Tom parayı elden çıkarmak için zaman kaybetmedi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kahve lekesini çıkarmak zordu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bir dil ne kadar çok ülkede konuşulursa, yerli konuşanı gibi ses çıkarmak o kadar daha az önemlidir, çünkü o dilin konuşanları değişik lehçeler duymaya alışkındır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bu lekeyi çıkarmak zor olacak.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, arazisini elden çıkarmak istiyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom yedek lastiği çıkarmak için bagajı açtı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom Mary'nin yüzünü kara çıkarmak istemiyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom Mary'yi akşam yemeğine çıkarmak istedi, fakat o hayır dedi.
Translate from 土耳其语 to 中文

O kitaplarını elden çıkarmak istiyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Jim son üç haftadır beni akşam yemeğine çıkarmak için çalışıyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun mücevher kutusunu elden çıkarmak zorunda kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onu temize çıkarmak için delil gösterebilir misin?
Translate from 土耳其语 to 中文

Sırrını açığa çıkarmak istemiyordu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kendi ana dilinde doğal ses çıkarmak ve ana dilin olmayan bir dilde doğal olmayan ses çıkarmak çok kolaydır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kendi ana dilinde doğal ses çıkarmak ve ana dilin olmayan bir dilde doğal olmayan ses çıkarmak çok kolaydır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Yoksulluk insanlardaki en kötüyü ortaya çıkarmak ve en iyiyi gizlemek için dünyadaki başka her şeyden daha fazlasını yapar.
Translate from 土耳其语 to 中文

Odada şapkanı çıkarmak zorundasın.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hanımefendilerin huzurunda şapkalarınızı çıkarmak zorundasınız.
Translate from 土耳其语 to 中文

İğrenç bir yara izini açığa çıkarmak için kolunu sıvadı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom arabasını kardan kazıp çıkarmak zorunda kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Çöpü çıkarmak için kimin sırası?
Translate from 土耳其语 to 中文

İyi bir iş başardın. Senin için şapkamı çıkarmak istiyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sana zorluk çıkarmak istemiyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Şu anın tadını çıkarmak varken, geçmişini düşünüp üzülme.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sana bir zahmet çıkarmak istemiyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bu gece seni yemeğe çıkarmak istiyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kiracıyı evden çıkarmak için bundan daha önemli bir sebebe ihtiyacın var.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bir yerli konuşan gibi ses çıkarmak istiyorsan bu çok iş gerektirir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onlar onu mesele çıkarmak için sınıfta olmakla suçladılar.
Translate from 土耳其语 to 中文

CD'yi bilgisayardan çıkarmak için küçük düğmeye basın.
Translate from 土耳其语 to 中文

Mary'yi adaletin karşısına çıkarmak istiyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sanırım Tom sorun çıkarmak için geldi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom gömleğini çıkarmak zorunda değildi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'u buradan çıkarmak zorundayız.
Translate from 土耳其语 to 中文

Seni buradan çıkarmak zorundayız.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'u oradan çıkarmak zorundayız.
Translate from 土耳其语 to 中文

Seni buradan çıkarmak zorundayım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Seni buradan çıkarmak için geldik.
Translate from 土耳其语 to 中文

Ben aklımı işten çıkarmak istiyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kararını haklı çıkarmak zorunda değilsin.
Translate from 土耳其语 to 中文

Seni çıkarmak istemiyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Ben doğanın tadını çıkarmak için buraya geldim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Herkes komik rollerde oynamanın diğer rollere göre daha zor olduğunu söylüyor ama bu hiç de doğru değil. İyi bir iş çıkarmak hangi işte olursa olsun her zaman zordur.
Translate from 土耳其语 to 中文

Giysilerimi çıkarmak istiyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sen ayakkabılarını çıkarmak isteyebilirsin.
Translate from 土耳其语 to 中文

