Dürüst olmak gerekirse, onun konuşmaları her zaman bir sıkıntı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bana daha fazla sıkıntı verme.
Translate from 土耳其语 to 中文

Savaş, tarih boyunca sıkıntı üretti.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onlar bize çok az sıkıntı verdi.
Translate from 土耳其语 to 中文

O zaman paraca sıkıntı çekiyorduk.
Translate from 土耳其语 to 中文

Çocuğu yatağa koyarken sıkıntı çektim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun bu son kararının mantığını anlamada sıkıntı çekiyorum. O eskisi kadar zeki değil.
Translate from 土耳其语 to 中文

Karanlıktı, bu yüzden Tom cadde işaretini okumada sıkıntı çekti.
Translate from 土耳其语 to 中文

Fransızca dilbilgisinden sıkıntı çekiyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Mortgage borcumdan dolayı sıkıntı çektim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom ve Mary konuşmak için bir şey bulmada hiç sıkıntı çekmediler..
Translate from 土耳其语 to 中文

O yeri ararken sıkıntı çekmişler
Translate from 土耳其语 to 中文

Sana bu kadar sıkıntı verdiğim için özür dilerim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bildiğin gibi, işimi kaybettim, bu yüzden geçinmekte sıkıntı yaşıyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Biraz sıkıntı içindeyim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bir sıkıntı istemiyoruz.
Translate from 土耳其语 to 中文

Türkiye’de genel olarak özgürlükler anlamında çok büyük sıkıntı var.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sıkıntı büyük!
Translate from 土耳其语 to 中文

Japonya her yıl kasırgalardan sıkıntı çeker.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sorunu sıkıntı vermeden halledin.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom bana sıkıntı verdi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom gerçek bir sıkıntı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bir araştırmaya göre, dünyada bir milyar kişi yoksulluktan sıkıntı çekiyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Para büyük bir sıkıntı: Ne onunla yaşayabilirsin ne de onsuz.
Translate from 土耳其语 to 中文

Dün gece otele dönüş yolumu bulmada sıkıntı yaşadım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hiç sıkıntı değildi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Böyle bir sıkıntı olduğum için üzgünüm.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bu dünyada sıkıntı yaşayacaksın.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hasta halüsinasyonlardan sıkıntı çekiyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bu yeri bulmada hiç sıkıntı yaşadın mı?
Translate from 土耳其语 to 中文

Size bir sıkıntı vermek istemiyoruz.
Translate from 土耳其语 to 中文

Cümlede bir sıkıntı göremedim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sıkıntı için özür dileriz.
Translate from 土耳其语 to 中文

Karıma sıkıntı vermeyi kesin.
Translate from 土耳其语 to 中文

Arkadaşıma sıkıntı vermeyi kesin.
Translate from 土耳其语 to 中文

O yıllardır sırt ağrısından sıkıntı çekiyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

O bana aşırı sıkıntı veriyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Yeni başlayanlar her zaman bunu yapmada sıkıntı yaşar.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kararımı vermekte sıkıntı yaşadım.
Translate from 土耳其语 to 中文

İçimde bir sıkıntı var.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, bacaklarındaki zayıf kan dolaşımından sıkıntı çekiyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bir sıkıntı varsa beni arayın.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom bana herhangi bir sıkıntı vermedi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom sana herhangi bir sıkıntı verirse hemen beni ara.
Translate from 土耳其语 to 中文

Herhangi bir sıkıntı içinde misin?
Translate from 土耳其语 to 中文

Sıkıntı en iyi okuldur.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom ve Miriam'ın ilişkisi sıkıntı yaşıyor gibi görünüyor ama biz gerçekten onların halledeceklerini umuyoruz.
Translate from 土耳其语 to 中文

