olmayan kelimesini Türkçe bir cümlede nasıl kullanacağınızı öğrenin. 100'den fazla özenle seçilmiş örnek.
Safari ve diğer macOS uygulamalarında tek tıklamayla çeviri yapın.
Safari, Mail, PDF'ler ve diğer uygulamalarda tek tıklamayla çeviri yapın.
Tüm web siteleri ve Netflix altyazıları için çift tıklama çevirisi.
Ücretsiz edinBilgisayarınızdaki Chrome'a (veya başka bir tarayıcıya) yükleyin ve interneti sanki yabancı dil yokmuş gibi okuyun.
Ücretsiz edin
Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.
Translate from Türkçe to Türkçe
Benim erkek kardeşim olgun olmayan bir çocuktur.
Translate from Türkçe to Türkçe
Kaybedecek bir şeyi olmayan birine meydan okuma.
Translate from Türkçe to Türkçe
Ona hayran olmayan hiç kimse yoktu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Hikaye Neuilly -on-the -Seine'da sahnelenmiştir, Paris'ten çok uzak olmayan bir Fransız kasabası.
Translate from Türkçe to Türkçe
Olmayan arkadaşlara içelim.
Translate from Türkçe to Türkçe
Ne Musevi, ne de musevi olmayan, ne köle ne de özgür vardır, ne erkek ne de dişi vardır, zira Mesih İsa'da hepiniz birsiniz.
Translate from Türkçe to Türkçe
Ebeveynler yeni nesile gerçeklikten uzak ve gerçekçi olmayan hayallerin peşinde koşturan bir nesil olarak olarak bakıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe
Dikenleri olmayan bir gül yoktur.
Translate from Türkçe to Türkçe
Kulübeyi temizleyin ve ihtiyacınız olmayan şeyleri atın.
Translate from Türkçe to Türkçe
Hangisini daha çok seversin, kurgu ya da kurgu olmayan?
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom'un yeme isteği vardı fakat evde yiyecek bir şey olmadığı için yaşadığı yerden çok uzakta olmayan mahalle marketine gitti.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom'un tam olarak kaçar yolu olmayan bir mazareti yok.
Translate from Türkçe to Türkçe
Hastanedeki hoş olmayan deneyimlerini telafi etmek için Tom içmesi gerekenden biraz daha fazla içti.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom karısı Mary ile birlikte Boston'dan çok uzakta olmayan bir çiftlikte yaşıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe
Sabah ereksiyonu olmayan birine ödünç para verme.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom bizden uzakta olmayan kirasız küçük bir evde yaşıyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom anlamı olmayan bazı şeyler söyledi.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom ve Mary buradan çok uzakta olmayan küçük bir kilisede evlendiler.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom benim yerimden uzakta olmayan bir apartmanda yaşıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom kampüsümüzden çok uzakta olmayan iyi bir restoran buldu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom şu anda buradan çok uzakta olmayan bir oteli yönetiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom Mary'nin yaşadığı yerden uzakta olmayan bir parça arazi aldı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom'un yaptığı çok emniyetli olmayan tek şey her Web sitesi için aynı şifreyi kullanmasıdır.
Translate from Türkçe to Türkçe
Bu kitap, anadili Japonca olmayan öğrenciler için.
Translate from Türkçe to Türkçe
Beş yaşından büyük olması mümkün olmayan, genç bir çocuk Tom'a postaneye nasıl gideceğini sordu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Yardıma ihtiyacı olmayan insanlara yardım etmek zordur.
Translate from Türkçe to Türkçe
Animesiz dünya Internet erişimi olmayan bir çamaşır makinesi gibi olurdu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Bazen zengin insanlar çok parası olmayan diğer insanlara tepeden bakarlar.
Translate from Türkçe to Türkçe
Facebook'ta olmayan birini tanıyor musun?
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom buradan çok uzak olmayan bir mağazadan bir kamera satın aldı.
Translate from Türkçe to Türkçe
O doğal olmayan bir ölümle öldü.
