olmadığı için yaşadığı yerden çok uzakta olmayan mahalle marketine gitti.
Translate from Turkish to English

Tom'un bugün evde kalmasına gerek var mı?
Translate from Turkish to English

Tom bugün evde kalmak zorunda mı?
Translate from Turkish to English

Tom hasta olduğu için iş dönüşü evde kaldı.
Translate from Turkish to English

Tom Boston'un varoşlarında üç yatak odalı bir evde yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Tom evde Fransızca konuşmaz.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary evde Fransızca konuşmazlar.
Translate from Turkish to English

Tom 2.30'a kadar evde olmalı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye 2.30'a kadar evde olmasını söyledi.
Translate from Turkish to English

Sadece evde ne tür hayvanlarınızın olduğunu merak ediyordum.
Translate from Turkish to English

O evde değil, değil mi?
Translate from Turkish to English

O evde mi?
Translate from Turkish to English

O, evde olmalı. Garajında arabasını görüyorum.
Translate from Turkish to English

Güzel haber evde bizi bekliyordu.
Translate from Turkish to English

O ona evde kalması gerektiğini tavsiye etti.
Translate from Turkish to English

Bu havada dışarıya gitmektense evde kalmayı tercih ederim.
Translate from Turkish to English

Dün Tom bütün gün evde kaldı.
Translate from Turkish to English

Tom dün evde miydi?
Translate from Turkish to English

Tom bizden uzakta olmayan kirasız küçük bir evde yaşıyordu.
Translate from Turkish to English

Tom, çocuk bakıcısı oraya gelinceye kadar, Mary'nin evde kalmasını istedi.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'den altı-otuz'a kadar evde olmasını rica etti.
Translate from Turkish to English

Ben Tom. Mary evde mi?
Translate from Turkish to English

Ben bu evde tek başıma yaşıyorum.
Translate from Turkish to English

Onun ayrılması evde huzur olacak anlamına gelir.
Translate from Turkish to English

Tom şimdi evde olmalı, ama hâlâ ofisinde bulunuyor.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: içinden, geçit, Deneysel, kurulum, neye, benziyordu, bağlıydı, Köpeğimi, bahçemizdeki, uzanırken.