Çoraplarımı çıkarmak zorundayım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Biz eve girdiğimizde ayakkabılarımızı çıkarmak bizim geleneğimizdir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun tadını çıkarmak istiyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kavga çıkarmak istemiyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sorun çıkarmak istemiyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bunu elden çıkarmak istediğinden emin misin?
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom yarın gece Mary'yi dışarı çıkarmak istiyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Cümleyi favorilerinizden çıkarmak için siyah kalp butonuna basın.
Translate from 土耳其语 to 中文

İşletme sahibi kârı maksimuma çıkarmak istiyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Ben olay çıkarmak istemedim.
Translate from 土耳其语 to 中文

İletişim kurmak için bir anadil konuşuru gibi ses çıkarmak zorunda değilsin.
Translate from 土耳其语 to 中文

Dan Linda'nın yasa dışı işlerini ortaya çıkarmak için uzun bir makale yazmaya karar verdi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Gaz çıkarmak kabadır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sorun çıkarmak için burada değilim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Çöpü çıkarmak için benim sıram.
Translate from 土耳其语 to 中文

O iyi bir manzaranın tadını çıkarmak için üst katta bir oda kiraladı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Telefon görüşmesi onu evden çıkarmak için bir hileydi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Beni bu yerden çıkarmak zorundasın.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom bitkileri sulamayı bitirdikten sonra, o, gün batımının keyfini çıkarmak için veranda da oturdu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onu buradan çıkarmak zorundayız.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onları buradan çıkarmak zorundayım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bizi buradan çıkarmak zorundasın.
Translate from 土耳其语 to 中文

Beni buradan çıkarmak zorundasın.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onu buradan çıkarmak zorundayım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onları buradan çıkarmak zorundasın.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onları buradan çıkarmak zorundayız.
Translate from 土耳其语 to 中文

Burada yemek için mi yoksa çıkarmak için mi?
Translate from 土耳其语 to 中文

O sorun çıkarmak istemiyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

O borca batmıştı ve evini elden çıkarmak zorundaydı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bu kazak çıkarmak ve giymek için rahat.
Translate from 土耳其语 to 中文

O sorun çıkarmak için geldi.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, sorun çıkarmak için geldi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onlar sorun çıkarmak için geldi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bu anın tadını çıkarmak istiyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Ben çok sıcak giyinmiştim, bu yüzden bir şey çıkarmak için geri geldim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Burada ayakkabılarımı çıkarmak zorunda mıyım?
Translate from 土耳其语 to 中文

Bütün o şeyleri geçmişten çıkarmak istemiyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Güzel manzaranın tadını çıkarmak için fazla hızlı sürdük.
Translate from 土耳其语 to 中文

Çöpü çıkarmak için Tom'un sırası.
Translate from 土耳其语 to 中文

Herkesin önünde olay çıkarmak istemedim.
Translate from 土耳其语 to 中文

İçeri girmeden önce ayakkabılarını çıkarmak zorundasın.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onlar suyu çıkarmak için bir pompa kullandı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bu ayı çıkarmak için ne yapacağımı bilmiyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Daha çok yerli bir konuşmacı gibi ses çıkarmak için ne yapabilirim?
Translate from 土耳其语 to 中文

Sunumun içeriğini özetlemek ve bir sonuç çıkarmak istiyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

O kürk ceketini elden çıkarmak zorundaydı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Yeni başlayanlar için rüzgar sörfünün keyfini çıkarmak zordur.
Translate from 土耳其语 to 中文

Yakında buradaki yiyecek ve içeceğin tadını çıkarmak için geleceksin.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onu listeden çıkarmak isterdim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onu aklımdan çıkarmak istiyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un çöpü çıkarmak istemediği açıktı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom atları ahırdan çıkarmak için acele etti.
Translate from 土耳其语 to 中文

O borç batağına saplanmıştı ve evini elden çıkarmak zorunda kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bu lekeyi çıkarmak imkansız olacak.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kulaklarınızdaki kulak kirini çıkarmak için ne kullanırsınız?
Translate from 土耳其语 to 中文

Sonuç çıkarmak için halen çok erken.
Translate from 土耳其语 to 中文