Türkisch Beispielsätze mit "yapmaya"

Lernen Sie, wie man yapmaya in einem Türkisch Satz verwendet. Über 100 handverlesene Beispiele.

Probieren Sie die Mate Mac-App aus

Übersetzen Sie in Safari und anderen macOS-Apps mit einem Klick.

kostenlos ausprobieren

Probieren Sie die Mate iOS-App aus

Übersetzen Sie in Safari, Mail, PDFs und anderen Apps mit einem Klick.

Probieren Sie die Mate Chrome-Erweiterung aus

Doppelklick-Übersetzung für alle Websites und Netflix-Untertitel.

Kostenlos ausprobieren

Probieren Sie Mate-Apps aus

Installieren Sie es in Chrome (oder einem anderen Browser) auf Ihrem Computer und lesen Sie das Internet, als gäbe es keine Fremdsprachen.

Kostenlos ausprobieren

Bugün 1 Nisan! Haydi şaka yapmaya!
Translate from Türkisch to Deutsch

Yürüyüş yapmaya ne dersin?
Translate from Türkisch to Deutsch

Matematik, yarın kalkarsan ve evrenin gittiğini keşfedersen yapmaya devam edebileceğin, bilimin bir parçasıdır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Gelecek ay Zao'da kayak yapmaya gidebilirim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Turnalar yuvalarını kilisenin çan kulelerine yapmaya eğilimliler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dün alışveriş yapmaya gitmedi, değil mi?
Translate from Türkisch to Deutsch

Alışveriş yapmaya gitmeliyim, bir saat içinde döneceğim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yüzmeyi kayak yapmaya tercih ederim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yurt dışında öğrenim yapmaya karar verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar buluşmaları süresince kayak yapmaya gittiler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hepimiz hata yapmaya karşı yükümlüyüz.
Translate from Türkisch to Deutsch

1980 yılında bu arabayı yapmaya başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun yurtdışında eğitim yapmaya gitmemesinin nedeni budur.
Translate from Türkisch to Deutsch

Eski günlerde, kışın buz pateni yapmaya giderdik ama şimdi çok yaşlıyız.
Translate from Türkisch to Deutsch

Niçin bahçe hakkında bir şey yapmaya çalışmıyorum?
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben senin için herhangi bir şeyi yapmaya hazırım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tatoeba'nı yeni versiyonu, insanları eklemeye ve onlarda redaksiyon yapmaya olanak sağlayacak!
Translate from Türkisch to Deutsch

İstasyona kadar öyle yapmaya çalış.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ev ödevimi yapmaya çalıştım, fakat nasıl yapacağımı gerçekten bilmiyordum, bu yüzden vazgeçtim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kışın sık sık kayak yapmaya gittim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bugün ben de elimden geleni yapmaya çalışacağım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben çok sık kayak yapmaya giderim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir şey yapmaya başladığı zaman, o kendini ona adıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun diğer talibinin olduğunu öğrendiğinde, ciddi olarak ona kur yapmaya başladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Güneş batıncaya kadar resmi yapmaya devam edeceğim.
Translate from Türkisch to Deutsch

O aynı hatayı yapmaya devam ediyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sörf yapmaya düşkündür.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom genellikle yapmaya çalıştığını başarır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, her sabah bazı hafif egzersizler yapmaya çalışır.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, seyahat yapmaya alışkındır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sorun hakkında bir şey yapmaya teşebbüs eden tek kişiydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom futbol takımı yapmaya kararlıydı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom yerel doğal yaşamı korumak için gücü dahilinde her şeyi yapmaya söz verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom asla bir nehre rafting yapmaya gitmedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom diyet yapmaya ve biraz zayıflamaya karar verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom tek başına kamp yapmaya gitmenin eğlenceli olmayacağına karar verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom yamaç paraşütü yapmaya çalışmanın eğlenceli olacağına karar verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un şimdiye kadar yapmaya çalıştığı en tehlikeli şey bangee jumping'tir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Senin için herhangi bir şey yapmaya oldukça istekliyim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Eğer bir şey yapmaya değiyorsa, kötü olarak yapmaya değer.
Translate from Türkisch to Deutsch

