学习如何在土耳其语句子中使用yoktu。超过100个精心挑选的例子。
John o kadar telaşlıydı ki konuşmaya vakti yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Beklemekten başka çare yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Odada eski bir sandalyeden başka bir şey yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Son hafta 5 öğrenci sınıfta yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onun parası yoktu ve herhangi bir yiyeceği alamıyordu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Meseleyi ona bırakmaktan başka çaremiz yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Odada hiç kimse yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Yoksulluktan dolayı okulu bırakmaktan başka seçimi yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Başka seçeneğim yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
İki başbakanın ortak hiçbir şeyi yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Vaktiyle bir adam ve karısı vardı. İçinde oturacak evleri yoktu. Tarlalarda yaşıyorlardı ve bir ağacın dibinde uyuyorlardı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların iyi bir ekipmanı yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Müşterimiz yoktu, bu yüzden mağazayı erken kapattık.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ona hayran olmayan hiç kimse yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Çiti boyamama gerek yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onun hastalığını tedavi edebilecek herhangi bir doktor yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onu mahkûm etmek için suçla ilgili yeterli kanıt yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Fuarda dikkate değer bir şey yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Erken ilkbahardı, bu yüzden çok sayıda müşteri yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Genç mühendisin deneyimi yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
O, ona bir araba aldı, ama onun bir sürücü ehliyeti yoktu bu yüzden o onu hiçbir yere süremedi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un gayrimenkulunu bana bırakacağı konusunda bir fikrim yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un zebralarla ilgili çok şey bildiğine dair bir fikrim yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bu kadar erken gelmene gerek yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Acele etmene gerek yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Annemin elmas yüzüğünü satmaktan başka seçeneği yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onun için beklemekten başka yapacak bir şey yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Evde kimse yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
O, hastalık nedeniyle okulda yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
O, hastalık nedeniyle yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Cuma gösterisi için mevcut hiç bilet yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
O günlerde Japonya'da hiç radyo yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
O zamanlar hiç radyo yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Adada hiçbir yaşam belirtisi yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Konuyu ona bırakmaktan başka seçeneğimiz yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Cenazeyi ona teslim etmekten başka yapabileceğimiz bir şey yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onun memleketi terk etme düşüncesi yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Çok trafik yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir barış anlaşması üzerinde anlaşmak için İngiltere'nin hiç acelesi yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Amerika Birleşik Devletleri'nin İngiltere ile hiçbir ticari bir anlaşması yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onun iş bulma şansı yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Kapıyı açtığında TV dan başka açık bir şeyi yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Olay yerinde bulunduğuna dair ona karşı herhangi bir kanıt yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bahçede hiç gül yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Kapıya kadar onunla ilgilenmene gerek yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Aşağı baktım ve kesinlikle söyleyecek hiçbir şeyim yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un tek başına oraya gitmek için cesareti yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom kavgaya karışmak istemiyordu, fakat başka seçeneği yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onun yaptığında hiçbir kötü niyet yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bahçede kimse yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bizim çok fazla sorunumuz yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ne insanlar gördüm elbiseleri yoktu, ne elbiseler gördüm içinde insan yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ne insanlar gördüm elbiseleri yoktu, ne elbiseler gördüm içinde insan yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bizim neredeyse kahvaltı için zamanımız yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un hastalığından dolayı hiç iştahı yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un öfkelenmek için hiçbir nedeni yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
O tekrar tekrar kapıyı çaldı, ama cevap yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
O, sorunu çözmek için çalıştı, ama şansı yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bu yıl haziran ayında çok yağmurlu günler yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ordunun Harpers Ferry yakınında hiç adamı yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ülkenin liderlerinin hiçbir seçeneğim yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Yiyecek almak için hiçbir yer yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Böylesine büyük bir ev almana gerek yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom son dilim ekmeği yedi bu yüzden Mary'nin yiyecek bir şeyi yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary'nin dışında odada hiç kimse yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Açıkçası, Mary'nin benimle öğle yemeği yemesini istemeye güvenim yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un Mary geri dönünceye kadar beklemeye niyeti yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un asla Mary'yi tekrar görmeye niyeti yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un Mary'nin ona yapmasını söylediğini yapmaktan başka şansı yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un Mary'ye ateş edecek cesareti yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Malzemelerde hiçbir sorun yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Lee'nin artık Petersburg'daki askerlerini ikmal edecek bir yolu yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Kongre'nin parası yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Yeniden yapmak için hiç para yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Güneylilerin yeniden inşa etmek için hiç parası yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Savaş Kongresi'nin hiç parası yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ailesinin çok parası yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Birçok Amerikalının bir otomobile sahip olmak için parası yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Birçok Amerikalı'nın işi yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Amerikalıların sadece savaşmak için herhangi bir arzusu yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Yolda başka hiç kimse yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Altın alanlarında çok sayıda doktor yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların gidecek yeri yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların yeteri kadar altını yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Düne kadar haberim yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Benim yanımda şemsiyem vardı fakat arkadaşımın yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Yanımda bir şemsiye almama gerek yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom asla vazgeçmek istemedi fakat seçeneği yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Son otobüsü yakalamak için yeterince zaman yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Çok zamanım yoktu bu yüzden makaleye sadece göz gezdirdim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Yeteri kadar zamanım vardı, bu yüzden acele etmeme gerek yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Geleceğin hakkında fikrim yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom meşguldü ve öğle yemeği yeme fırsatı yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom Mary'ye onunla dışarı çıkmasını rica etmek istedi, ama cesareti yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un söyleyecek bir şeyi yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un dün yiyecek bir şeyi yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un dün içecek bir şeyi yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un yapacak bir şeyi yoktu, bu yüzden eve gitti.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un dün yapacak bir şeyi yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un hırsızlıkla bir ilgisi yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un çocuk kaçırmakla ilgisi yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
还可以查看以下单词:kebabı、servis、restoranlarında、kebap、yemektir、misafiriniz、Ellie、dişil、kadınsı、kalıyorum。