Translate from Türkçe to Türkçe
Salatalıklar, ıspanak, brokoli ve soğanlar nişastalı olmayan sebzeler olarak kabul edilirler.
Translate from Türkçe to Türkçe
O kadar önemli olmayan şeyler hakkında endişelenerek zamanının çoğunu harcar mısın?
Translate from Türkçe to Türkçe
Bu yasal olmayan bir işlemdir.
Translate from Türkçe to Türkçe
"Simya" kelimesi günümüz Japonya'sında, inandıkları hiçbir ahlâk değeri olmayan siyasetçilerin veya din madrabazlarının gayr-ı ahlâki yollardan para kazanmalarını ifade etmek sadedinde münhasıran mecazi manasıyla kullanılır.
Translate from Türkçe to Türkçe
Pratiği olmayan teori işe yaramaz.
Translate from Türkçe to Türkçe
Bir şeyi kendisi yapmak zorunda olmayan biri için hiçbir şey imkansız değildir.
Translate from Türkçe to Türkçe
Bu meyvenin hoş olmayan bir kokusu var.
Translate from Türkçe to Türkçe
Standardı olmayan bir adamdır.
Translate from Türkçe to Türkçe
Ergin olmayan biri ebeveynlerine bağlıdır.
Translate from Türkçe to Türkçe
Yeterli iş gücü olmayan bir ülke kendi kendine yeterli olamaz.
Translate from Türkçe to Türkçe
Kırmızı ışıkta ya da yaya geçidi olmayan yerlerde karşıdan karşıya geçmekle ilgili burada bir yasa var mıdır?
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom'un buradan çok uzakta olmayan bir evi var.
Translate from Türkçe to Türkçe
Orada hoş olmayan bir deneyim yaşadık.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom çok sayıda kurgusal olmayan kitap okumaz.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom konuşacak kimsesi olmayan tamamen yalnız biri.
Translate from Türkçe to Türkçe
Genelevi olmayan bir ülke, ülke değildir.
Translate from Türkçe to Türkçe
Dakik olmayan insanları sevmez.
Translate from Türkçe to Türkçe
Endişelenmek olmayan bir borcu ödemek gibidir.
Translate from Türkçe to Türkçe
Olmayan şey, daha sonra olabilir.
Translate from Türkçe to Türkçe
İyiliği olmayan güzelliğin değeri hiçbir şeydir.
Translate from Türkçe to Türkçe
Kendi ana dilinde doğal ses çıkarmak ve ana dilin olmayan bir dilde doğal olmayan ses çıkarmak çok kolaydır.
Translate from Türkçe to Türkçe
Kendi ana dilinde doğal ses çıkarmak ve ana dilin olmayan bir dilde doğal olmayan ses çıkarmak çok kolaydır.
Translate from Türkçe to Türkçe
iPad hakkında hoşlanmadığım tek şey Apple'ın Uygulama Mağazasında mevcut olmayan uygulamaları kolaylıkla kuramamandır.
Translate from Türkçe to Türkçe
U-dönüşü yapılmaz levhası olmayan bir kavşakta bir U-dönüşü yaptığımdan dolayı polisin bana bir trafik cezası makbuzu yazmamasından dolayı şanslıydım.
Translate from Türkçe to Türkçe
Dünya ile ilgili sorun insanların çok az bilmesi değil fakat öyle olmayan çok şey bilmeleridir.
Translate from Türkçe to Türkçe
O, tarafsız ve ön yargısız olmanın şovunu yapar fakat sanırım o sadece kendi fikri olmayan bir adam.
Translate from Türkçe to Türkçe
O popüler olmayan bir fikir.
Translate from Türkçe to Türkçe
O, dakik olmayan insanlardan hoşlanmıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe
Bu kitap ana dili Japonca olmayan öğrenciler için.
Translate from Türkçe to Türkçe
Siyahın ne anlama geldiği hakkında bir fikri olmayan birisi gerçekten de beyaz hakkında söz sahibi olabilir mi?
