yaşta kelimesini Türkçe bir cümlede nasıl kullanacağınızı öğrenin. 100'den fazla özenle seçilmiş örnek.
Safari ve diğer macOS uygulamalarında tek tıklamayla çeviri yapın.
Safari, Mail, PDF'ler ve diğer uygulamalarda tek tıklamayla çeviri yapın.
Tüm web siteleri ve Netflix altyazıları için çift tıklama çevirisi.
Ücretsiz edinBilgisayarınızdaki Chrome'a (veya başka bir tarayıcıya) yükleyin ve interneti sanki yabancı dil yokmuş gibi okuyun.
Ücretsiz edin
Çok yazık, şarkıcı çok genç yaşta öldü.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom genç yaşta öldü.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom erken yaşta öldü.
Translate from Türkçe to Türkçe
Herhangi bir yaşta Allah'a tapmak ve ebeveynlere saygı duymak daha önemlidir.
Translate from Türkçe to Türkçe
Sen benim genç kızımın oğlun ile aynı yaşta olduğunu biliyorsun.Onların nişanlanmalarına karar vermemin nedeni budur.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom ve Mary aynı yaşta.
Translate from Türkçe to Türkçe
Savaşta pek çok insan genç yaşta öldü.
Translate from Türkçe to Türkçe
Jane genç yaşta bir hostesti.
Translate from Türkçe to Türkçe
Araba sürmek için yeterli yaşta.
Translate from Türkçe to Türkçe
Onlar aynı yaşta.
Translate from Türkçe to Türkçe
Ressam genç yaşta öldü.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom benimle aynı yaşta.
Translate from Türkçe to Türkçe
Orta yaşta bir genç her gün ne kadar televizyon izler?
Translate from Türkçe to Türkçe
Oldukça genç yaşta kelleşmeye başladı.
Translate from Türkçe to Türkçe
O günlerde âdet olduğu üzere, genç yaşta evlendi.
Translate from Türkçe to Türkçe
Birçok çocuk erken yaşta öldü.
Translate from Türkçe to Türkçe
O, yaklaşık olarak kız kardeşimle aynı yaşta.
Translate from Türkçe to Türkçe
Çocuk erkek kardeşimle aynı yaşta.
Translate from Türkçe to Türkçe
Seninle aynı yaşta olan bir erkek kardeşim var.
Translate from Türkçe to Türkçe
O, yaklaşık olarak büyük kız kardeşimle aynı yaşta.
Translate from Türkçe to Türkçe
O yaşta kendisi daha iyi bilir.
Translate from Türkçe to Türkçe
Kız kardeşimle hemen hemen aynı yaşta gösterdiğimi söylerler.
Translate from Türkçe to Türkçe
Demek benimle aynı yaşta kravat sahibisin.
Translate from Türkçe to Türkçe
Fransızca öğretmenin benimle aynı yaşta.
Translate from Türkçe to Türkçe
Beni çok küçük yaşta eğitebilirdiniz değil mi?
Translate from Türkçe to Türkçe
Bana bu açıklamaları çok daha erken yaşta yapabilirdiniz, değil mi?
Translate from Türkçe to Türkçe
Fransızca öğretmenim benimle aynı yaşta.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom tam olarak benimle aynı yaşta.
Translate from Türkçe to Türkçe
Çoğu insan için erken sayılabilecek bir yaşta ölebilirim.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom istediği zaman istediğini yapabilecek yaşta.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom aşağı yukarı benimle aynı yaşta.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom neredeyse seninle aynı yaşta.
Translate from Türkçe to Türkçe
Bilgisayar programlamaya çok erken bir yaşta başladım.
Translate from Türkçe to Türkçe
Seninle aynı yaşta olurdum.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom içebilecek yaşta.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom Mary ile yaklaşık aynı yaşta.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom Mary ile aynı yaşta değil.
Translate from Türkçe to Türkçe
Benim dersane öğretmenim annemle aynı yaşta.
Translate from Türkçe to Türkçe
Hangi yaşta evlenmek istiyorsun?
Translate from Türkçe to Türkçe
Aşağı yukarı benimle aynı yaşta.
Translate from Türkçe to Türkçe
Hem Tom hem de Mary daha iyiyi bilecek yaşta.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom yaklaşık olarak seninle aynı yaşta.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom yaklaşık olarak benimle aynı yaşta.
Translate from Türkçe to Türkçe
Oradaki şu çocuk yaklaşık seninle aynı yaşta görünüyor.
Translate from Türkçe to Türkçe
Eğer geçmişte bir kez daha hayata yeniden başlamak için dönebilseydin, hangi yaşta dönmek isterdin?
Translate from Türkçe to Türkçe
Mary o yaşta bana kendimi hatırlatıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe
Sürücü ehliyeti almak için yeterli yaşta değilsin.
Translate from Türkçe to Türkçe
En küçük yaşta etraftakilere bakıp, ses ve hareketlerini tekrarlamasıyla onlarla iletişim kurmaya "tırışmaq" demektir Kırımtatar Türkçesi'nde.