Eğer bir şey yapmaya değiyorsa, kötü olarak yapmaya değer.
Translate from Türkisch to Deutsch

O resim yapmaya düşkündür.
Translate from Türkisch to Deutsch

O bir diyet yapmaya çalıştı ve beş kilo kaybetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O aynı hataları yapmaya devam ediyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Parkta bir yürüyüş yapmaya ne dersiniz?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tüm arkadaşlarım beni elimden gelenin en iyisini yapmaya teşvik etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O Hokkaido'da kayak yapmaya gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O tür bir şeyi yapmaya ancak Tom'un cesareti vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sue ve John uzun uzun düşündükten sonra yapmaya karar verdiler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kate sınıf arkadaşları arasında popüler değil çünkü o her zaman kendi istediğini yapmaya çalışıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sam, ocak ayında kayak yapmaya gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin ne yapmaya çalıştığını anlayamıyor gibi görünüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'yi ona gönderilen bir zarfı açmak için buğulama yapmaya çalışırken yakaladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'yi top cambazlığı yapmaya çalışırken gördüğünde gülmemek için kendini güçlükle frenledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary ile bir anlaşma yapmaya karar verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom yapmaya söz verdiği şeyi yaptı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary'nin ne yapmaya çalıştığı hakkında Tom'un en küçük bir fikri bile yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onu yapmaya çalış.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben güveç yapmaya başladım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben bunu yapmaya devam edemem.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ne yapmaya niyet ediyorsun?
Translate from Türkisch to Deutsch

Biz Kanada'da kayak yapmaya gittik.
Translate from Türkisch to Deutsch

Elimden geleni yapmaya çalışacağım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Keşke kayak yapmaya gidebilsem.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ne yapmaya çalışıyorsun?
Translate from Türkisch to Deutsch

Göl üzerinde buz pateni yapmaya gittim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Burada, herkes kayak yapmaya gider.
Translate from Türkisch to Deutsch

Burada herkes kayak yapmaya gider.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocuk gürültü yapmaya başladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir daha ki sefer daha iyi yapmaya çalışın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onunla kayak yapmaya gitmek istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar bir köprü yapmaya karar verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sadece para yapmaya çalışıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

O istediğini yapmaya çalışacak.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kışın onlar her zaman kayak yapmaya giderler.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, bir konuşma yapmaya korkuyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Geçen kış Kanada'da kayak yapmaya gittim.
Translate from Türkisch to Deutsch

O sonunda yapmaya başladığı şeyi başardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yapmaya kalktığın şeyi başardın mı?
Translate from Türkisch to Deutsch

Ailem her kış kayak yapmaya gider.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yapmak istemediğim hiçbirşeyi yapmaya beni zorlayamazsın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Amerikada tıp eğitimi yapmaya niyetlendim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Herkesin önünde konuşmalar yapmaya alışık değilim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Elinden geldiği kadar yapmaya çalış.
Translate from Türkisch to Deutsch

Üşütmek istemedim, bu yüzden kayak yapmaya gitmedim.
Translate from Türkisch to Deutsch

İyi bir video kamera alır almaz, online koymak için videolar yapmaya başlayacağım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Profesyonel bir banjo oyuncusu olmak için pratik yapmaya binlerce saat harcamalısın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Senin için her şeyi yapmaya hazırım.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, hata yapmaya eğilimlidir.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, onu yapmaya devam etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben bir çocukken kayak yapmaya çok gittim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bugün kayak yapmaya gitmedim.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, konuşmalar yapmaya alışkındır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben kışın kayak yapmaya giderdim.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, geçici işler yapmaya isteklidir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kendiniz için bir şeyler yapmaya çalışın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onu yapmaya hakkın yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar petrol için sondaj yapmaya niyetlendiler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sörf yapmaya bayılıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kış boyunca kayak yapmaya gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Geçen kış Zao'ya kayak yapmaya gittim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sehen Sie sich auch die folgenden Wörter an: Birini, tanıyorum, ötekini, Ailesini, endişelendirdi, beyaz, kağıt, yeterli, Üşüyüp, ısıtıcıyı.