Turkish example sentences with "duymadım"

Learn how to use duymadım in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Dinledim fakat hiçbir şey duymadım.

Herhangi birinin öyle bir şey söylediğini asla duymadım.

Ben asla öyle bir şey duymadım.

Ne söylediğini duymadım.

Ben bütün hayatım boyunca böyle bir hikaye duymadım.

Aslında, bu konuda hiçbir şey duymadım.

Roy'un herkesin içinde bir şarkı söylediğini hiç duymadım.

Tom'un gittiğini duymadım.

Ben onu duymadım.

Ben seni duymadım.

Ben bir şey duymadım.

Onun şarkı söylediğini asla duymadım.

İçeri girdiğini duymadım.

Ben henüz o hikayeyi duymadım.

Onun yemekleri hakkında şikâyet ettiğini hiç duymadım.

O şehri asla duymadım.

Böyle bir şey asla duymadım.

Onun İngilizce konuştuğunu asla duymadım.

Onun diğerleri hakkında kötü konuştuğunu asla duymadım.

Böyle tuhaf bir hikaye asla duymadım.

Ondan hiçbir şey duymadım.

Hiç böyle şey duymadım.

Ondan henüz bir şey duymadım.

Onun geleceğini duymadım.

Annemin bir şarkı söylediğini asla duymadım.

Onun başkaları hakkında kötü konuştuğunu hiç duymadım.

İngilizcenin öyle hızlı konuşulduğunu hiç duymadım.

Onun anlattığı hikayelerin türünü hiç duymadım.

Hiçbir şeyden pişmanlık duymadım.

Onun yalan söylediğini hiç duymadım.

Onun geldiğini duymadım.

Şimdiye kadar ondan bir kelime duymadım.

İşin aslı ben o konuda bir şey duymadım.

Üzgünüm, seni duymadım.

Tom'un öyle bir şey söylediğini hiç duymadım.

Tom'un daha önce şikâyet ettiğini hiç duymadım.

Radyo kulaklığını açtım bu yüzden Tom'un odaya girdiğini duymadım.

Tom'un ne dediğini duymadım.

Tom'u duymadım bile.

Tom'un Fransızca konuştuğunu hiç duymadım.

Düne kadar, Tom'un Fransızca konuştuğunu hiç duymadım.

Çok şey duymadım.

Kurallara saygı duymadım.

İşin aslı, ben onun hakkında hiçbir şey duymadım.

Ben daha önce bu şarkıyı hiç duymadım.

Tom'un gezisi hakkında herhangi bir ayrıntı duymadım.

Bu şakayı daha önce hiç duymadım.

O sesi daha önce hiç duymadım.

O ifadeyi daha önce hiç duymadım.

Onu daha önce hiç duymadım.

Senin adını hiç duymadım.

Onu hiç duymadım.

Seninle hiç böyle gurur duymadım.

Uzun zamandır o espriyi duymadım.

Bunun hakkında bir şey duymadım.

Tom hakkında iyi şeylerden başka hiçbir şey duymadım.

"Sana bir soru sordum." "Seni duymadım."

Daha önce onun hiç duymadım.

Tatoeba'yı hiç duymadım.

Herhangi bir ses duymadım.

Hiçbir şey duymadım.

Hiç böyle bir şey duymadım!

Dürüst olmak gerekirse, daha önce bu yeri hiç duymadım.

Görmedim, duymadım, konuşmadım.

Tom'un yakındığını hiç duymadım.

Tom Jackson'ı hiç duymadım.

Gerçeği söylemek gerekirse, bu mekanı daha önce hiç duymadım.

Bu aktörü hiç duymadım.

Onun hayır dediğini hiç duymadım.

Geç geldim bu nedenle hiçbir şey duymadım.

Affedersiniz, duymadım.

Onun yakındığını hiç duymadım.

Daha önce hiç böyle bir makine duymadım.

Günlerdir sesini duymadım.

Tom'un Mary hakkında kötü bir şey söylediğini hiç duymadım.

Horoz ötüşünü duymadım.

Hiç kimseden duymadım.

Yaptığım şeylerde asla pişmanlık duymadım.

Liseden beri o şarkıyı duymadım.

Hiç kimsenin Tom gibi yemin ettiğini hiç duymadım.

Uzun süre içinde o şarkıyı duymadım.

Ben onu hiç duymadım.

Dinledim ama hiçbir şey duymadım.

O kızın hayır dediğini hiç duymadım.

Tom'un söylediği tek kelime duymadım.

Tom'un söylediklerini duymadım.

Senin geldiğini duymadım.

Kapı zili çaldığında bodrumdaydım, bu yüzden onu duymadım.

Tom'un tek kelime ettiğini duymadım.

Uzun zamandır o kelimeyi duymadım.

Tom'un herkesin önünde şarkı söylediğini hiç duymadım.

Mary'nin içeri geldiğini duymadım.

Hayatımda hiç böyle berbat bir hikaye duymadım.

Saatin kaç kez çaldığını duymadım.

Hiçbir ses duymadım.

Bu şarkıyı bir süre duymadım.

Bunu duymadım.

Geldiğini duymadım.

Tom'un şarkı söylediğini hiç duymadım.

Sınıf o kadar gürültülüydü ki adımım çağrıldığını duymadım.

Tom'un daha önce Fransızca konuştuğunu hiç duymadım.

Also check out the following words: yorum, eklediniz, çeviri, eklemek, üzerindeki, あ→а, simgesine, tıklayın, numaralı, otobüse.