"döktü" içeren Türkçe örnek cümleler

döktü kelimesini Türkçe bir cümlede nasıl kullanacağınızı öğrenin. 100'den fazla özenle seçilmiş örnek.

Mate'in Mac uygulamasını deneyin

Safari ve diğer macOS uygulamalarında tek tıklamayla çeviri yapın.

ücretsiz deneyin

Mate'in iOS uygulamasını deneyin

Safari, Mail, PDF'ler ve diğer uygulamalarda tek tıklamayla çeviri yapın.

Mate'in Chrome uzantısını deneyin

Tüm web siteleri ve Netflix altyazıları için çift tıklama çevirisi.

Ücretsiz edin

Mate uygulamalarını deneyin

Bilgisayarınızdaki Chrome'a (veya başka bir tarayıcıya) yükleyin ve interneti sanki yabancı dil yokmuş gibi okuyun.

Ücretsiz edin

Düşüncelerini kağıda döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom cinayetle suçlandığında soğuk ter döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

O acı gözyaşları döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onun boynunda isilik döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom kendini uyandırmak için kendi üzerine soğuk su döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom kendisine biraz süt döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, düşüncelerini kağıda döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, şişeden biraz süt döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kendi üzerine soğuk su döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kamyon kumu yere döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Koşucular suyu kafalarına döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

O bana dil döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom sütü döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom diz üstü bilgisayarına bir bardak süt döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom içkisini Mary'nin üstüne döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom içkisini döktü, bu yüzden ona bir tane daha aldım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom gömleğine biraz şarap döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom birkaç ilacı ilaç şişesinden döktü ve onları ağzına attı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom tabağa biraz bira döktü ve köpeği için onu yere koydu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom bir kupaya biraz kaynamış su döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom bir çorba kaşığına biraz öksürük ilacı döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom kedisi için bir fincan tabağına biraz süt döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom bardağına biraz daha şarap döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom bardağının içindekileri lavaboya döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom kalan birayı lavaboya döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom çorbayı büyük bir teneke kaseye döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom suyu bardaktan döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom rom şişesini açtı ve bir bardağa biraz döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Uçuş görevlisi kazara Tom'un üstüne biraz sıcak kahve döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ütü ısınırken Mary buhar yapmak için hazneye damıtılmış su döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Uçuş görevlisi yanlışlıkla Tom'un üzerine biraz sıcak kahve döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom evrak çantasının içindekileri masaya döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Hikayeyi dinlerken gözyaşı döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom çöpü döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom kahvesini döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom kaseye biraz tahıl döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom kaseye biraz süt döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom kedisi için şişeden kaseye biraz süt döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom fincana sıcak su döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom fincana süt döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom bardağa biraz burbon döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom bardaklara kanyak döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom başına soğuk su döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom kendi üzerine soğuk su döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

O yanlışlıkla kahvesine tuz döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom lavaboya gitti ve içkisinin geriye kalanını döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom torbayı açtı ve ayçiçeği tohumlarını döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom kendine bir viski daha döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom başının üzerine biraz soğuk su döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sadece heyecan olsun diye masum kanı döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Anneannem bir avuç yeşil fasulyeyi çıkardı. Onları eski bir tavanın içine döktü. Sabırla onları kızarttı, bakır kulplu bir ahşap el değirmeninde öğüttü, sonucu eski moda bir Macar espresso makinesi içine sıktı, onu bir tepsiye koydu ve iki saat sonra, o kahveydi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom klavyesinin üzerine bir fincan kahve döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Komşunun kedisi süt fincanını zemin karoları üzerine döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Deprem her şeyi kırıp döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom içkisini döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom tekrar bir şey döktü mü?
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom masanın üzerine mürekkep döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sonra küçük Gerda, onun göğsüne dökülen, oradan kalbine nüfuz edip, buz kalıbını eriten ve orada saplanmış olan küçük cam parçasını alıp götüren sıcacık gözyaşlarını döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kahveyi masanın üzerine döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom beyaz gömleğine biraz kırmızı şarap döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom kedisi için tasa süt döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom sütü karıştırıcıya döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom sütü mısır gevreğine döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

O içini döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onun ölümü üzerine timsah gözyaşları döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom düşüncelerini kâğıda döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, erimiş kurşunu bir huniye döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, sütü bir çanağa döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Güçlü bir rüzgar ağaçların yapraklarını döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, içkisini tüm smokinimin üzerine döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, içkisini tüm elbisemin üzerine döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, sütü bir kaseye döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom üzerine bir kova buzlu soğuk su döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom gözyaşı döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

O hazır kahveyi karıştırdı ve sütün içine döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kız babası öldüğünde biraz gözyaşı döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yere kim mürekkep döktü?
Translate from Türkçe to Türkçe

Mürekkebi yere kim döktü?
Translate from Türkçe to Türkçe

Çocuk mürekkebi döktü ama böyle olsun istemedi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kim sütü yere döktü?
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom beyaz halı üzerine mavi boya kutusunu döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom, Mary'nin beyaz elbisesinin her yerine kırmızı şarap döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom kedileri için bir kaseye biraz süt döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom gömleğimin her yerine kahve döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom sütü bir kaseye döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'ye çarptı ve içkisini ona döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kendi üzerine sıcak su döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom içini döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom, Mary'nin bardağına biraz şarap döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom kendi üzerine su döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom kendi üstüne kahve döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom gömleğinin üstüne çorba döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom gömleğinin üzerine şarap döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom masaya kahve döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sami bir bardak antifriz döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sami polis sorgulama odasında her şeyi döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom, Mary'nin bütün elbisesinin üzerine kahve döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom içkisini kendi üstüne döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom kendine biraz mısır gevreği döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom ne döktü?
Translate from Türkçe to Türkçe

Yıldızspor Anadoluspor karşısında ecel terleri döktü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ayrıca şu kelimelere de göz atın: New, York'ta, yaşıyor, sesli, konuştu, ikinci, kattan, duyabildim, İş, ben.