Yüzme havuzlarında su sürekli olarak bir filtreden geçirilerek pompalanır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Acemi asker skandalı kamu görevlilerini ve rüşvet olarak RecruitCoscom'dan gizli payları alan politikacıları ilgilendiren bir rüşvet skandalıdır. Hisseler sürekli yükseliyordu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sürekli gürültü bizi sağır etti.
Translate from 土耳其语 to 中文

Aşk, sürekli olarak gizem ve sefalettir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bu dünyada değişkenlikten başka sürekli bir şey yoktur.
Translate from 土耳其语 to 中文

Çadırda sürekli konuştuk.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, sürekli olarak ülkeyi terk edeceğini söylüyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Lindbergh'in tek başına sürekli transatlantik uçuşu kayda değer bir başarıydı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun sürekli şikâyet konuşması beni sinirlendirdi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tüm gün sürekli yağmur yağdı.
Translate from 土耳其语 to 中文

O çocuğun sürekli çığlığı saçlarımı ağarttı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Latince sürekli bir dildir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sürekli burnumu temizlemek zorundayım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Karısı ona sürekli dırdır ediyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, sürekli nevraljiden acı çekmektedir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Nostaljik anlarda biz neredeyse sürekli olarak çocukluğu düşünme eğiliminde olabiliriz.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tek başına değişim, sürekli, sonsuz ve ölümsüzdür.
Translate from 土耳其语 to 中文

Nüfusta sürekli bir artış vardı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sürekli onunla beslenerek yaşayamayız.
Translate from 土耳其语 to 中文

Peter sürekli annesiyle telefon görüşmesi yapıyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sürekli olarak doğum kontrol hapı alan insanların hamile kalmayacaklarını biliyor muydunuz?
Translate from 土耳其语 to 中文

Hasta sürekli iyileşiyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

John sürekli hatalar yapıyordu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun çalışmaları yavaş ama sürekli gelişiyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

İnsanlar kendilerini düşünemedikleri için onu sürekli başkalarını kopyalayan insanlar yaparlar.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kar bu sabahtan beri sürekli yağıyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom sürekli olarak Japonya'da yaşamaya niyetleniyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom sürekli TV izler.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un favori şarkıcısı sürekli değişiyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hayatta başarı sürekli çaba gerektirir.
Translate from 土耳其语 to 中文

O sürekli meşgul.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom, onlar ilkokuldayken, sürekli Mary'ye sataşırdı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom sürekli Mary hakkında düşünüyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom sürekli hikayeler yazar.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un çok fazla elbisesi yok. Onun sürekli aynı şeyi giydiğini görmenin nedeni budur.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom ve Mary birbirine sürekli yalan söyler.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom ve Mary sürekli birbirlerine hakaret eder.
Translate from 土耳其语 to 中文

Nihayet sürekli formumu yeniden kazandım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Ben sürekli şikâyet etmenden bıktım.
Translate from 土耳其语 to 中文

O sadece babasının mezarından önce sürekli ağladı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sally saç stilini sürekli değiştiriyordu.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, sürekli meşgul.
Translate from 土耳其语 to 中文

O sürekli aktif.
Translate from 土耳其语 to 中文

İnsanlar sürekli yaşayamazlar.
Translate from 土耳其语 to 中文

Beni sürekli rahatsız etme, ben meşgulüm.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sürekli seni düşünüyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, sürekli şikâyet ediyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

O sürekli konuşuyordu.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, sürekli olarak ağlamayı sürdürdü.
Translate from 土耳其语 to 中文

Dükkân sürekli olarak kapandı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onlar sürekli olarak konuşmayı sürdürdüler.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, sürekli olarak sigara içmeye devam etti.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, sürekli mektuplar yazıyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

O sürekli onu düşünüyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, benden sürekli olarak ödünç para alıyordu.
Translate from 土耳其语 to 中文

O sürekli şarkı söyledi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Fiyatlar son on yıl boyunca sürekli arttı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Pirinç sürekli satılan bu ürünlerden biridir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sürekli yağmur yağdı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Asla sürekli bir işim olmadı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sürekli üzerimde bir yorgunluk hissediyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Japonyanın savaş sırasında açlığa karşı sürekli bir mücadele verdiğini söyleyebiliriz.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sürekli olarak isimleri unutuyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Fiyatlar sürekli artmaktadır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sürekli televizyon izliyorsun.
Translate from 土耳其语 to 中文

Karımla sürekli tartışırım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bu hafta boyunca sürekli meşguldüm.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sürekli şekerleme yapıyordu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Fiyatlar sürekli tırmanmaktadır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Erkek kardeşlerim sürekli çevresine şakalar yapıyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sürekli desteğinize minnettarız.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bu eski araba sürekli arıza yapıyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Çiftçiler sürekli havadan şikayet eder.
Translate from 土耳其语 to 中文

Annesi sürekli bundan şikayet eder.
Translate from 土耳其语 to 中文

Dükkânı sürekli müşteri kaynıyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bilgisayarlar sürekli geliştiriliyorlar.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kuzey rüzgarı bütün gün sürekli esti.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hasta adam sürekli dikkat gerektiriyordu.
Translate from 土耳其语 to 中文

İnsanların isimlerini sürekli unutuyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sürekli o konu hakkında düşündü.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kız kardeşim sürekli çizgi roman okuyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bazı çocuklar sürekli video oyunu oynar.
Translate from 土耳其语 to 中文

Yaşamanın maliyeti sürekli yükseliyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Gece yarısı sonrasına kadar sürekli konuştular.
Translate from 土耳其语 to 中文

Ona sürekli olarak terbiyesini takınmasını söylüyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kocası hakkında sürekli şikâyet ediyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Beynin sürekli bir kan kaynağına ihtiyacı var.
Translate from 土耳其语 to 中文

Annesi sürekli olarak bundan şikâyet ediyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Amcam sürekli olarak ailesine başına bela olur.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bana sürekli soru sorup durma!
Translate from 土耳其语 to 中文

Sürekli olarak bana sorular sormaya devam etti.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onlar sürekli olarak birbirlerini geçmeye çalışıyorlar.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bu civardaki barlara ve birahanelere sürekli takılır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Keskin bir dil sürekli kullanımla keskinleşen tek kenarlı bir araçtır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sürekli hatalar yapıyorsun.
Translate from 土耳其语 to 中文

O sürekli ağladı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Coğrafya öğrencisi isen, sürekli harita kullanmalısın.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un sürekli tartışması onun sınıf arkadaşlarından bazılarını kızdırmaktadır. Fakat, sınıfın çoğu onu görmezden gelmeyi henüz öğrendi.
Translate from 土耳其语 to 中文

O kötü huylu oldu, sürekli karısının yemeklerini eleştirdi ve midesindeki bir ağrıdan şikâyet etti.
Translate from 土耳其语 to 中文

Biz sürekli dövüşürüz.
Translate from 土耳其语 to 中文

Son zamanlarda sürekli yağmur yağıyor.
Translate from 土耳其语 to 中文