Turkish example sentences with "çocuğun"

Learn how to use çocuğun in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Bu çocuğun annesi bir sunucu.

Bir çocuğun sevgiye ihtiyacı vardır.

Öğretmen çocuğun eve gitmesine izin verdi.

Çocuğun keman çaldığını duyduk.

Kaç tane çocuğun var?

Çocuğun var mı?

Bu top o çocuğun servetidir.

Küçük çocuğun bir hayali var.

O çocuğun annesi bir spiker.

O çocuğun sürekli çığlığı saçlarımı ağarttı.

Kaba kumaş çocuğun nazik cildini incitti.

Çocuğun vücudu ateşlendi.

O, çocuğun gözyaşlarını öperek geçirdi.

Çocuğun bıçaklarla oynamasına izin vermeyin.

İki çocuğun yaşları toplandığında babalarınkine eşit oluyordu.

Çocuğun başında büyük bir yumru var. O kadar çok ağlamasına şaşmamalı.

Genç bir çocuğun küçük bir kelime haznesi vardır.

Ben çocuğun dürüst olduğuna inanıyorum.

Çocuğun planı, tıp öğrenimi yapmak ve bir doktor olarak Saint Croix'a dönmekti.

Çocuğun yemek yemeye ihtiyacı varsa, ona sağlıklı bir şey pişirin.

Ben bir çocuğun süpermarkette hırsızlık yaptığını görsem, ben onu yöneticiye rapor ederim.

Çocuğun topu dereye düştü.

Çocuğun kırmızı bir yüzü vardı.

O, çocuğun üzerine eğildi.

Çocuğun yüksek ateşi var.

Şu çocuğun saçı siyahtır.

Çocuğun iyi refleksleri var.

O çocuğun birkaç arkadaşı var.

Gözyaşları bir çocuğun silahıdır.

O çocuğun kim olduğunu bilmiyorum.

Çocuğun burnu kanıyor.

O çocuğun su korkusu yok.

Çocuğun elinde bir saati var.

Bir çocuğun caddeyi geçtiğini gördüm.

Çocuğun kolunun altında bir beyzbol sopası var.

Çocuğun nehri yüzerek geçmesi imkansızdı.

Her küçük çocuğun bir kahramana ihtiyacı vardır.

O, çocuğun gözlerine baktı.

Onlar çocuğun yardımına gittiler.

Pizza çocuğun en sevdiği yemektir.

Çocuğun iyi bir okul sicili var.

Yeni çocuğun sinirsel bir kekemeliği vardı.

Çocuğun su çiçeği durumu var.

Bir çocuğun müzik yeteneği irsi midir?

Çocuğun oynayacak birkaç arkadaşı var.

Çocuğun zekasına şaşırdım.

Çocuğun saldırganlığı problemler yaratıyordu.

Çocuğun ne kadar hızlı büyüdüğünü görmek şaşırtıcıydı.

Doktor çocuğun yaralı bacağını sardı.

Çocuğun problemleri fiziksel, ruhsal değil.

Kutu bir çocuğun taşıması için yeterince hafif.

Çocuğun Tokyo'ya yalnız geldiğine inanmıyorum.

Çocuğun çitin üzerinden atladığını ve kaçtığını gördü.

Bu top o çocuğun hazinesidir.

Çocuğun hiç yiyeceği yok.

Bir çocuğun doğum günü olduğunda tabii ki kutlama yapılır.

Anne hasta çocuğun sırtını ovaladı.

Bu kitap bir çocuğun okuyabileceği kadar çok basittir.

Çocuğun bisikleti garajda.

Çocuğun eğitiminde aile ve çevre birlikte çalışıyordu ve çalışıyor, değil mi?

Çocuğun ateşi düşmüyor değil mi?

Sorun o çocuğun yapması söylenilen şeyi asla yapmamasıdır.

Çocuğun parlak bir geleceği var.

Çocuğun geleceği parlak.

Problemi bir çocuğun bakış açısıyla düşünmeliyiz.

O, yedi çocuğun annesi.

Annesini ve babasını bir trafik kazasında kaybeden çocuğun hikayesi yürek dağladı.

Ben üç çocuğun en küçüğüyüm.

Çocuğun adı neydi?

Ben o çocuğun yolunu kaybedeceğinden korkup endişe ediyorum.

Gitar çalan çocuğun adını biliyor musun?

Orada duran çocuğun adını biliyor musun?

Yalandan yardım isteyen çocuğun hikayesini hiç duydun mu?

Tom onlara bir hikaye anlatarak bir grup çocuğun önünde oturuyordu.

Beş çocuğun en küçüğüyüm.

Bu bir çocuğun oynaması için çok tehlikeli.

Çocuğun bilekliğinde Amy ismi kazınmıştır

Çocuğun bisikleti garajdadır.

" Kaç tane erkek çocuğun var?" "Yalnızca bir tane."

Bir çocuğun var, değil mi?

Çocuğun saçını kesiyor.

O uzun boylu adam, bu çocuğun babası mı?

Büyümekte olan enerjisi olmayan bir çocuğun belki de ilaçlara ihtiyacı vardır.

Çocuğun saçlarını okşadı.

Sen bir çocuğun bir meleğisin.

Hiç çocuğun yok, değil mi?

Çocuğun yüzünde yaramaz bir sırıtma vardı.

Çocuğun cesareti herkesi şaşırttı.

Çocuğun nasıl?

Bu çocuğun burada ne işi var?

Bir çocuğun gülümsemesinden daha güzel olan nedir?

Çoğu şey bir çocuğun diğer çocuklarla oyun oynarken nasıl etkileşim kurduğu gözlemlenerek öğrenilebilir.

Yedi çocuğun var.

Şu çocuğun bisikletle Hokkaido'dan Kyushu'ya seyahat ettiğini duydum.

O çocuğun nereye gittiğini merak ediyorum.

Bu kitap beş yaşındaki bir çocuğun okuyabileceği kolaylıkta.

Genç, çocuğun hayatını kurtardığı için övgüyü hak etti.

Çocuğun suçu üstlenmesine izin verdin.

Çocuğun kaç yaşında?

Yeni çocuğun adı ne?

Tom senin çocuğun mu?

Also check out the following words: Jim, çağırırlar, Bence, yarın, yağmur, yağmayacak, köfte, istiyorum, kötü, birisi.