Turkish example sentences with "duydum"

Learn how to use duydum in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Onun geçen aydan beri hasta olduğunu duydum.
Translate from Turkish to English

Onu radyoda duydum.
Translate from Turkish to English

Depremden sonra komşularımın dehşetini duydum.
Translate from Turkish to English

Onun buraya geldiğini duydum.
Translate from Turkish to English

Haberi söylentilerden duydum.
Translate from Turkish to English

Birisinin kapıyı çaldığını duydum.
Translate from Turkish to English

Ben sık sık onun bu şarkıyı söylediğini duydum.
Translate from Turkish to English

Ben sıradışı bir ses duydum.
Translate from Turkish to English

Onların Yeni Zelanda'dadaki tüneller ile ilgili çok sayıda sorunları olduklarını duydum.
Translate from Turkish to English

Kapının kapandığını duydum.
Translate from Turkish to English

Birinin kapıyı çaldığını duydum.
Translate from Turkish to English

Birinin adımı seslendiğini duydum.
Translate from Turkish to English

Ben, birinin arkadan adımı seslendiğini duydum.
Translate from Turkish to English

Birinin ıslık çaldığını duydum.
Translate from Turkish to English

Kalabalıkta birinin adımı seslendiğini duydum.
Translate from Turkish to English

Birinin çığlık attığını duydum.
Translate from Turkish to English

Birinin anneme haberi söylediğini duydum.
Translate from Turkish to English

Uzun zamandır görüşmedik. İşini tekrar değiştirdiğini duydum.
Translate from Turkish to English

Tom'un dün gece geç saatlere kadar çalıştığını duydum. Doğru mudur?
Translate from Turkish to English

Ben, yakalanmadan önce Tom'un yıllardır Amerika'ya uyuşturucu ticareti yaptığını duydum.
Translate from Turkish to English

Dün gece, Tom'un odasından gelen garip bir ses duydum.
Translate from Turkish to English

Tavan arasında bir gürültü duydum gibi geliyor.
Translate from Turkish to English

Ben, kızın yardım için ağladığını duydum.
Translate from Turkish to English

Ben erkek çocukların şarkı söylediğini duydum.
Translate from Turkish to English

Dün harika bir hikaye duydum.
Translate from Turkish to English

Ben haberi radyoda duydum.
Translate from Turkish to English

Ben bir genç kızın yardım çağrısı yaptığını duydum.
Translate from Turkish to English

İstasyonun önünde kalabalıktaki birinin benim adımı seslendiğini duydum.
Translate from Turkish to English

Onun konserde şarkı söylediğini duydum.
Translate from Turkish to English

Ben sık sık onun trompette melodi çaldığını duydum.
Translate from Turkish to English

Ben şimdi bir silah sesi duydum.
Translate from Turkish to English

Tom'un derste horladığını duydum.
Translate from Turkish to English

Tom'un zengin bir kadınla evliliğini duydum.
Translate from Turkish to English

Hey Tom, dedikodu vasıtasıyla senin Susie ile çıktığını duydum. Tebrikler.
Translate from Turkish to English

Bunun bizim yirmi yıl içerisinde yaşadığımız en soğuk kış olduğunu duydum.
Translate from Turkish to English

John'un Bay Brown ile konuştuğunu duydum.
Translate from Turkish to English

Tom'un Mary'den ayrıldığını duydum.
Translate from Turkish to English

Tom'un eskiden uyuşturucu satıcıları ve katillerle takıldığını duydum.
Translate from Turkish to English

Tom'un polise teslim olacağını duydum.
Translate from Turkish to English

Bir erkek sesi duydum ve onun Tom'unkine benzediğini düşündüm.
Translate from Turkish to English

Senin hakkında duydum.
Translate from Turkish to English

Kazandığını duydum. Tebrikler!
Translate from Turkish to English

Muhtemelen bir yerlerde onu duydum.
Translate from Turkish to English

Oğlunuz öğrenci hareketi içinde yer aldı, ben duydum.
Translate from Turkish to English

Tom'un karısı kadar iyi ya da daha iyi yemek pişirebildiğini duydum.
Translate from Turkish to English

