Turkish example sentences with "ayakkabıları"

Learn how to use ayakkabıları in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Bu ayakkabıları tamir edebilir misin?
Translate from Turkish to English

Şunlar kimin ayakkabıları?
Translate from Turkish to English

Onun mavi ayakkabıları o elbise ile uyum sağlar.
Translate from Turkish to English

Şu ayakkabıları havalandır.
Translate from Turkish to English

Ben kırmızı ayakkabıları istedim.
Translate from Turkish to English

Yarına kadar bu ayakkabıları tamir ettireceğim.
Translate from Turkish to English

Tom ayakkabıları için yeni bağcıklar aldı.
Translate from Turkish to English

Sanırım senin bir çift yeni yürüyüş ayakkabıları alman gerekiyor.
Translate from Turkish to English

Meg'in ayakkabıları biraz gevşek.
Translate from Turkish to English

Bunlar kimin ayakkabıları?
Translate from Turkish to English

O dans ayakkabıları giyiyordu.
Translate from Turkish to English

Ayakkabıları nereden aldın?
Translate from Turkish to English

Burada sadece kız ayakkabıları satılır.
Translate from Turkish to English

Onun ayakkabıları kahverengidir.
Translate from Turkish to English

Ben bu ayakkabıları seçtim.
Translate from Turkish to English

Lütfen bu ayakkabıları cilala.
Translate from Turkish to English

Ben kahverengi ayakkabıları istiyorum, siyah olanları değil.
Translate from Turkish to English

Tom şu ayakkabıları giydiği için komik görünüyor.
Translate from Turkish to English

O tuhaf görünümlü ayakkabıları nereden aldın?
Translate from Turkish to English

Niçin bu bezle ayakkabıları parlatmıyorsun?
Translate from Turkish to English

Şu ayakkabıları istiyorum.
Translate from Turkish to English

Ayakkabıları almadan önce onları denemelisin.
Translate from Turkish to English

Sadece bu ayakkabıları aldım.
Translate from Turkish to English

Tom uygun ayakkabıları nereden alacak?
Translate from Turkish to English

Tom ayakkabıları deniyor.
Translate from Turkish to English

Bu ayakkabıları dene ve sana uygun olup olmadığını gör.
Translate from Turkish to English

Tom'un uyan ayakkabıları almada sorunu var.
Translate from Turkish to English

Siyah ayakkabıları severim.
Translate from Turkish to English

Tom'un ayakkabıları iğrenç.
Translate from Turkish to English

Hangi ayakkabıları giyeceksin?
Translate from Turkish to English

Ayakkabıları pencereden attım.
Translate from Turkish to English

Hafif ayakkabıları severim.
Translate from Turkish to English

Bu ayakkabıları nereden satın aldın?
Translate from Turkish to English

Bu ayakkabıları seviyorsun.
Translate from Turkish to English

Çok küçük olan ayakkabıları giymek ayaklarınız için zararlı.
Translate from Turkish to English

Bu ayakkabıları daha önce bir yerde gördüğümü hissediyorum.
Translate from Turkish to English

Ayakkabıları onun ayaklarını acıtıyor.
Translate from Turkish to English

Sanırım onlar Tom'un ayakkabıları.
Translate from Turkish to English

Tom'un ayakkabıları onun takımına uymuyor.
Translate from Turkish to English

Yüksek topuklu ayakkabıları sevmem.
Translate from Turkish to English

Tom'un doldurmak için bazı büyük ayakkabıları var.
Translate from Turkish to English

Tom ayakkabıları denedi.
Translate from Turkish to English

O ayakkabıları seviyorum.
Translate from Turkish to English

Tom ayakkabıları ile uyudu.
Translate from Turkish to English

Her ne kadar bu ayakkabıları artık giymesem de, onları atmaya kıyamıyorum.
Translate from Turkish to English

Hangi ayakkabıları giyiyorsun?
Translate from Turkish to English

Hangi ayakkabıları seviyorsun?
Translate from Turkish to English

Yanlış ayakkabıları giyiyorsun.
Translate from Turkish to English

Bu ayakkabıları asla tekrar giymiyorum.
Translate from Turkish to English

Hangi ayakkabıları seviyorsunuz?
Translate from Turkish to English

Tom'un ayakkabıları ona çok iyi uymuyor.
Translate from Turkish to English

Bunlar Tom'un ayakkabıları mı?
Translate from Turkish to English

Şu ayakkabıları sıkça giyiyor musun?
Translate from Turkish to English

"Bunlar kimin ayakkabıları?" "Onlar benim erkek kardeşimin."
Translate from Turkish to English

