Türkisch Beispielsätze mit "yalnız"

Lernen Sie, wie man yalnız in einem Türkisch Satz verwendet. Über 100 handverlesene Beispiele.

Probieren Sie die Mate Mac-App aus

Übersetzen Sie in Safari und anderen macOS-Apps mit einem Klick.

kostenlos ausprobieren

Probieren Sie die Mate iOS-App aus

Übersetzen Sie in Safari, Mail, PDFs und anderen Apps mit einem Klick.

Probieren Sie die Mate Chrome-Erweiterung aus

Doppelklick-Übersetzung für alle Websites und Netflix-Untertitel.

Kostenlos ausprobieren

Probieren Sie Mate-Apps aus

Installieren Sie es in Chrome (oder einem anderen Browser) auf Ihrem Computer und lesen Sie das Internet, als gäbe es keine Fremdsprachen.

Kostenlos ausprobieren

Yalnız yürümeyi sever.
Translate from Türkisch to Deutsch

O yalnız yürümekten hoşlanır.
Translate from Türkisch to Deutsch

İstasyondan yürüyerek eve gitmek yalnız beş dakika.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yaşlı adam yalnız yaşıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Asla yalnız olma.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary'nin konuşacak hiç kimsesi yok fakat o kendini yalnız hissetmiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yalnız yaşamaya alışkın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yalnız mısın?
Translate from Türkisch to Deutsch

Yalnız mısınız?
Translate from Türkisch to Deutsch

Ormanda yalnız başına yaşadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O yalnız yaşıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Artık yalnız değil.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yalnız olmayı sever misin?
Translate from Türkisch to Deutsch

Küçük çocuklar karanlıkta yalnız bırakılmaktan korkuyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yalnız bir hayat yaşadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Beni ilkel bir ormanda yalnız bırakarak kampa geri döndün.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocukken odamda yalnız başına kitap okuyarak çok fazla zaman geçirdim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Biz bir süre onu yalnız bırakmaya karar verdik.
Translate from Türkisch to Deutsch

İncil'de, " İnsan yalnız ekmek ile yaşamayacak " diyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Her gün bir süre yalnız yaşamaktan hoşlanır.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, oraya yalnız gitmememi söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yurt dışına bazen yalnız seyahat ederdim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu şehir sen olmadan soğuk ve yalnız.
Translate from Türkisch to Deutsch

Beni buraya yalnız başıma getirttiler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Gerçek şu ki onun babası işten dolayı New York'ta yalnız yaşıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yalnız gitmemelisin.
Translate from Türkisch to Deutsch

Eğer sakıncası yoksa bir süre yalnız bırakılmak istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bu işi yalnız başına yapabilir.
Translate from Türkisch to Deutsch

O ona oraya yalnız gitmesini tavsiye etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

John oraya yalnız gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'den onu yalnız bırakmamasını rica etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'yi yalnız bulur bulmaz, ona kötü haberi söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'yi yalnız bulur bulmaz, onu öpmeye başladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom uzun süredir yalnız yaşıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mutfakta bir gürültü duysam fakat evde yalnız olsam, ne olduğunu görmek için giderim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom çok yalnız görünüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom yalnız başına olmaya alışkındı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin onu yalnız bırakmasını istedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom yalnız yaşamak istemediğini söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'yi yalnız bırakma fikrinden nefret etti fakat işe gitmek zorundaydı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary öldüğünden beri Tom yalnız yaşamaktadır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom çok yalnız hissetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom şu anda küçük bir dairede yalnız yaşıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom onu yalnız yapmış olamazdı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom işe yalnız gitmeyi seçti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sanırım Tom'un partiye yalnız gelmesi mümkün değil.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un Mary'den istediği tek şey onu yalnız bırakmasıydı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yalnız gitmeye cesaret edebilir mi?
Translate from Türkisch to Deutsch

Lütfen beni yalnız bırak.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bütün arkadaşları eve gittiğinde o yalnız hissetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O bir kitap okuyor. Onu yalnız bırakalım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Karanlıktan sonra eve yalnız yürümeyi sevmem.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom onu yalnız başına yapsın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'u yalnız bırak.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yoko artık yalnız yaşamayı imkansız buluyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary genellikle sundurmada yalnız otururdu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bob'ı benimle getirtmektense sinemaya yalnız gitmeyi tercih ederim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'ye kendini yalnız bıraktırmadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom yalnız gitmek niyetinde değil.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kendimi yalnız hissettim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Beni yalnız bırak.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben yalnız gideyim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onu yalnız bırak.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom yalnız hissetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O yalnız görünüyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom yalnız görünüyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kız yalnız.
Translate from Türkisch to Deutsch

O yalnız görünüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Arabamı yalnız bırakın.
Translate from Türkisch to Deutsch

O çok yalnız hissetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O yalnız başına kahvaltı yaptı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, yalnız olduğu anda mektubu açtı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom şimdi yalnız değil.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben yalnız olmaktan hoşlanmam.
Translate from Türkisch to Deutsch

Benim kameramı yalnız bırakın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yalnız seyahat edecekmisin?
Translate from Türkisch to Deutsch

Bazen yalnız hissediyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onu yalnız bırakalım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom yalnız olmaktan hoşlanıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Beni yalnız bırak, lütfen.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yalnız seyahat etmeyi severim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yalnız gitmeye korkuyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, yalnız olmak istedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Buraya yalnız geldin mi?
Translate from Türkisch to Deutsch

Yalnız gitmek istemiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yalnız kalmak istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Eğitimi yalnız mı yaptınız?
Translate from Türkisch to Deutsch

O benim yalnız gitmemi emretti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, oraya yalnız gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom oraya yalnız gitmek zorunda kaldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O onun yalnız gitmesine izin verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Karanlıktan sonra yalnız yürüme.
Translate from Türkisch to Deutsch

Biz onu yalnız bıraksak iyi olur.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar beni oraya yalnız gönderdiler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onu yalnız bıraksak iyi olur.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom yalnız yaşamaya alışkındır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben yalnız seyahat etmek istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

O yıllarca yalnız yaşadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Niçin beni yalnız bırakmıyorsun?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom yalnız olmayı sevmez.
Translate from Türkisch to Deutsch

İş onun tarafından yalnız başına mı yapıldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sehen Sie sich auch die folgenden Wörter an: götürmek, buradalar, söylediğinde, olmuyor, arayıcısı, istediğini, yaptırmaya, sanıyor, İstediğini, çıkaracağına.