"yaparak" içeren Türkçe örnek cümleler

yaparak kelimesini Türkçe bir cümlede nasıl kullanacağınızı öğrenin. 100'den fazla özenle seçilmiş örnek.

Mate'in Mac uygulamasını deneyin

Safari ve diğer macOS uygulamalarında tek tıklamayla çeviri yapın.

ücretsiz deneyin

Mate'in iOS uygulamasını deneyin

Safari, Mail, PDF'ler ve diğer uygulamalarda tek tıklamayla çeviri yapın.

Mate'in Chrome uzantısını deneyin

Tüm web siteleri ve Netflix altyazıları için çift tıklama çevirisi.

Ücretsiz edin

Mate uygulamalarını deneyin

Bilgisayarınızdaki Chrome'a (veya başka bir tarayıcıya) yükleyin ve interneti sanki yabancı dil yokmuş gibi okuyun.

Ücretsiz edin

Borsada yatırım yaparak bir vurgun yaptı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom, Mary ve John Cumartesi gününü yetenek gösterisi için uygulama yaparak geçirdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom bir sonraki tatilini yürüyüş ve kamp yaparak geçirmek istediğini söyledi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Savaşı gündelik gerçeklik yaparak, bu savaşa sebep olan politik görüştür.
Translate from Türkçe to Türkçe

Mary ellerini gözlerine gölge yaparak duruyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Paul ellerini gözlerine gölge yaparak duruyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, o kadına yüz hareketleri yaparak alay etti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Zamanının çoğunu ne yaparak geçiriyorsun?
Translate from Türkçe to Türkçe

O, geçimini öğretmenlik yaparak kazanır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Zamanınızın çoğunu ne yaparak geçirirsiniz?
Translate from Türkçe to Türkçe

O, internette sörf yaparak çok fazla zaman harcar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Hemşireler zamanlarının çoğunu ne yaparak harcarlar?
Translate from Türkçe to Türkçe

Önemli olan şeyleri yaparak daha fazla zaman harcamak istiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Zamanının çoğunu hangi etkinliği yaparak geçirirsin?
Translate from Türkçe to Türkçe

O, zamanının üçte birini evrak işleri yaparak geçirir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Beni mutlu eden şeyleri yaparak daha çok zaman harcamak istiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Vaktinin çoğunu bilgisayarda ne yaparak geçiriyorsun?
Translate from Türkçe to Türkçe

Ev ödevimi yaparak zaman geçirmektense, odamı temizlemeyi tercih ederim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ev işleri yaparak daha az zaman harcayabilmeyi isterim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Hoşlandığın bir şeyi yaparak zamanını geçirmeyi tercih etmez misin?
Translate from Türkçe to Türkçe

Yazmaya başlamadan önce araştırma yaparak ne kadar zaman harcadın.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sen sık sık bir şey yaparak umduğundan daha fazla zaman harcamalısın.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kadınların ev işi yaparak harcadığı zaman şimdi eskisinden çok daha azdır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Çocukluğunda ne yaparak harcadığın zaman hayatının geriye kalanını etkiler.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yaşamak için bir haftan daha olsaydı, zamanını ne yaparak geçirirdin?
Translate from Türkçe to Türkçe

Şikâyet ederek daha az üretken bir şey yaparak daha fazla zaman harcamalısın.
Translate from Türkçe to Türkçe

Siz her zaman çocuklarınızın hayatta başarılı olmaları için yardım edecek şeyleri yaparak zaman harcamalısınız.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bazı sağlık çalışanları hastalara bakmak yerine evrak işleri yaparak daha çok zaman geçirmektedirler.
Translate from Türkçe to Türkçe

Öğleden sonrayı bir resim yaparak geçirdim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yüzerek ve sörf yaparak eğlendin mi?
Translate from Türkçe to Türkçe

İyi örnek cümleler yazmak o kadar kolaydır ki bir sürü kötü olanlardan kurtulma sürecinde birkaç iyi cümleyi kazara iptal etsek bile, sanırım çok sayıda iptal yaparak bu korpusun kalitesini şiddetle geliştirebiliriz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bütün gece beyin fırtınası yaparak ayaktaydım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom çalışıyormuş gibi yaparak masasında oturdu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ev ödevi yaparak bütün gece yatmadım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gitar çalışması yaparak çok zaman harcarım.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, seramik eser yaparak zengin oldu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Hata yaparak öğrenilen bilgiler daha kalıcıdır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Hayatını şaklabanlık yaparak kazanan biriydi o.
Translate from Türkçe to Türkçe

