Learn how to use çıktı in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Uluslararası dil Esperanto, 1887'nin sonlarında ortaya çıktı.
Translate from Turkish to English
O, ırksal ayrımcılığa karşı çıktı.
Translate from Turkish to English
Irksal ayrımcılığa karşı çıktı.
Translate from Turkish to English
Hangi öğrenci dışarı çıktı?
Translate from Turkish to English
İlk mavi kot pantolonlar 1853'te piyasaya çıktı.
Translate from Turkish to English
Ateşim çıktı.
Translate from Turkish to English
Yürüyüş için dışarı çıktı.
Translate from Turkish to English
Zamanında gelemediği ortaya çıktı.
Translate from Turkish to English
Müzisyen olarak ilk kez sahneye çıktı.
Translate from Turkish to English
Matematik ev ödevi beklediğimden daha kolay çıktı.
Translate from Turkish to English
O, Amerika'ya yola çıktı.
Translate from Turkish to English
Lockheed skandalı büyük Amerikan uçak üreticisi Lockheed ile ilgili dünya çapında bir rüşvet skandalıdır.Şubat 1976 da su yüzüne çıktı ve esas olarak yolcu uçaklarının sözleşmelerinin kabulüne odaklandı.
Translate from Turkish to English
Hoşça kal demeden dışarı çıktı.
Translate from Turkish to English
Onun Amerikalı olduğunu düşünüyordum ama onun İngiliz olduğu ortaya çıktı.
Translate from Turkish to English
Hikaye tüm gazetelerde çıktı.
Translate from Turkish to English
Annem az önce alışverişe çıktı.
Translate from Turkish to English
Rüşvet açığa çıktı.
Translate from Turkish to English
O, ebeveynlerinin isteklerine karşı çıktı ve yabancı ile evlendi.
Translate from Turkish to English
Çalışan sayısı on yıl içinde iki katına çıktı.
Translate from Turkish to English
Tartışma hızla kontrolden çıktı.
Translate from Turkish to English
Dağcı zirve için yola çıktı.
Translate from Turkish to English
Tüm çabalarımın yararsız olduğu ortaya çıktı.
Translate from Turkish to English
Onun geliri, emekli olduktan sonra iki katına çıktı.
Translate from Turkish to English
Bay White onun için mahkemeye çıktı.
Translate from Turkish to English
Tom şapkasını giydi ve dışarı çıktı.
Translate from Turkish to English
O, dün Amerika için yola çıktı.
Translate from Turkish to English
Bir bakıma uzun boyunlu ve dişsiz çok büyük çenesi olan dev dinozorlar gibi şu görüntüler ortaya çıktı.
Translate from Turkish to English
Anne az önce alışveriş için dışarı çıktı.
Translate from Turkish to English
Kaza yüzünden karışıklık ortaya çıktı.
Translate from Turkish to English
Kısa bir süre içinde tekrar gelmek zorunda kalacaksın: o işle ilgilenen adam az önce dışarı çıktı.
Translate from Turkish to English
Masanın altından bir kedi çıktı.
Translate from Turkish to English
Kaza basit bir hatadan ortaya çıktı.
Translate from Turkish to English
Kathleen'in ifadelerinin gerçek olduğu çıktı.
Translate from Turkish to English
Bu yanlış anlama nasıl ortaya çıktı?
Translate from Turkish to English
Yaşlı adam hızlı bir koşuşturmayla yola çıktı.
Translate from Turkish to English
Ken sınavı geçerek yüzünün akıyla çıktı.
Translate from Turkish to English
O az önce dışarı çıktı.
Translate from Turkish to English
O, ne konuştu nede ağladı, sessizce dışarı çıktı.
Translate from Turkish to English
Haberin doğru olduğu çıktı.
Translate from Turkish to English
O, geçen hafta gezi için yola çıktı.
Translate from Turkish to English
Şaşırtıcı şekilde, onun bir hırsız olduğu ortaya çıktı.
Translate from Turkish to English
Mary çoktan yola çıktı.
Translate from Turkish to English
O öfkeli bir yüz ile dışarı çıktı.
Translate from Turkish to English
Tren raydan çıktı, ve panik oldu.
Translate from Turkish to English
Tren raydan çıktı ve yaklaşık otuz yolcu ya öldü ya da yaralandı.
Translate from Turkish to English
Ama ben duş musluğunu açmak için çalıştığımda, bu siyah kabarcıklı sıvı dışarı çıktı.
Translate from Turkish to English
İlk kez 1969'da sahneye çıktı.
Translate from Turkish to English
Yağmur durduktan sonra, yürüyüş için dışarı çıktı.
