"borç" içeren Türkçe örnek cümleler

borç kelimesini Türkçe bir cümlede nasıl kullanacağınızı öğrenin. 100'den fazla özenle seçilmiş örnek.

Mate'in Mac uygulamasını deneyin

Safari ve diğer macOS uygulamalarında tek tıklamayla çeviri yapın.

ücretsiz deneyin

Mate'in iOS uygulamasını deneyin

Safari, Mail, PDF'ler ve diğer uygulamalarda tek tıklamayla çeviri yapın.

Mate'in Chrome uzantısını deneyin

Tüm web siteleri ve Netflix altyazıları için çift tıklama çevirisi.

Ücretsiz edin

Mate uygulamalarını deneyin

Bilgisayarınızdaki Chrome'a (veya başka bir tarayıcıya) yükleyin ve interneti sanki yabancı dil yokmuş gibi okuyun.

Ücretsiz edin

O her zaman benden borç para alıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ulusal borç büyüyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben borç para alırım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sana borç para vereceğim, ama aklında bulunsun, bu son kez.
Translate from Türkçe to Türkçe

Dima " Bekle," "Ben, bana biraz borç verebilecek birini biliyorum." dedi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bankalar Japon-Amerikalılara borç para vermeyi reddetti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom bir miktar borç para istiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom sizden biraz borç para istiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'den borç para istedi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Arkadaşlarından borç para almamanı tavsiye ederim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Arkadaşlarımdan borç para aldım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben sadece Tom'dan değil aynı zamanda eşinden de borç para aldım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bana biraz borç verir misin?
Translate from Türkçe to Türkçe

Ona onun tarafından arkadaşlarından borç para almaması tavsiye edildi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bir dolar borç verebilir misin?
Translate from Türkçe to Türkçe

Asla borç para vermemek prensibimdir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Asla borç para almamayı prensip edinirim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Araba almak için borç almak zorunda kaldım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'den borç istemeyecek kadar akıllı olmalı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un Mary'den borç para istemeye cesareti var.
Translate from Türkçe to Türkçe

Senden borç istemeye cesaretim yok.
Translate from Türkçe to Türkçe

Şirket borç altında.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sanırım Tom'a borç para vermek kötü bir fikir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Hepinize bir teşekkürü borç bilirim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Öğretmenlerime teşekkürü bir borç bilirim.
Translate from Türkçe to Türkçe

30 dolar borç alabilir miyim?
Translate from Türkçe to Türkçe

Ona borç verecek kadar aptal değilim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom bir süre fena hâlde borç içindeydi ama tekrar kendi ayakları üzerinde duruyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ona faizsiz 500 dolar borç verdim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Mortgage insanların ev satın almak için kullanabileceği bir borç türüdür.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bana otuz dolar borç verir misin?
Translate from Türkçe to Türkçe

Borç üstüne borç yapıyorsunuz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Borç üstüne borç yapıyorsunuz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom bana 300 dolar borç alması gerektiğini söyledi.
Translate from Türkçe to Türkçe

O bir borç aldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ona biraz borç para verebilir misin?
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom senden borç para aldı mı?
Translate from Türkçe to Türkçe

300 dolar borç alabilir miyim?
Translate from Türkçe to Türkçe

Kocası ölüp giderken büyük bir borç bıraktı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Borç ve ihtiyaç komşudurlar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu bir borç değil.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'a ona biraz borç para vermeye hazır olacağımı söyledim.
Translate from Türkçe to Türkçe

%5 faizle borç aldık.
Translate from Türkçe to Türkçe

Eğer paraya ihtiyacın varsa, sana biraz borç vereceğim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Para borç aldığımızda koşulları kabul etmeliyiz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Artık borç paraya ihtiyacım yok.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bana biraz borç para verebilir misin?
Translate from Türkçe to Türkçe

Ona biraz borç para verdim, halen geri vermedi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom borç içinde boğuluyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Borç batağında insanlar var.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben onlardan borç para aldım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bay Morita sermaye olarak borç para kullanarak bir işe başladı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bir taksi için bana otuz dolar borç verebilir misin?
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom sık sık arkadaşlarından borç para aldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Biraz borç para verebilirsen çok makbüle geçer.
Translate from Türkçe to Türkçe

Biz borç para aldığımızda , şartları kabul etmeliyiz .
Translate from Türkçe to Türkçe

Edo sakinleri için yılın ilk palamudu borç para almak anlamına gelse bile alınması gereken bir şeydi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bana borç para verecek kadar kibardı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Borç krizi bitmedi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Arkadaşlardan borç almamak gerektiğini biliyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, proje üzerinde yaptığı kaybı finanse etmek için erkek kardeşinden borç aldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu ödemek istediğim bir borç.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bir arkadaştan biraz borç para aldım.
Translate from Türkçe to Türkçe

İspanya'nın 100 milyar euro borç alması gerekecek.
Translate from Türkçe to Türkçe

O bana borç para vereceğini söyledi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ondan borç para aldım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben borç çorbası yedim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bankamdan borç para aldığın için teşekkürler.
Translate from Türkçe to Türkçe

Borç verdiğim insanlar asla bana geri ödeme yapmıyorlar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Borç saatini web siteme nasıl gömebilirim?
Translate from Türkçe to Türkçe

Ulusal borç son on yılda üç katına çıkmıştır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'ye borç para vermemenin daha iyi olduğunu düşünüyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Borç para ver ki arkadaşını kaybedesin.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom şu anda Mary'ye hiç borç para veremez.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un Mary'den borç istemesi zordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Şirket borç içinde.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onun borç miktarı ödeyebileceğinden çok fazla.
Translate from Türkçe to Türkçe

Dan sık sık arkadaşlarından borç para aldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bir banka ona ihtiyacın olmadığını kanıtlayabilirsen sana borç para verecek bir yerdir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Neden onun gibi birine borç para verdin?
Translate from Türkçe to Türkçe

Onlara elli avro borç verebilir misiniz?
Translate from Türkçe to Türkçe

Şu anki borç limiti 15.2 trilyon dolar seviyesindedir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu borç çok ağır faiz taşıyacak.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, ona biraz borç para verme konusunda amcasına yaklaştı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Teşekkürü bir borç bilirim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'dan borç istedim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'nin neden otuz dolar borç alması gerektiğini bilmiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom neden Mary'nin otuz dolar borç alması gerektiğini bilmiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Borç para almak ilkelerime aykırıdır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ona borç para vermek senin aptallığın.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'dan hiç borç para almadım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bana bir dolar borç verir misin?
Translate from Türkçe to Türkçe

Borç hayatını mahvedebilir.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, borç batağına saplanmış.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gırtlağımıza kadar borç içindeyiz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Daha fazla borç para vermiyoruz.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, borç içinde.
Translate from Türkçe to Türkçe

Borç içindeyim.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, borç içindedir.
Translate from Türkçe to Türkçe

O borç batağına saplanmıştı ve evini elden çıkarmak zorunda kaldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kimse bana para borç vermez.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ayrıca şu kelimelere de göz atın: Bill, kadar, yaşlı, genç, telaşlıydı, ki, konuşmaya, vakti, yoktu, işe.