Translate from Türkçe to Türkçe
Müttefikler Ruslara yardımcı olmak için çok inandırıcı olmayan bir girişimde bulundular.
Translate from Türkçe to Türkçe
Mantıklı olmayan bu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Bunlardan birine sahip olmayan biri var mı?
Translate from Türkçe to Türkçe
Benim olmayan şeye bindim mi sizce?
Translate from Türkçe to Türkçe
Yakacağı olmayan insanın en kıymetli eşyası odun ve kömürdür.
Translate from Türkçe to Türkçe
Hoş olmayan bir şey olacağını biliyorsan, örneğin dişçiye gideceğini, ya da Fransa'ya, öyleyse bu iyi değil.
Translate from Türkçe to Türkçe
Çok sıcak olmayan bir günde gitmeliydik.
Translate from Türkçe to Türkçe
Bu kadar sıcak olmayan bir günde gitmeliydik.
Translate from Türkçe to Türkçe
Yasal olmayan bir şey yapmadık.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom, akan suyu olmayan bir evde yaşıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe
Paramızı ihtiyacımız olmayan şeyler için boşa harcamamıza gerek yok.
Translate from Türkçe to Türkçe
Başarılı olmayan devrimler kısa sürede unutulur.
Translate from Türkçe to Türkçe
Kremalı kahve çok pahalı olmayan bir zevktir.
Translate from Türkçe to Türkçe
Su olmayan bir yerde kamp yapmak imkansızdır.
Translate from Türkçe to Türkçe
Koruyucu maddeleri olmayan yoğurdu severim.
Translate from Türkçe to Türkçe
Benden daha akıllı olmayan kişiler ilgimi çekmiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe
Çocuğa hayran olmayan kimse yoktu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom çalıştığı yerden çok uzakta olmayan bir daire bulmalı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom seninle alakası olmayan bir şey istiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom bir bilgisayarı olmayan tek kişidir.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom her zaman gerçekten çok önemli olmayan şeyler hakkında endişe eder.
Translate from Türkçe to Türkçe
Buraya çok uzak olmayan bir hırdavatçı var.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom Boston'dan çok uzak olmayan küçük bir kasabada yaşıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe
O gerçekçi olmayan standartlara sahip.
Translate from Türkçe to Türkçe
Erkeklerin kadınların nasıl görünmesi gerektiği hakkında gerçekçi olmayan beklentileri var.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom lisede en popüler olmayan çocuktu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom buradan uzakta olmayan küçük bir kasabada büyüdü.
Translate from Türkçe to Türkçe
Frenleri olmayan bir bisiklete binmek yapılacak oldukça aptalca bir şey.
Translate from Türkçe to Türkçe
Frenleri olmayan bir bisiklete binmek yapılacak aptalca bir şey.
Translate from Türkçe to Türkçe
Bu arada, Japonca'dan çeviri yaparsan, sahiplenilmemiş cümlelerden uzak dur. Çünkü aralarında birçok doğal olmayan ve yanlış cümleler var.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom'un Mary'den çok daha büyük olmayan bir oğlu var.
Translate from Türkçe to Türkçe
Buradan uzakta olmayan büyük bir süpermarket var.
Translate from Türkçe to Türkçe
Yaşadığım yerden çok uzakta olmayan bir yüzme havuzu var.
Translate from Türkçe to Türkçe
Politikacı eşi olmayan bir kadını öperken kameraya yakalandı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Kızılhaç kar amacı olmayan bir örgüttür.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom, Boston'dan çok uzak olmayan ufak bir kentte doğdu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom birkaç gün evimize uzak olmayan bir otelde kaldı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Sırayı atlamayın bu büyük bir saygısızlık olur ve telafisi mümkün olmayan şeylere yol açabilir.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom'un Boston'dan çok uzak olmayan bir çifliği var.
Translate from Türkçe to Türkçe
Ayrıca şu kelimelere de göz atın: düzine, kalem, Randevun, kalkman, Tokyo, Çiçeklerle, ilgilenir, konuşurken, yapmaktan, korkmayın.