"keyif" içeren Türkçe örnek cümleler

keyif kelimesini Türkçe bir cümlede nasıl kullanacağınızı öğrenin. 100'den fazla özenle seçilmiş örnek.

Mate'in Mac uygulamasını deneyin

Safari ve diğer macOS uygulamalarında tek tıklamayla çeviri yapın.

ücretsiz deneyin

Mate'in iOS uygulamasını deneyin

Safari, Mail, PDF'ler ve diğer uygulamalarda tek tıklamayla çeviri yapın.

Mate'in Chrome uzantısını deneyin

Tüm web siteleri ve Netflix altyazıları için çift tıklama çevirisi.

Ücretsiz edin

Mate uygulamalarını deneyin

Bilgisayarınızdaki Chrome'a (veya başka bir tarayıcıya) yükleyin ve interneti sanki yabancı dil yokmuş gibi okuyun.

Ücretsiz edin

Ailesi için yemek pişirmekten keyif alır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Paskalya Törenini izlemekten keyif aldım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben dün gece futbol izlerken keyif aldım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onunla konuşurken keyif aldım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom sadece keyif çatmaya ve dinlenmeye karar verdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Robert, kız arkadaşı ile konuşmaktan keyif aldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben gerçekten ondan keyif aldım.
Translate from Türkçe to Türkçe

TV izlemekten keyif aldık.
Translate from Türkçe to Türkçe

Biz tenis oynamaktan keyif aldık.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom, Mary'nin arkadaşlarından keyif aldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Biz oyunu izlerken keyif aldık.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary ile konuşurken keyif aldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sık sık sinemaya gitmekten keyif aldık.
Translate from Türkçe to Türkçe

O çok cana yakın birisi bu yüzden onunla çalışmaktan keyif alıyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Refakatinizden gerçekten keyif aldım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Şu günlerde hayattan keyif almıyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Hiçbir şey hatırlamak zorunda değiliz, keyif alalım yeter.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bırakın da hayattan keyif alayım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Size yardım etmek bana keyif verir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Mucizevi bir yaşam ama yaşamdan keyif almak da lazım değil mi?
Translate from Türkçe to Türkçe

Keyif almadığım bir dünya'da yaşamak ne kadar keyifli olabilir?
Translate from Türkçe to Türkçe

Seninle çalışmaktan keyif aldım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben de seninle çalışmaktan keyif aldım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom babasıyla balığa çıkmaktan hiç keyif almadı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kitap okumaktan keyif alırım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yaşamdan hiçbir zaman keyif almadım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Erkek kardeşim pul koleksiyonundan büyük keyif alır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu kitap sana büyük keyif verecek.
Translate from Türkçe to Türkçe

Plajda uzun yürüyüşler yapmaktan keyif alırım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gerçekten bu kitabı okumaktan keyif aldım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'la olmaktan keyif alıyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom arkadaşlarıyla beyzbol oynamaktan keyif alır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom, You Tube'daki eski siyah beyaz filmleri izlemekten keyif alır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Mutsuzluğumun sebebi muhtemelen yalnız olmaktan çok keyif alıyor olmam.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben gerçekten senin hikayeni okumaktan keyif aldım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ders çalışmaktan keyif alıyor musun?
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben roman okumaktan keyif alırım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'la konuşmaktan keyif alırım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben partinin her dakikasından keyif aldım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yaptığın işten keyif alıyorsan, paradan daha değerli bir şeyin vardır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom ve Mary birlikte zaman geçirmekten keyif alırlar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom mücadeleden keyif aldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Birlikte vakit geçirmekten keyif alıyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben bundan keyif alırdım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Senin beyzbol hakkında konuşmaktan keyif aldığını düşündüm.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bundan herkes keyif almadı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom onu yapmaktan keyif alacak.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bunu yaparken gerçekten keyif aldım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary ile yürüyüşe çıkmaktan keyif alırdı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Müzik dinlemekten keyif aldık.
Translate from Türkçe to Türkçe

Seninle konuşmaktan keyif alıyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Burada keyif yaptım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Dün geceki performanstan keyif aldın mı?
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom partiden keyif alıyor gibi görünüyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kahve içmekten keyif alıyor musun?
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben eski aile fotoğraflara bakmaktan keyif alırım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom beyzbol izlerken keyif almadığını söyledi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom ve ben birlikte zaman geçirmekten keyif alıyoruz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Romanya'daki sergilere gitmekten keyif aldın mı?
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu kitaptan büyük bir keyif alacaksınız.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu akşam çok keyif aldım.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, roman okumaktan keyif alır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sen roman okumaktan keyif alıyorsun, değil mi?
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu romanı okumaktan çok keyif aldım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Plajda çok keyif alırım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Çok keyif aldık.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom da seyahat etmekten keyif aldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Hayattan bu kadar çok keyif olmak çok mu yanlış?
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom öğretmekten gerçekten keyif aldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben çok fazla keyif çattım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Orada yaşamaktan keyif aldım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Boston'daki kalışından keyif aldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onları dinlemekten keyif aldım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Çok keyif aldım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom beyzbol oynamaktan keyif aldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Burada çalışmaktan çok keyif alıyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ondan keyif alırım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ondan keyif alıyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Oyundan ne kadar keyif aldın?
Translate from Türkçe to Türkçe

Nasıl, oyundan keyif aldın mı?
Translate from Türkçe to Türkçe

Herkes Tom'un dans etmesini izlemekten keyif aldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Biz ondan gerçekten keyif aldık.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu geziden şimdiye kadar ne kadar keyif alıyorsun?
Translate from Türkçe to Türkçe

Umarız burada ondan keyif alırsınız.
Translate from Türkçe to Türkçe

Umarız burada kalırken keyif alırsınız.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bence Tom bizimle şarkı söylemekten keyif aldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom ve Mary beraber şarkı söylemekten keyif alırlar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Boston'da vakit geçirmekten gerçekten keyif aldım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Fadıl başkalarının duygusal acılarından keyif alıyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

40 yılı aşkın bir süredir barıştan keyif aldık.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yararlılık keyif ile birleştirilmelidir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bundan çok fazla keyif alıyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bir üniversiteden çok keyif aldım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kendim de keyif almayı umuyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Leyla abartılı yaşam tarzından keyif alıyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Leyla uzun mutlu bir yaşamdan keyif aldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onu yapmaktan keyif alıyor musun?
Translate from Türkçe to Türkçe

Futbol oynamaktan keyif alıyor musun?
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu gerçekten yapmaktan keyif aldığım bir şey.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bir adım geri at, neyin önemli olduğunu değerlendir ve hayattan keyif al.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sanırım onu yapmaktan keyif almazdım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ayrıca şu kelimelere de göz atın: baba, çoğunluğu, değişimi, duyamazlar, Kredi, kartıyla, ödeyebilir, miyim, yardım, edebilir.