Translate from Türkçe to Türkçe
Hepsi aynı yaşta.
Translate from Türkçe to Türkçe
Benimle aynı yaşta.
Translate from Türkçe to Türkçe
Hangi yaşta evlenmek istiyorsunuz?
Translate from Türkçe to Türkçe
Hangi yaşta evlenmek istersin?
Translate from Türkçe to Türkçe
Keşke bu kadar genç yaşta evlenmeseydim.
Translate from Türkçe to Türkçe
Oğlu kanserden genç bir yaşta öldü.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom erken yaşta bir botanikçi olmak istediğine karar verdi.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom aşağı yukarı Mary ile aynı yaşta.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom kabaca benimle aynı yaşta.
Translate from Türkçe to Türkçe
Leanne benimle aynı yaşta.
Translate from Türkçe to Türkçe
Bu sanatçı genç yaşta öldü.
Translate from Türkçe to Türkçe
Siz ikinizin aynı yaşta olduğunu düşündüm.
Translate from Türkçe to Türkçe
Seninle aynı yaşta olan bir ağabeyim var.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom aşağı yukarı benimle aynı yaşta
Translate from Türkçe to Türkçe
O, Mary ile aynı yaşta değildir.
Translate from Türkçe to Türkçe
O erken yaşta ebeveynlerinin her ikisini de kaybetti.
Translate from Türkçe to Türkçe
Öyleyse aşk nedir? İnsanları herhangi bir yaşta çarpabilen bir hastalıktır.
Translate from Türkçe to Türkçe
Yazık, o genç yaşta öldü.
Translate from Türkçe to Türkçe
Benim oğlum şimdi bir asi yaşta görünüyor ve pervasızca bize karşı çıkıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom sizinle hemen hemen aynı yaşta, herhalde.
Translate from Türkçe to Türkçe
Bu yaşta, hayatın anlamı ilgimi çekmeye başladı.
Translate from Türkçe to Türkçe
İlk adetinizi hangi yaşta gördünüz?
Translate from Türkçe to Türkçe
İlk adetinizi hangi yaşta yaşadınız?
Translate from Türkçe to Türkçe
Bu ağaç, öbürüyle aynı yaşta.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom şimdi orta yaşta ve ciddi sağlık sorunları var.
Translate from Türkçe to Türkçe
Çocukların hepsi aynı yaşta.
Translate from Türkçe to Türkçe
Genç yaşta uyuşturucu bağımlısı oldu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Akıl yaşta değil baştadır.
Translate from Türkçe to Türkçe
Hangi yaşta çocuklar okuldan ayrılıyor?
Translate from Türkçe to Türkçe
İlk kız arkadaşına hangi yaşta sahip oldun?
Translate from Türkçe to Türkçe
Bir çocuk her yaşta ebeveynlerini saymalıdır ve saygı göstermelidir.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom çok yaşlı bir yaşta öldü.
Translate from Türkçe to Türkçe
Oğlunla aynı yaşta bir kızım var.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom aynı yaşta babasının göründüğü gibi görünüyor.
Translate from Türkçe to Türkçe
Bazı kadınlar, erken yaşta ne istediklerini bilirler.
Translate from Türkçe to Türkçe
Akıl yaşta değil, baştadır.
Translate from Türkçe to Türkçe
Ölüm her yaşta yaygındır.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom yaklaşık olarak bizimle aynı yaşta.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom yaklaşık olarak geri kalanımızla aynı yaşta.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom'un araba sürmeye yetecek yaşta olduğunu sanmıyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe
Çok genç yaşta evlendim.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom benimle aynı yaşta, değil mi?
Translate from Türkçe to Türkçe
Hangi yaşta insanların cildi kırışmaya başlar?
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom oy kullanabilecek yaşta olmadığını söyledi.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom çok genç yaşta öldü.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom canının istediğini yapabilecek yaşta.
Translate from Türkçe to Türkçe
Ali kendi ayakları üzerinde durabilecek yaşta.
Translate from Türkçe to Türkçe
Benimle aynı yaşta hiç arkadaşım yok.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom oy kullanacak yaşta değil.
Translate from Türkçe to Türkçe
Araba kullanabilecek yaşta değilim.
Translate from Türkçe to Türkçe
Ali küçük yaşta hem öksüz hem yetim kalmıştı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Antik Yunan'da genç yaşta ölmek "güzel ölüm" olarak görülürdü, çünkü en güzel çağınızda ölüp hep o hâlinizle hatırlanmış oluyordunuz.
Translate from Türkçe to Türkçe
O yaşta bunun yapılmayacağını bilmesi lazım.
Translate from Türkçe to Türkçe
Ayrıca şu kelimelere de göz atın: olan, oyunlardan, biri, Mahjong'u, seviyorum, Mahjong'da, iyiymiş, Hayalim, güçlü, oyuncusu.