Translate from Turkish to English
Temiz hava almak için dışarı çıktı.
Translate from Turkish to English
Söylenti yanlış çıktı.
Translate from Turkish to English
Söylenti gerçek çıktı.
Translate from Turkish to English
Koro şefi sahneye çıktı.
Translate from Turkish to English
Yangına dikkatsiz bir sigara içicisinin sebep olduğu ortaya çıktı.
Translate from Turkish to English
O, ilk treni kaçırabileceği korkusuyla sabah erkenden evden çıktı.
Translate from Turkish to English
Avukatın bana söylediğinin yanlış olduğu sonunda ortaya çıktı.
Translate from Turkish to English
Tom plana karşı çıktı.
Translate from Turkish to English
O biraz yiyecek almak için dışarı çıktı.
Translate from Turkish to English
Tom beş dakika önce çıktı.
Translate from Turkish to English
Benim haklı olduğum ortaya çıktı.
Translate from Turkish to English
Lincoln köleliğe karşı çıktı.
Translate from Turkish to English
Tom yiyecek bir şey aramak için dışarı çıktı.
Translate from Turkish to English
Tom sessizce elbiselerini giydi ve ayak uçlarına basarak odadan çıktı.
Translate from Turkish to English
Tom, yataktan dışarı fırladı, bazı giysiler giyiverdi, kahvaltı yaptı ve on dakika içinde kapıdan çıktı.
Translate from Turkish to English
Her iki taraf savaşa karşı çıktı.
Translate from Turkish to English
Her iki adam Vietnam'da savaşa karşı çıktı.
Translate from Turkish to English
Birçok Amerikalı anlaşmaya karşı çıktı.
Translate from Turkish to English
Onlar Almanya'ya karşı çıktı.
Translate from Turkish to English
Birçok insan altın aramak için Batıya yola çıktı.
Translate from Turkish to English
Tom öğle yemeğine çıktı.
Translate from Turkish to English
Onunla birlikte yaşamanın o kadar kolay olmadığı çıktı.
Translate from Turkish to English
Tom öğle yemeği için dışarı çıktı.
Translate from Turkish to English
O bir seyahata çıktı.
Translate from Turkish to English
O bir geziye çıktı.
Translate from Turkish to English
Tom ailesiyle birlikte alışverişe çıktı.
Translate from Turkish to English
Tom bir hırsız çıktı.
Translate from Turkish to English
Tom bir dakikalığına dışarı çıktı.
Translate from Turkish to English
Askerler vatan haini çıktı.
Translate from Turkish to English
Gemi yola çıktı.
Translate from Turkish to English
Tom yoldan çıktı.
Translate from Turkish to English
Tom hastaneden çıktı.
Translate from Turkish to English
Tom küvetten çıktı.
Translate from Turkish to English
Tom otuz yıldan sonra hapishaneden çıktı.
Translate from Turkish to English
Tom banyoyu temizlemekten çıktı.
Translate from Turkish to English
Tom yataktan çıktı.
Translate from Turkish to English
Tom o karışıklıktan bir gül gibi kokarak çıktı.
Translate from Turkish to English
İlkbaharın sonlarında bir öğleden sonra, Tom yüzmek için dışarı çıktı ve tekrar asla görülmedi.
Translate from Turkish to English
Problem sadece benim talimatlarımı izlememenizden ortaya çıktı.
Translate from Turkish to English
O merdivenleri çıktı.
Translate from Turkish to English
Tayland için yola çıktı.
Translate from Turkish to English
Onun hikayesinin düzmece olduğu ortaya çıktı.
Translate from Turkish to English
O, az önce kasabaya doğru yola çıktı.
Translate from Turkish to English
O, bu sabah Tokyo'ya yola çıktı.
Translate from Turkish to English
O, bu sabah onunla bir yürüyüşe çıktı.
Translate from Turkish to English
O, Kuzey Kutbu'na bir sefere çıktı.
Translate from Turkish to English
Mayuko odadan dışarı çıktı.
Translate from Turkish to English
Jane alışverişe çıktı.
Translate from Turkish to English
Kelly'nin son kitabı geçen hafta çıktı.
Translate from Turkish to English
Paula annesini aramak için odadan çıktı.
Translate from Turkish to English
Herkes ona karşı çıktı fakat her şeye rağmen Mary ve John evlendi.
Translate from Turkish to English
Hanako'nun şaşırtıcı şekilde hoş bir insan olduğu ortaya çıktı.
Translate from Turkish to English
Bob benden habersiz çıktı.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: Akira, tenisi, oynayabilir, edeceğim, üçünün, büyüğüyüm, ödevime, Tabii, Arkadaşımdan, sözlüğü.