Onun istifa etmesi için bir neden yok.

Onun istifa etmesi için bir sebep yok.

Sosyal görevliden Stevenson ailesi hakkındaki bilgiyi takip etmesi istedi.

Bill, ne olursa olsun ona itaat etmesi gerektiğini söylemedi.

Bill ona ne olursa olsun ona itaat etmesi gerektiğini söylemedi.

Ona yardım etmesi gerekiyor mu?

Mümkün olduğunca kısa sürede onu tamir etmesi için birini gönderir misin?

Sobayı tamir etmesi için bir profesyonel kiraladım.

Yarın Tom'u arayacağım ve yardım etmesi için ona rica edeceğim.

Edison'un yeni şeyler icat etmesi her zaman kolay değildi.

Onun hatanı fark etmesi kesin.

Onun istifa etmesi şaşırtıcı değildir.

Tom Mary'nin John'un evine gitmesi ve ona yardım etmesi gerektiğini düşünüyordu.

Tom ailesinin Boston'u ziyaret etmesi için bir ayarlama yaptı.

Tom Mary'nin amcasını ziyaret etmesi için Boston'a gitmesini istedi.

Kamuoyu baskısı orduyu hareket etmesi için zorladı.

Tom'un hafta sonundan önce ev ödevini teslim etmesi gerekiyordu.

Tom oğlunun intihar etmesi gerçeğiyle başa çıkmada sorun yaşıyor.

Tom'u memnun etmesi zordur.

Tom'un uçuşunu iptal etmesi gerekiyor.

Onun hediyeyi kabul etmesi rüşvet olarak kabul edildi

Senin önerini kabul etmesi için Tom Mary'yi ikna etmeye çalışacak.

Tom'un bu öğleden sonra bana yardım etmesi gerekiyordu.

Tom Mary'nin şu anki işinden istifa etmesi ve yeni bir tane bulması gerektiğini önerdi.

Tom'un orada sıcak karşılanmadığını fark etmesi uzun zaman almadı.

Karının itiraz etmesi şaşırtıcı.

Tom'un evde o şekilde hareket etmesi çok zayıf bir olasılıktır.

Öğretmenin ev ödevini zamanında yapmadığı için Tom'un özrünü kabul etmesi çok zayıf bir olasılıktır.

O, John'u vekili olarak hareket etmesi için atadı.

Tom biraz daha uzun kalması gerektiğini mi ya da hemen terk etmesi gerektiğini mi bilmiyordu.

Ona ziyaret etmesi için yalvardım ama o gelmedi.

O ona istifa etmesi için baskı yaptı.

Benim patron istifa etmesi için zorlandı.

Ona onun yardımını kabul etmesi söylendi.

Bize yardım etmesi için ona güvenebiliriz.

Şimdi sana yardım etmesi için birini göndereceğim.

Rüşveti kabul etmesi için onu ikna edemedi.

Bu geziyi iptal etmesi için onu ikna etmek zordur.

O, onu kişisel bir çeki kabul etmesi için ikna edemedi.

Oğluna evi boyattırması için ona onu ikna etmesi rica edildi.

Ondan, onu, evi oğluna ya da başka birine boyattırmaya ikna etmesi rica edildi.

Genç çalışandan istifa etmesi istendi.

Görevden istifa etmesi için onu ikna ettim.

Bu parçaları elde etmesi oldukça zordur.

Hırsızlara yardım etmesi için baskı yapıldı.

Öneriyi kabul etmesi için onu ikna ettim.

Ona onun evi boyaması için yardım etmesi rica edildi.

Polis ona orada park etmesi için izin verdi.

Tercüme etmesi zor olan bazı şeyler vardır.

Trenin beş dakika içinde hareket etmesi bekleniyor.

Belli ki, Tom'un aklında çok şey vardı fakat problemlerimizde bize yardım etmesi için biraz zaman harcamasını rica etmekten başka seçeneğim yoktu.

