"beklemek" içeren Türkçe örnek cümleler

beklemek kelimesini Türkçe bir cümlede nasıl kullanacağınızı öğrenin. 100'den fazla özenle seçilmiş örnek.

Mate'in Mac uygulamasını deneyin

Safari ve diğer macOS uygulamalarında tek tıklamayla çeviri yapın.

ücretsiz deneyin

Mate'in iOS uygulamasını deneyin

Safari, Mail, PDF'ler ve diğer uygulamalarda tek tıklamayla çeviri yapın.

Mate'in Chrome uzantısını deneyin

Tüm web siteleri ve Netflix altyazıları için çift tıklama çevirisi.

Ücretsiz edin

Mate uygulamalarını deneyin

Bilgisayarınızdaki Chrome'a (veya başka bir tarayıcıya) yükleyin ve interneti sanki yabancı dil yokmuş gibi okuyun.

Ücretsiz edin

Tüm yapmanız gereken, onun cevabını beklemek.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bir bilet almak için en az bir saat beklemek zorunda kalırsın.
Translate from Türkçe to Türkçe

Beklemek ve görmek zorunda kalacaksınız.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un canı beklemek istemiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'yi ne kadar beklemek zorunda kalacağını merak etti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom sonraki otobüsü beklemek istedi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Arkadaşımın gelmesini çok uzun süre beklemek zorunda kaldığımda huzursuz hissediyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sonuna kadar beklemek zorunda değilsin.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary için ne kadar beklemek zorunda olduğunu bilmiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Beklemek ister misiniz?
Translate from Türkçe to Türkçe

Biz onu beklemek zorundayız.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom, Mary'yi beklemek zorunda.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ne kadar süre beklemek zorundayım?
Translate from Türkçe to Türkçe

Beş yıl beklemek için çok fazla uzun.
Translate from Türkçe to Türkçe

Üç saatten daha fazla beklemek zorunda kaldım.
Translate from Türkçe to Türkçe

En kötüsünü beklemek zorundayız.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ne kadar beklemek zorunda kalacağız?
Translate from Türkçe to Türkçe

O kadar uzun beklemek istemiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Altı ay beklemek için uzun bir süredir.
Translate from Türkçe to Türkçe

On dakika onu beklemek zorunda kaldık.
Translate from Türkçe to Türkçe

İki saat beklemek için çok uzundur.
Translate from Türkçe to Türkçe

Beklemek beni öldürüyor!
Translate from Türkçe to Türkçe

Bir süre beklemek umurumda değil.
Translate from Türkçe to Türkçe

Artık beklemek istemiyoruz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yapmanız gereken bütün şey beklemek ve görmektir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom o kadar uzun beklemek istemiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom artık beklemek istemiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Canım daha fazla beklemek istemiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bir sonraki otobüsü yirmi dakika beklemek zorunda kaldım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gelecek geceye kadar beklemek istedi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom üç saat kuyrukta beklemek zorunda kaldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Otobüsü bir süre beklemek zorunda kaldık.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ne kadar süre beklemek zorunda kalacağımızı düşünüyorsun?
Translate from Türkçe to Türkçe

Yapmanız gereken bütün şey onun cevabını beklemek.
Translate from Türkçe to Türkçe

Daha fazla beklemek zaman kaybı gibi görünüyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gerçekten iki saat beklemek istiyor musun?
Translate from Türkçe to Türkçe

Bir sonraki otobüsü beklemek yerine yürüyebiliriz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom yaklaşık üç saat Mary'yi beklemek zorunda kaldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom beklemek zorunda kalacak.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sık sık beklemek zorundayız.
Translate from Türkçe to Türkçe

Beş saat beklemek zorunda kalacağız.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom beklemek istemiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Beklemek zorundayım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Canım beklemek istiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un cevabı için uzun süre beklemek zorunda kaldım fakat o buna değdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sevilmeyi beklemek ne kadar zormuş meğerse.
Translate from Türkçe to Türkçe

Biz birbirimizi beklemek istemedik mi?
Translate from Türkçe to Türkçe

Beklemek zorundayız.
Translate from Türkçe to Türkçe

On yıl beklemek için uzun bir süre.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom beklemek istemedi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Beklemek zorundasın.
Translate from Türkçe to Türkçe

Beklemek zorundasınız.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yapabileceğimiz tek şey beklemek.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom beklemek istiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Daha ne kadar beklemek zorunda olacağımızı düşünüyorsun?
Translate from Türkçe to Türkçe

Sadece beklemek zorunda kalacağız.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ara sıra beklemek zorundasın.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ara sıra bunun olmasını beklemek zorundasın.
Translate from Türkçe to Türkçe

Beklemek zorunda kalacaklarını onlara söyle.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'a beklemek zorunda kalacağını söyle.
Translate from Türkçe to Türkçe

Belki beklemek zorunda kalacağım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Belki beklemek zorunda kalmayız.
Translate from Türkçe to Türkçe

Daha fazla beklemek tam bir zaman kaybıdır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bütün yapman gereken karanlığa kadar beklemek.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu beklemek zorunda kalacak.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sanırım yapabileceğimiz bütün şey beklemek.
Translate from Türkçe to Türkçe

Beklemek istemiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Çok beklemek zorunda kalmadım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bütün yapman gereken beklemek.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom ve Mary beklemek istemediler.
Translate from Türkçe to Türkçe

Benimle beklemek zorunda değilsin.
Translate from Türkçe to Türkçe

Taksi beklemek ne kadar zaman sürer?
Translate from Türkçe to Türkçe

Herkes beklemek zorunda.
Translate from Türkçe to Türkçe

Üç saatten daha fazla beklemek zorunda olacağını sanmıyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bir hafta daha beklemek istiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Diğerlerini beklemek zorunda mıyız?
Translate from Türkçe to Türkçe

Daha fazla beklemek zaman kaybı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Otobüsü uzun süre beklemek zorunda kaldık.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'u beklemek istediğinden emin misin?
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom beklemek zorunda kaldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Beklemek zorunda olabilirsiniz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sanırım biraz daha beklemek zorunda kalacağım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Umduğumdan daha uzun beklemek zorunda kaldım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sana geri ödeyebilmemden önce Tom'un bana borçlu olduğu parayı bana ödemesini beklemek zorunda kaldım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'u beklemek yerine, yemek soğumadan önce şimdi yiyelim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Beklemek istersen, anlarım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Benim tavsiyem beklemek ve Tom'un ne yaptığını görmek.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sadece beklemek ve ne olduğunu görmek zorunda olacağız.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un buraya gelmesi için beklemek zorundayım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom üç saat beklemek zorunda kaldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom bilet gişesindeki kuyrukta üç saatten fazla beklemek zorunda kaldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Neden çok uzun süre beklemek zorunda kaldık?
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom çok uzun süre beklemek zorunda olmadığını söyledi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'yi beklemek zorunda kaldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Beklemek dışında yapabileceğimiz bir şey yok.
Translate from Türkçe to Türkçe

Barda beklemek ister misin?
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary oraya gelinceye kadar beklemek zorunda kaldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sadece o zamana kadar beklemek zorunda kalacağız.
Translate from Türkçe to Türkçe

Son dakikaya kadar beklemek istemiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom gelinceye kadar gerçekten beklemek istiyor musun?
Translate from Türkçe to Türkçe

Yarına kadar beklemek istemediğinden emin misin?
Translate from Türkçe to Türkçe

Ayrıca şu kelimelere de göz atın: kazanır, gel, yazıyor, mühendisim, Yediğim, dans, yağıyor, okuyorsun, şarkıyı, bilmiyordum.