学习如何在土耳其语句子中使用yüksek。超过100个精心挑选的例子。
Everest Dağı dünyanın en yüksek zirvesidir.
Translate from 土耳其语 to 中文
Şu yüksek binaya bakın.
Translate from 土耳其语 to 中文
Firma yüksek kaliteli ürünleriyle tanınmaktadır.
Translate from 土耳其语 to 中文
Her şahsın öğrenim hakkı vardır. Öğrenim hiç olmazsa ilk ve temel safhalarında parasızdır. İlk öğretim mecburidir. Teknik ve mesleki öğretimden herkes istifade edebilmelidir. Yüksek öğretim, liyakatlerine göre herkese tam eşitlikle açık olmalıdır.
Translate from 土耳其语 to 中文
Yüksek lisans yapmayı planlıyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Aşama 1. 0.5 litre bitkisel yağı (herhangi bir içyağı veya yağın ve içyağının bir karışımı) yüksek ateşte çömlekte ısıtın, 400 gram doğranmış soğan ekleyin, soğanlar sarı bir renge ulaşana kadar kızartın, sonra da 1 kilogram et (hangi cins olursa olsun) ekleyin.
Translate from 土耳其语 to 中文
Daha yüksek eğitim kalitesi, en yüksek uluslararası standartlara cevap vermelidir.
Translate from 土耳其语 to 中文
Daha yüksek eğitim kalitesi, en yüksek uluslararası standartlara cevap vermelidir.
Translate from 土耳其语 to 中文
O, yüksek bir sesle ağlamaya başladı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Fuji Dağı Japonya'nın en yüksek dağıdır.
Translate from 土耳其语 to 中文
Japonya'daki en yüksek dağ hangisidir?
Translate from 土耳其语 to 中文
Kendisine "HAYIR" dedi. Yüksek sesle "EVET" dedi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Yüksek tansiyonum var.
Translate from 土耳其语 to 中文
Japonya yüksek teknoloji endüstrisinin lideridir.
Translate from 土耳其语 to 中文
Yüksek sesle ağlamaktan kendimi alamadım.
Translate from 土耳其语 to 中文
Yuri Andropov, 16 Haziran 1983'te Yüksek Sovyet Prezidyumu başkanlığına seçildi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Everest dağı dünyanın en yüksek zirvesidir.
Translate from 土耳其语 to 中文
Herkes işitebilsin diye lütfen yüksek sesle oku.
Translate from 土耳其语 to 中文
İngilizceyi yüksek sesle okumalısın.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onlar, hayırseverleri olarak onu yüksek itibarda tuttu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Yüksek yerlerde arkadaşlara sahip olmak güzel olmalı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bu arabanın fiyatı çok yüksek.
Translate from 土耳其语 to 中文
Maymun yüksek bir ağaca tırmanıyor.
Translate from 土耳其语 to 中文
Cambridge Üniversitesi'nde öğrenim zorluğu çok yüksek olmasına rağmen, çok sayıda öğrencinin hâlâ dışarı çıkmak ve eğlenmek için zamanı var.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bu bina mimarın en yüksek başarısıdır.
Translate from 土耳其语 to 中文
O kendini daha uzun göstermek için yüksek topuklu ayakkabılar giyiyor.
Translate from 土耳其语 to 中文
Birisi yüksek sesle kapıyı çalıyor.
Translate from 土耳其语 to 中文
Başkalarını rahatsız ettiklerini öğrendiklerinde yüksek sesle konuşuyorlardı..
Translate from 土耳其语 to 中文
Daha yüksek sesle konuşun böylece herkes sizi duyabilir.
Translate from 土耳其语 to 中文
Herkes beni duyabilsin diye yüksek sesle konuştum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Kule, 220 metre kadar yüksek.
Translate from 土耳其语 to 中文
Çok yüksek sesle konuşmak zorunda değilsiniz.
Translate from 土耳其语 to 中文
Şirket iflasları geçen ay yüksek bir düzeyde devam etti.
Translate from 土耳其语 to 中文
Kışın böyle yüksek bir dağa tırmanmamalısın.
Translate from 土耳其语 to 中文
Kışın öyle yüksek bir dağa tırmanmasaydın iyi olurdu.
Translate from 土耳其语 to 中文
New York'ta çok sayıda yüksek binalar vardır.
Translate from 土耳其语 to 中文
Aniden yüksek bir gürültüyle kapı kapandı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Japonya'daki hiçbir dağ Fuji dağından daha yüksek değildir.
Translate from 土耳其语 to 中文
Japonya'da hiçbir dağ Fuji dağı kadar yüksek değildir.
Translate from 土耳其语 to 中文
O yüksek bir maaş alır.
Translate from 土耳其语 to 中文
Doktor bana daha az yüksek kalorili atıştırmalıklar yememi söyledi.