Nefes almada sıkıntı çektiği için atı vurdum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hislerim hakkında konuşmakta sıkıntı yaşıyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom bu yeri bulmada sıkıntı yaşadı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom yürümekte sıkıntı yaşıyor gibi görünüyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, otele giden yolu bulmada sıkıntı çekti.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom, Mary'ye anlatmak için asla sıkıntı çekmedi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom kazancını giderine yetiştirmekte sıkıntı yaşıyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sıkıntı olağandır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sana herhangi bir sıkıntı vermek istemiyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sıkıntı yok, her şey kazanç.
Translate from 土耳其语 to 中文

Para kazanmak benim için sıkıntı değil.
Translate from 土耳其语 to 中文

O orada dört yıl kaldı. Onu büyük sevinç ve sıkıntı bekliyordu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom birçok sıkıntı içinde.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom oldukça sıkıntı yaşadı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sıkıntı yaşadığını duyduk.
Translate from 土耳其语 to 中文

Biraz daha bilgelikle, o, sıkıntı içinde olmazdı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kendimi sıkıntı içinde bulduğumda o konuda bir çıkış yolu bulmaya çalışırım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kendimi sıkıntı içinde bulduğumda o konudan kurtulmak için bir çıkış yolu bulmaya çalışırım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Burada sıkıntı yaşayacağız.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sıkıntı tüm kötülüklerin başlangıcıdır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Mary ve Tom'un denizde kaybolduklarını düşündük ama sonra sıkıntı parlaması gördük.
Translate from 土耳其语 to 中文

Serbest seçimlerle ilgili sıkıntı, nasıl sonuçlanacaklarını asla bilmezsiniz.
Translate from 土耳其语 to 中文

Mağaza soygunculuğu benim için büyük bir sıkıntı oldu.
Translate from 土耳其语 to 中文

O bize çok sıkıntı verir, fakat yine de onu seviyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Yeri bulmakta herhangi bir sıkıntı çektin mi?
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom sıkıntı çekiyor gibi görünüyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Penguenler uçmayı öğrenirlerse ciddi sıkıntı içinde oluruz.
Translate from 土耳其语 to 中文

O gerçek sıkıntı anlamına gelebilir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Her zaman bol sıkıntı vardır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Arkadaşının sıkıntı içinde olduğu görünüyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sami okulda herhangi bir sıkıntı yaşamadı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sıkıntı şurada ki.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom ciddi bir sıkıntı içinde olduğunu biliyordu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Ben İngiltere'deyken İngilizce konuşmakta büyük sıkıntı yaşadım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bunu yaparken herhangi bir sıkıntı yaşadın mı?
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom genellikle sıkıntı çeker.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hiçbir sıkıntı sonsuza dek sürmez.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom arabasıyla çok sıkıntı çekiyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom sıkıntı çekiyordu, bu yüzden ona yardım etmeyi kabul ettim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sami pek çok başarısız ilişkiden sıkıntı yaşadı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bence sıkıntı yok.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sıkıntı olmayacaktır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Ayağındaki sıkıntı devam ediyor mu?
Translate from 土耳其语 to 中文

Ayaklarındaki sıkıntı devam ediyor mu?
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un okulda sıkıntı yaşadığını duydum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Yıldızspor bu maç ileride çoğalma konusunda sıkıntı yaşadı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom iş bulmakta sıkıntı yaşadı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom bunu yaparsa sıkıntı çıkabilir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom arkadaş bulmakta sıkıntı yaşadı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Anne gitti, sıkıntı yok.
Translate from 土耳其语 to 中文

Komutanlar ve subaylar, Genel Savaş'ın bunca sıkıntı ve güçlükleriyle yorgun, yurdun parçalanmakta olduğunu görmekle yürekleri kan ağlıyor; gözleri önünde derinleşen karanlık felaket uçurumunun kıyısında kafaları, çıkar yol, kurtuluş yolu aramakta.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom iş bulmakta çok sıkıntı yaşıyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sabah sabah durup dururken bir sıkıntı içimi kapladı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Park etmede sıkıntı yaşadım.
Translate from 土耳其语 to 中文