"satmak" içeren Türkçe örnek cümleler

satmak kelimesini Türkçe bir cümlede nasıl kullanacağınızı öğrenin. 100'den fazla özenle seçilmiş örnek.

Mate'in Mac uygulamasını deneyin

Safari ve diğer macOS uygulamalarında tek tıklamayla çeviri yapın.

ücretsiz deneyin

Mate'in iOS uygulamasını deneyin

Safari, Mail, PDF'ler ve diğer uygulamalarda tek tıklamayla çeviri yapın.

Mate'in Chrome uzantısını deneyin

Tüm web siteleri ve Netflix altyazıları için çift tıklama çevirisi.

Ücretsiz edin

Mate uygulamalarını deneyin

Bilgisayarınızdaki Chrome'a (veya başka bir tarayıcıya) yükleyin ve interneti sanki yabancı dil yokmuş gibi okuyun.

Ücretsiz edin

Satıcı bir araba satmak istiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Her yıl, örgüt Frizyen dilinde yazılmış kitapları satmak için kapıdan kapıya giden gönüllülerle ilgili çok sayıda toplantı organize eder.
Translate from Türkçe to Türkçe

Biz binayı satmak zorunda kaldık çünkü onu zararda işlettik.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben arazimi satmak istiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un sağlık giderlerini karşılamak için arabasını satmak zorunda kaldığından şüpheliyim.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, kitaplarını satmak istiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Arabaları satmak benim işimdir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kitabı satmak istemedi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Arabamı satmak için reklam verdim.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, satmak için söz verdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Küçük bir çocuğa sigara satmak yasal değil.
Translate from Türkçe to Türkçe

Eski arabasını Kobe'deki bir adama satmak istiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Askeri sırları ülkenin düşmanlarına satmak vatan hainliğidir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Neden onu satmak istiyorsun?
Translate from Türkçe to Türkçe

Neden onu satmak istiyorsunuz?
Translate from Türkçe to Türkçe

Niçin onu satmak istiyorsun?
Translate from Türkçe to Türkçe

Niçin onu satmak istiyorsunuz?
Translate from Türkçe to Türkçe

Niye onu satmak istiyorsun?
Translate from Türkçe to Türkçe

Niye onu satmak istiyorsunuz?
Translate from Türkçe to Türkçe

Çikolata satmak istemiyorum artık.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu kadar çalım satmak zorunda değilsin.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onları satmak ister misin?
Translate from Türkçe to Türkçe

Onları satmak ister misiniz?
Translate from Türkçe to Türkçe

Onları satmak istiyor musun?
Translate from Türkçe to Türkçe

Onları satmak istiyor musunuz?
Translate from Türkçe to Türkçe

İnsanların kişisel bilgilerini almak ve satmak önemli bir sorun oluyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onu satmak zorundasın.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un satmak istediği üç ekstra bileti var.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom arabasını satmak istemiyordu ama başka seçeneği yoktu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bütün faturaları ödeyebilmek için eşyalarımdan çoğunu satmak zorundayım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Satmak için ilgilenebileceğim neyiniz var?
Translate from Türkçe to Türkçe

Satıcı onun ürününü satmak için bazı abartılı iddialar ortaya attı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Beni limon satmak durumunda bırakma.
Translate from Türkçe to Türkçe

Evimi satmak zorunda olsam bile, işleri devam ettireceğim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sanıyorumki evlerini satmak zorunda kalacaklar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bunu nerede satmak istiyorsun?
Translate from Türkçe to Türkçe

Satmak için kötü bir zaman.
Translate from Türkçe to Türkçe

Evimizi gerçekten satmak zorunda değiliz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Biz onu gerçekten satmak zorunda değiliz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom tablolarından herhangi birini satmak istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom arabasını satmak istedi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Eski kanepeni satmak istiyorsan neden yerel bir gazeteye bir reklam koymuyorsun?
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom evini satmak istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, satmak için sığır besler.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ne satmak istiyorsun?
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom arabasını satmak zorunda kaldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom evini satmak zorunda kaldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bunu bugün satmak zorundayım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom gerçekten evini satmak istemedi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bay Hilton evini satmak istediğinde gazeteye ilan verdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bay Hilton evini satmak isteyince gazeteye ilan verdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom çiftliğini satmak istemiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom onu satmak istiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom onu satmak istedi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Babanın gitarını satmak istediğine tam olarak emin misin?
Translate from Türkçe to Türkçe

Biz onu yıllarca zararına çalıştırdığımız için binayı satmak zorunda kaldık.
Translate from Türkçe to Türkçe

Satmak için bir taneye sahibim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Arabamı mümkün olduğu kadar fazla fiyata satmak istiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Böyle bir evi satmak kolay olmayacak.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ruhumu şeytana satmak istemiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Evimi satmak zorundayım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sanırım Tom bize bir şey satmak istiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Evini satmak istiyor musun?
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom garajındaki her şeyi satmak istiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom arazisini satmak istemiyor?
Translate from Türkçe to Türkçe

Sana bir şey satmak istemiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bize satmak istediğin nedir?
Translate from Türkçe to Türkçe

Arabalar satmak benim işim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Arabanı satmak ister misin?
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un arabasını satmak için acelesi yok.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom arabasını satmak için umutsuzdu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'a benim eski arabamı satmak istedim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom evi satmak için Mary'ye kararını bildirdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ruhumu satmak istemiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Para için ruhumu satmak istemiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Satmak için hiç mücevherim yok.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom çiftliği satmak zorunda kaldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Evimi satmak zorunda değilim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Komşularımız evlerini satmak zorunda kaldılar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Zaten bunu satmak istiyordum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onlar sadece gazete satmak istiyor
Translate from Türkçe to Türkçe

O borçlar için çiftliği satmak zorunda kaldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Evi satmak onun fikriydi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bugün onların hepsini satmak zorundayım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Evimizi satmak Tom'un fikriydi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Umarım evimizi satmak zorunda kalmayız.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom borçlarını ödemeye yardımcı olması için arabasını satmak zorunda kaldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Benim satmak istediğim birçok şey var.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sahibi evini satmak için ikna etmek zor olacak.
Translate from Türkçe to Türkçe

Birileri sana biletlerini satmak isterlerse, onu satın alma.
Translate from Türkçe to Türkçe

İçki satmak için ruhsatın var mı?
Translate from Türkçe to Türkçe

Gazete satmak kolay değildir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'u evini satmak için ikna etmek zor olacak.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu evi satmak kolay olmayacak.
Translate from Türkçe to Türkçe

Biz uçaklarımız vardı ama onları satmak zorunda kaldık.
Translate from Türkçe to Türkçe

Neden bunu sadece satmak istemedin?
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu, tereciye tere satmak gibi bir şey.
Translate from Türkçe to Türkçe

Satmak daha iyi midir?
Translate from Türkçe to Türkçe

Bunu satmak istiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Evimizi satmak zorunda kalacağız.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bunu satmak istedim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ayrıca şu kelimelere de göz atın: Tenis, sağlıklıdır, Sağlıklı, adam, sağlığın, değerini, bilmez, Tehlikenin, farkında, olmayabilir.