Robert'n hasta olduğunu duydum.
Translate from Turkish to English

Bob ve Lucy'nin ayrıldıklarını duydum.
Translate from Turkish to English

Nancy'nin çok güzel olduğunu duydum.
Translate from Turkish to English

Owen'la aranızın iyi olmadığını duydum.
Translate from Turkish to English

Jill'in piyano çaldığını duydum.
Translate from Turkish to English

Carol ve Will'in ayrıldığını duydum.
Translate from Turkish to English

Mary'nin boşanmak istediğini duydum.
Translate from Turkish to English

Onun dışarı çıktığını duydum.
Translate from Turkish to English

Onun şarkı söylediğini duydum.
Translate from Turkish to English

Ben kapının açıldığını duydum.
Translate from Turkish to English

Ben zilin çaldığını duydum.
Translate from Turkish to English

Ben tuhaf bir gürültü duydum.
Translate from Turkish to English

Hikayeyi duydum.
Translate from Turkish to English

Adımın çağrıldığını duydum.
Translate from Turkish to English

Bir kadının çığlık attığını duydum.
Translate from Turkish to English

Onun öldüğünü duydum.
Translate from Turkish to English

Onun hakkında her şeyi duydum.
Translate from Turkish to English

Bir yardım çağrısı duydum.
Translate from Turkish to English

Onun bir şarkı söylediğini duydum.
Translate from Turkish to English

Garip bir ses duydum.
Translate from Turkish to English

Tom'un kapıyı açtığını duydum.
Translate from Turkish to English

Dün akşam, annemle babamın fısıldaştıklarını duydum.
Translate from Turkish to English

Arkamda bir gürültü duydum.
Translate from Turkish to English

Onu daha önce duydum.
Translate from Turkish to English

Sizin hakkınızda çok şey duydum.
Translate from Turkish to English

Senin hakkında sık sık duydum.
Translate from Turkish to English

Ön kapının çarptığını duydum.
Translate from Turkish to English

Kapıda bir vurma sesi duydum.
Translate from Turkish to English

Ben Jill'in piyano çaldığını duydum.
Translate from Turkish to English

Hatamdan pişmanlık duydum.
Translate from Turkish to English

Yaprakların hışırdadığını duydum.
Translate from Turkish to English

Savaş sesi duydum.
Translate from Turkish to English

Okul zilinin çaldığını duydum.
Translate from Turkish to English

Küçük bir kızın ağladığını duydum.
Translate from Turkish to English

Amcamın kanserden öldüğünü duydum.
Translate from Turkish to English

Yatak odasında bir gürültü duydum.
Translate from Turkish to English

Onun merdivenlerden aşağı gittiğini duydum.
Translate from Turkish to English

Onun, odadan çıktığını duydum.
Translate from Turkish to English

Ön kapı zilinin çaldığını duydum.
Translate from Turkish to English

Bir kez onun piyano çaldığını duydum.
Translate from Turkish to English

Onun, odasında şarkı söylediğini duydum.
Translate from Turkish to English

Bu şarkının Fransızca versiyonunu duydum.
Translate from Turkish to English

O şarkının Fransızca söylenildiğini duydum.
Translate from Turkish to English

Onun alt kata geldiğini duydum.
Translate from Turkish to English

Çocukların mutlu seslerini duydum.
Translate from Turkish to English

Bu şarkıyı daha önce duydum.
Translate from Turkish to English

Dün gece akşam yemeği için biftek yediğini duydum.
Translate from Turkish to English

Kulak misafiri olmak istemedim ama tesadüfen duydum.
Translate from Turkish to English

Ben felçli bir adamın kurtçuklar tarafından canlı canlı yenildiğini duydum.
Translate from Turkish to English

Bir kadının öğle yemeğini yediği için bir adamı bıçakladığını duydum.
Translate from Turkish to English

Güney Amerikalı bir kampçının bir anakonda tarafından yenildiğini duydum.
Translate from Turkish to English

Köpeğinizi her gün belirli bir zamanda beslemenin en iyisi olduğunu duydum.
Translate from Turkish to English

Bir şey duydum.
Translate from Turkish to English

Bir yardım çığlığı duydum.
Translate from Turkish to English

Telefonun çaldığını duydum.
Translate from Turkish to English

Ben o şarkıyı daha önce duydum.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: sağlamalıyız, elbiseler, Ümidini, yitirme, nefes, alamadı, Marilyn, Monroe, kalktım, seri.