Onlar burada sadece kadın ayakkabıları satarlar.
Translate from Turkish to English

O dans ayakkabıları giyiyor.
Translate from Turkish to English

Tom'un üzerinde ayakkabıları yoktu.
Translate from Turkish to English

Tom ayakkabı almalı. Onun eski ayakkabıları tamamen yıpranmış.
Translate from Turkish to English

Bu ayakkabıları bu gece randevumuzda giyeceğim.
Translate from Turkish to English

Tom ayakkabı kutusunu açtı ve ayakkabıları çıkardı.
Translate from Turkish to English

O, ayakkabıları ile uyur.
Translate from Turkish to English

Tom'un ayakkabıları o kadar dardı ki o parmaklarını kıpırdatamadı.
Translate from Turkish to English

Tom'un ayakkabıları onun için çok küçük.
Translate from Turkish to English

Onun kahverengi ayakkabıları var.
Translate from Turkish to English

Onun kahve renkli ayakkabıları var.
Translate from Turkish to English

Onun, kahve renkli ayakkabıları var.
Translate from Turkish to English

Mary yüksek topuklu ayakkabıları sever.
Translate from Turkish to English

Tom bana bu ayakkabıları seçmemde yardımcı oldu.
Translate from Turkish to English

Onun beyaz ayakkabıları koyu kırmızı izler bırakıyor.
Translate from Turkish to English

O ayakkabıları nereden aldın?
Translate from Turkish to English

Tom koşu ayakkabıları giyiyor.
Translate from Turkish to English

Olur şey değil, ne güzel dans ayakkabıları!
Translate from Turkish to English

Tom'un ayakkabıları üzerinde kan vardı.
Translate from Turkish to English

Affedersiniz, fakat erkek ayakkabıları bölümü nerede?
Translate from Turkish to English

Büyükannemin ayakkabıları eski.
Translate from Turkish to English

Onun ayakkabıları o kadar eskiydi ki parmakları onlardan dışarı çıkıyordu.
Translate from Turkish to English

Gerçekten ayakkabıları anlamıyorum.
Translate from Turkish to English

Nike az önce kendi kendine yapışan ayakkabıları çıkardı.
Translate from Turkish to English

Elbiseyle eşleşen ayakkabıları seçti.
Translate from Turkish to English

Tom ayakkabıları için yeni bağcık satın aldı.
Translate from Turkish to English

Polis Dan'in kanını Linda'nın ayakkabıları üzerinde buldu.
Translate from Turkish to English

Tom'un ayakkabıları onun için fazla büyük.
Translate from Turkish to English

O ayakkabıları bir daha giymedim.
Translate from Turkish to English

Ayakkabıları denedim.
Translate from Turkish to English

Ayakkabıları giymiyor musun?
Translate from Turkish to English

Tom'un ayakkabıları yeni.
Translate from Turkish to English

Tom ayakkabıları giydi ama çorapları giymedi.
Translate from Turkish to English

O ayakkabıları almayın.
Translate from Turkish to English

Bu ayakkabıları denemek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Tom benimle aynı ölçü ayakkabıları giyiyor.
Translate from Turkish to English

O ayakkabıları ne zaman aldın?
Translate from Turkish to English

Bunların Tom'un ayakkabıları olduklarını düşünüyorum.
Translate from Turkish to English

Bence bunlar Tom'un ayakkabıları.
Translate from Turkish to English

Sami'nin ayakkabıları kayıptı.
Translate from Turkish to English

Bu ayakkabıları şunlardan daha çok seviyorum.
Translate from Turkish to English

Tom'un ayakkabıları hangisi?
Translate from Turkish to English

Tom'un yeni ayakkabıları var.
Translate from Turkish to English

Tom'un ayakkabıları yatağının altında.
Translate from Turkish to English

Tom'un ayakkabıları gıcırdıyor.
Translate from Turkish to English

Tom'un ayakkabıları nerede, bilmiyorum.
Translate from Turkish to English

Ali'nin ayakkabıları yüzüne bakılmayacak hâlde.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: yuvarlak, tepsi, tutuyor, doğmuş, olmayı, tercih, ederdim, Kızı, yere, gitmeye.