Translate from 土耳其语 to 中文
O, yetenekleri ile ilgili yüksek bir görüşe sahipti.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom yüksek proteinli olmalarına rağmen solucanları yemek istemiyordu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Süt sudan daha yüksek bir ısıda kaynar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Oğlum yüksek okula girdi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onun denemesi, sorunun sadece yüzeysel bir analizini yaptı, bu yüzden sınıfta en yüksek notu aldığında ona gerçekten büyük bir sürpriz olmuştu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Büyük bir unvan mutlaka yüksek bir görev anlamına gelmez.
Translate from 土耳其语 to 中文
Hakem, tenis kortunun yan tarafında yüksek bir sandalyede oturuyor.
Translate from 土耳其语 to 中文
O ülkede en yüksek dağın adı nedir?
Translate from 土耳其语 to 中文
Yeni üretim süreci, yüksek verim elde eder.
Translate from 土耳其语 to 中文
Yüksek yen değerinin nasıl üstesinden gelineceği büyük bir sorundur.
Translate from 土耳其语 to 中文
Resmin maliyeti çok yüksek.
Translate from 土耳其语 to 中文
Nick Tokyo'daki yüksek fiyatlar hakkında bana şikâyette bulundu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Fiyatların çok yüksek gittiğini duyduğuma şaşırdım.
Translate from 土耳其语 to 中文
Adam onun yüksek sesle protestosuna aldırmadı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ses çok yüksek.
Translate from 土耳其语 to 中文
Radyonun sesi çok yüksek. Lütfen sesi kısın.
Translate from 土耳其语 to 中文
Japonya dünyanın yüksek teknoloji endüstrisinin lideri.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom yüksek ağaca tırmanmaya çalıştı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom şirketindeki en yüksek satış için ödül aldı.
Translate from 土耳其语 to 中文
John G. Roberts, ABD Yüksek Mahkemesi Başyargıcıdır.
Translate from 土耳其语 to 中文
Toprağımız bu yıl yüksek verim verdi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Yüksek sesle konuşmalısın.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bu şimdiye kadar gördüğüm en yüksek bina.
Translate from 土耳其语 to 中文
Kira çok yüksek.
Translate from 土耳其语 to 中文
Şu yüksek binaya bak.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bu balıklar yüksek basınç ve ışık yokluğu alışıktır.
Translate from 土耳其语 to 中文
Yüksek ateşim var.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom neredeyse yüksek sesle kahkaha atacaktı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom yüksek sesle güldü.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom kolesterol seviyesinin biraz yüksek olabileceğinden endişeliydi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom Mary'ye çok yüksek sesle gülmemesini söyledi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bahçenin etrafında yüksek bir duvar vardı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tüm bahçenin etrafında yüksek bir duvar duruyor.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom müziğin çok yüksek olduğunu düşünüyordu fakat kalkıp kısamayacak kadar yorgundu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Duvar köpekleri dışarıda tutacak kadar yüksek değildi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un kesinlikle yüksek yerlerde çok sayıda arkadaşları var.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom yüksek sağlık giderleri olduğu için maaşıyla geçinemiyor.
Translate from 土耳其语 to 中文
Öğretmen Tom'a ona bir C 'den daha yüksek bir şey veremediğini söyledi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Yüksek sesle konuşmak zorunda değilsin. Seni çok net şekilde duyabiliyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Sendikanın liderleri, daha yüksek ücret için ortalığı karıştırıyorlardı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bu, Japonya'nın en yüksek kulesi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bay Hopkins öyle bir yüksek sesle konuştu ki onu üst kattan duyabiliyordum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tsuyama'da en yüksek dağın Takiyama olduğunu düşündüm.
Translate from 土耳其语 to 中文
İthalat malları yüksek vergilere tabidir.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bugün onun morali yüksek.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom, daha yüksek bir maaş istedi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Caddenin karşısındaki o yüksek bina Tom'un çalıştığı yerdir.
Translate from 土耳其语 to 中文
John yüksek sesle garsonu çağırdı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bert yüksek okula gitmez, değil mi?
Translate from 土耳其语 to 中文
John o kadar yüksek sesle konuştu ki onu üst kattan duyabildim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bu sefer Bob'un kazanma olasılığı yüksek.
Translate from 土耳其语 to 中文
John yüksek sesle davulları çalıyordu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom obua sırasında yüksek sesle burnunu sildi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bu Japonya'da en yüksek kule.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom elinden geleni yaptı, ama Mary'den daha yüksek not alamadı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Fiyatların çok yüksek olduğunu düşündüğü için, Tom o mağazada hiçbir şey satın almadı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Yüksek sesle okuyun.
Translate from 土耳其语 to 中文
Daha yüksek, lütfen.
Translate from 土耳其语 to 中文
Fiyatlar yüksek.
Translate from 土耳其语 to 中文
O yüksek sıçrayabilir.
Translate from 土耳其语 to 中文
还可以查看以下单词:eşit、doğarlar、Akıl、vicdana、sahiptirler、birbirlerine、karşı、kardeşlik、zihniyeti、ile。