Sanırım Tom'u bize yardım etmesi için ikna ettim.

Garajın dışını temizlememe yardım etmesi için Tom'u ikna ettim.

Sanırım Tom'u bize yardım etmesi için ikna etmeye çalışarak boşa zaman harcıyorum.

Yarın bize yardım etmesi için Tom'u ikna ettim.

Bana refakat etmesi tembihlendi.

Tom'un acele etmesi gerekiyordu.

Size yardım etmesi için Tom'u Boston'a gönderiyorum.

Tom'u bana yardım etmesi için ikna ettim.

Tom'un Mary tarafından odayı terk etmesi istendi.

Tom Mary'yi ona yardım etmesi için ikna etmeye çalıştı.

Tom itiraf etmesi için Mary'yi ikna etti.

Tom Mary'nin takip etmesi için el ile işaret etti.

Tom bize yardım etmesi için diğerlerini ikna edebilir.

Tom'u itiraf etmesi için ikna etmelisin.

Tom'u bize yardım etmesi için ikna etmenin ne kadar zor olduğu hususunda kesinlikle fikrin yok.

Size teşekkür etmesi gereken kişi benim.

Tom'un bana yardım etmesi gerekiyordu.

Tom Mary'ye John'u yardım etmesi için ikna etmeye çalışarak zamanını boşa harcamamasını söyledi.

Beni doğum günü partisine davet etmesi çok kibarcaydı.

Birinizin Tom'a yardım etmesi gerekir.

Bana yardım etmesi için bir gönüllü istiyorum.

Bize yardım etmesi için Tom'u ikna eden benim.

Bize yardım etmesi için Tom'u ikna etmeni istiyorum.

Bana yardım etmesi için Tom'a yalvardım.

Yerini yaşlı adama teklif etmesi, onun nazik bir davranışıydı.

Tom Mary'yi yardım etmesi için ikna etmeye çalışan kişidir.

Tom'un ona yardım etmesi için birine izin vereceğinden emin değilim.

Tom bize yardım etmesi için Mary'yi ikna edebilir.

Bunun bana bir şey mi ifade etmesi gerekiyordu?

Tom'un Mary'ye yardım etmesi gerekiyor.

Tom'un Mary'ye yardım etmesi gerekmiyor mu?

Tom'u yardım etmesi için ikna etmeye çalışmam gerekiyor.

Tom'un Mary'nin evi temizlemesine yardım etmesi gerekmiyor mu?

Tom mesajı kime teslim etmesi gerektiğini hatırlayamadı.

Tom'un ahırı boyamama yardım etmesi gerekiyordu ama gelmedi.

Bu figürün Marilyn Monroe'yu temsil etmesi gerekiyor ama onun adaletini temsil ettiğini sanmıyorum.

Tom'u yardım etmesi için ikna edebileceğimden eminim.

Benden nefret etmesi umurumda bile olmaz.

Tom parayı kabul etmesi için Mary'yi ikna edemedi.

Siz memnun etmesi zor bir adamsınız.

Tom Mary'yi ona yardım etmesi için ikna edemedi.

Tom yardım etmek istemiyordu ve Mary yardım etmesi için onu ikna edemedi.

Sanırım yarın bize yardım etmesi için Tom'u ikna etmede başarılı oldum.

Birinin karatavuğu kargalardan ya da hatta küçük kargalardan ayırt etmesi için bir kuş bilimci olması gerekmiyor.

Tom'u bize yardım etmesi için nasıl ikna edeceğimi bilmiyorum.

Tom'u bize yardım etmesi için ikna etmeye çalış.

Bize yardım etmesi için herkesi ikna ettim.

Bize yardım etmesi için Tom'u ikna etmeme yardımcı olursan memnun olurum.

Tom'un yapması gerekmeyen şeyleri yapan bir sürü insan olduğunu fark etmesi elinde değildi.

Polis silahını teslim etmesi için suçluyu ikna etti.