İnsan yaparak öğrenir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Asla bunu yaparak para kazanmayacağım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Korkarım onu bu şekilde yaparak ilerleme kaydedemeyeceğiz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom raporunu Vikipedi'den kopyala-yapıştır yaparak tamamladı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sadece ilk seferde doğru şeyi yaparak kendini bir sürü sorundan kurtarabilirsin.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom kırtasiyecilik yaparak masasında oturdu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben onu yaparak çok para kazandım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Orada alışveriş yaparak para tasarruf ettin mi?
Translate from Türkçe to Türkçe

Toptan alışveriş yaparak para tasarrufu yapabilirsin.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gerçekten tüm hafta sonunu bunu yaparak geçirmek zorunda mıyız?
Translate from Türkçe to Türkçe

Onu yaparak zamanını boşa harcama.
Translate from Türkçe to Türkçe

Her hafta ne kadar süre çocuklarınızla eğlenceli şeyler yaparak zaman geçirirsiniz?
Translate from Türkçe to Türkçe

İki gün önce onu bir daha yapmayacağına söz vermiştin, ama bugün onu yaparak sözünü tutmadın.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom günü gezi için alışveriş yaparak geçirdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Pek çok genç İtalyan kızı zamanlarını ne yaparak geçiriyor?
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom boş zamanının çoğunu gitar pratiği yaparak geçirir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bunu yaparak eğlendim.
Translate from Türkçe to Türkçe

"Ben meşgulüm." "Ne yaparak meşgulsün?"
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un arabasını akü takviyesi yaparak çalıştırması gerekti.
Translate from Türkçe to Türkçe

O parti yaparak kutlamayı sever.
Translate from Türkçe to Türkçe

O akıllıca yatırım yaparak, bir servet biriktirmiş.
Translate from Türkçe to Türkçe

O akıllıca yatırım yaparak bir servet biriktirmiş.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onu yaparak beni çok mutlu ediyorsun.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, boş zamanını oyuncak bebekler yaparak harcar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben bunu yaparak büyüdüm.
Translate from Türkçe to Türkçe

O her hafta sonunu internette sörf yaparak geçirir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Öyle yaparak hiçbir şey kazanmıyorsun.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yaparak öğrenmek!
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom raporunu Vikipedi'den kopyala-yapıştır yaparak yazdı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bunu yaparak bir servet kazanabilirdim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Haftada kaç kez çocuklarınla eğlenceli şeyler yaparak zaman geçirirsin?
Translate from Türkçe to Türkçe

O, kraliyet portrelerini yaparak geçimini sağlayan bir sanatçıydı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Neden onu yaparak boşa vakit harcamak istiyorsun?
Translate from Türkçe to Türkçe

Bunu yaparak çok para kazandık.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom bizi el işareti yaparak uzaklaştırdı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yaparak öğrendik.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom tüm zamanını resim yaparak geçirir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Heimlich manevrasını yaparak Mary'nin hayatını kurtardı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bunu yaparak kendimi daha güçlü, daha başarılı ve daha cesur hissediyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sevdiğini yaparak öldü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu tür şeyler yaparak büyümedim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom onu yaparak boşa vakit harcamadı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom elinden gelenin en iyisini yaparak Mary'yi teselli etti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yaparak öğrenirim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom sabahı ayak işleri yaparak geçirdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bütün öğleden sonrayı ayak işleri yaparak geçirdim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom yarışı hile yaparak kazandı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom hile yaparak maçı kazandı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onu yaparak hiç para kazanır mısın?
Translate from Türkçe to Türkçe

Onu yaparak biraz zaman geçirmek istiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bütün günü onu yaparak geçirmek istemiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom onu yaparak çok zaman harcamamayı tercih ettiğini söyledi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom, Mary'nin onu yaparak zor zaman geçirdiğini fark eden ilk kişiydi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom onu yaparak hiç para kazanacak mı?
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un onu yaparak hiç para kazanacağını düşünüyor musun?
Translate from Türkçe to Türkçe

Zamanınızın çoğunu zevk aldığınız bir şeyi yaparak harcamaya çalışmalısınız.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom kamp yaparak iyi vakit geçirdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom 2013'te boks yaparak emekli oldu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom bütün günü bunu yaparak geçirdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom günün çoğunu bunu yaparak geçirdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom bunu yaparak vakit geçiriyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bütün günü bunu yaparak geçiremem.
Translate from Türkçe to Türkçe

Şimdiye kadar bunu yaparak ne kadar zaman geçirdin?
Translate from Türkçe to Türkçe

Ayrıca şu kelimelere de göz atın: durağına, yakın, Zamanın, ölçüsü, nedir, akşam, altıda, geldik, Ay, bulutların.