Turkish example sentences with "ara"

Learn how to use ara in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Beni ara!

Haydi ara.

Hata düzenli olarak mı yoksa ara sıra mı meydana geliyor? Hata yeniden üretilebilir mi?

Yağmur yağarsa beni ara.

İki gün içinde beni yeniden ara.

Bu öğleden sonra beni ara.

Bir ara bana yaz, tamam mı?

Doğduğu ülkeyi ziyaret etmek için ara sıra tatillerden faydalandı.

Ben, bir ara evinize uğramak istiyorum.

Beni daha sonra ara.

O, açık ara farkla en iyi öğrencidir.

O, açık ara farkla takımda en iyi oyuncudur.

Kısa bir ara verelim.

Ara sıra tenis oynarım.

Midemde ara sıra olan ağrılar var.

Ara sıra sinemaya giderim.

Ara sıra ata binmeyi severim.

Ara sıra onunla okulda karşılaşırım.

Tehlikeli olursa, beni ara.

Sadece kitap okumayın. ara sıra dışarı gidin ve biraz egzersiz yapın.

Ben yakın gelecekte bir ara sana uğrayacağım.

Yakında bir ara buluşuruz.

O, ara vermeden 30 dakika boyunca konuştu.

Yangın durumunda itfaiyeyi ara.

Derhal Tom'u ara.

Hepimizin içinde, Tom açık ara farkla en iyi yüzücüydü.

Tom ara sıra Boston'a gider.

Tom hiç ara vermeden üç saat piyano çaldı.

Eğer zamanınız varsa, ara sıra birkaç satır yaz.

Tom bana ziyaret için bir ara uğramam gerektiğini söyledi.

Tom ara sıra bir bardak şarabı sever.

Tom'la ilgilenmek ara sıra zor olabilir.

Yarın sabah altıda beni ara.

Yarın sabah dokuzda beni ara.

Yarın sabah beni ofiste ara.

Yarın ara sıra sağanaklar olabilir.

Bu, açık ara farkla onun romanlarının en ilgincidir.

Bu, açık ara farkla onun bütün romanlarının en ilgincidir.

O asla alışkanlığına ara vermez.

O hâlâ ara sıra beni görmeye gelir.

Robert ara sıra beni ziyarete gelir.

Lucy ara sıra May'i ziyaret eder.

Lütfen onu ara.

Beni bazen ara.

Saat üçte onu ara.

Lütfen beni ara.

Ara sıra televizyon izlerim.

Lütfen polisi ara.

Ara sıra TV izlerim.

Sarı sayfalarda ara!

Bir ara bizi görmeye gel.

Çıkmadan önce beni ara.

Yangın haline, 119'u ara.

Gece beni mutlaka ara.

Lütfen beni 7:30 gibi ara.

Onlar beni ara sıra ziyaret ettiler.

Ara sıra yağmur yağıyor.

Bu hafta üç ara sınavımız vardı.

Ara sıra kar yağıyordu.

O, açık ara farkla en mantıklıdır.

O, ara sıra toplantılara katılır.

Yarın beni mutlaka ara.

Ara sıra ondan haber alırım.

Ara sıra beni görmek için gel.

Yerleştiğin zaman beni ara.

6:30'da beni ara lütfen.

Ara sıra ondan haber alıyorum.

Lütfen ara sıra bana yazınız.

Ara sıra annemden haber alıyorum.

Lütfen beni yarın sabah yedide ara.

O, ara sıra annesine yazar.

Benimle konuşmak istiyorsan, lütfen beni ara.

O, ara sıra bana yazacağına söz verdi.

Yöneticiyi ara.

O, bir ara orada kaldı.

Oraya vardığında beni ara.

O, açık ara farkla en uzun kızdır.

Ara sıra gelip beni görür.

Eğer bana ihtiyacın olursa beni ara.

Her şey ara ara değişir, insan da onlarla birlikte değişmelidir.

Her şey ara ara değişir, insan da onlarla birlikte değişmelidir.

Yardımıma ihtiyacın olursa, beni ara.

Ara ara iş için Tokyo'ya gider.

Ara ara iş için Tokyo'ya gider.

Bir şey bulursan beni ara.

Lütfen bir ara bizim kasabaya gelin.

Bir şey olursa, çekinmeden beni ara.

Bu sözlük açık ara farkla en iyisi.

Düşünmek için bazen ara vermeliyiz.

Ara sıra oğlumu görmek için gelir.

Ara sıra okula gitmem.

Ara sıra canım işimden ayrılmak istiyor.

Her ne zaman yardımıma ihtiyacın olursa beni ara.

Ara sıra beraber filme gideriz.

Ara sıra beraber balığa gideriz.

Onu ara sıra kütüphanede görürüm

Komite iki hafta ara verdi.

Yarın sabah beni mutlaka ara.

Ara sıra oğlum beni ziyarete geliyordu.

Yakın gelecekte bir ara görüşelim.

Öğle yemeği için toplantıya ara verdiler.

Also check out the following words: Sekize, çeyrek, kırk, Radyoaktif, maddeler, tehlikelidir, müzikal, enstrümandır, kartlarını, ediyor.