Lernen Sie, wie man yaşayan in einem Türkisch Satz verwendet. Über 100 handverlesene Beispiele.
Übersetzen Sie in Safari und anderen macOS-Apps mit einem Klick.
Übersetzen Sie in Safari, Mail, PDFs und anderen Apps mit einem Klick.
Doppelklick-Übersetzung für alle Websites und Netflix-Untertitel.
Kostenlos ausprobierenInstallieren Sie es in Chrome (oder einem anderen Browser) auf Ihrem Computer und lesen Sie das Internet, als gäbe es keine Fremdsprachen.
Kostenlos ausprobieren
Müzede yaşayan bir hayvan yok.
Translate from Türkisch to Deutsch
Mike'ın Şikago'da yaşayan bir arkadaşı var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Çılgınlık yapmadan yaşayan insan düşündüğü kadar akıllı değildir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yaşayan hiçbir şey havasız yaşayamazdı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tímea, Polonya'da yaşayan bir Macardır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Denizde yaşayan canlıların çoğu, kirlilikten etkilenir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Kılıçla yaşayan kılıçla ölecek.
Translate from Türkisch to Deutsch
Londra'da yaşayan bir arkadaşım var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Kyoto'da yaşayan bir amcam var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ekoloji tüm çevremizde yaşayan şeylerle ilgili çalışmadır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu, denizde yaşayan bir hayvan türüdür.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu alanda yaşayan insanlar su yokluğu nedeniyle ölüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Japonya'da yaşayan insanlar Japon ülkesi anayasasına göre hareket etmelidir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Kılıçla yaşayan kılıçla ölür.
Translate from Türkisch to Deutsch
" Dünyanın çevresinin iyiliği için söylüyorum," ama aslında o "Dünya üzerinde yaşayan insanların iyiliği için. "
Translate from Türkisch to Deutsch
Yeni yolun tepede yaşayan insanlara faydası olacaktır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tatsuya'nın New York'ta yaşayan bazı arkadaşları var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom Bostonda yaşayan bir adam tanıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un Boston'da yaşayan bir sürü arkadaşları var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un Boston'da yaşayan bir arkadaşı var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom kızı Boston'da yaşayan bir adam tanıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom bitişikte yaşayan adamla geçinemiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom onun mahallesinde yaşayan çocuklara vermek için bir sürü ucuz kameralar aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Nara'da yaşayan bir arkadaşım var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Balinalar okyanusta yaşayan büyük memelilerdir.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, bitişikte yaşayan adamdır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bitişikte yaşayan çocuk sık sık eve geç gelir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Cam evlerde yaşayan insanlar taş fırlatmalılar.
Translate from Türkisch to Deutsch
Şehirde yaşayan insanlar kır yaşantısının zevklerini bilmezler.
Translate from Türkisch to Deutsch
O benim yaşayan tek akrabamdır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Burada yaşayan herkes zengin değil.
Translate from Türkisch to Deutsch
Papua Yeni Gine'de yaşayan birçok Melanezyalının çok kıvırcık saçları vardır, değil mi?
Translate from Türkisch to Deutsch
Osaka'da yaşayan bir teyzem var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Kyoto'da yaşayan bir arkadaşım var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Burada yaşayan herkes zengin değildir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Amerika'da yaşayan bir arkadaşım var.
Translate from Türkisch to Deutsch
İngiltere'de yaşayan bir arkadaşım var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sapparo'da yaşayan bir arkadaşım var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Paris'te yaşayan amcam bizi görmeye geldi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bitişikte yaşayan gence soralım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Refah içinde yaşayan insanları küçümsedi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onlar bitişikte yaşayan insanlardır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Los Angeles'ta yaşayan bir teyzem var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Kaktüsler kuru yerde yaşayan bitkilerdir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Orada yaşayan insanlar bizim arkadaşlarımız.
Translate from Türkisch to Deutsch
Her zaman yalnız yaşayan biriydim.
Translate from Türkisch to Deutsch
O yaşayan bir fosil!
Translate from Türkisch to Deutsch
Tokyo'da yaşayan yabancı iş adamları çoğunlukla ithal batı ürünlerinin yüksek fiyatlarından şikâyet etmektedir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tüm yaşam kimyaya dayalıdır ve yaşayan her şey kimyasal bileşiklerden oluşur.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tüm dünyadaki yaşayan insanlar kardeşim mi?
Translate from Türkisch to Deutsch
Dünya'da yaşayan insanları küçümsemeyin.
Translate from Türkisch to Deutsch
Londra'da yaşayan bir sürü arkadaşım var.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, yaşayan türlerin en güçlüsü değil, en zekisi değil fakat değişmek için en duyarlı olanıdır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Boston'da yaşayan birisini tanıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sadece burada yaşayan soğuğu bilir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yaşayan en büyük yalancı maalesef ki sensin.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom bana Boston'da yaşayan herhangi birini tanıyıp tanımadığımı sordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un Boston'da yaşayan herhangi bir akrabası olup olmadığını öğren.
Translate from Türkisch to Deutsch
Boston'da yaşayan bir amcam var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Boston'da yaşayan bir dayım var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Boston'da yaşayan bir ağabeyim var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Boston'da yaşayan bir arkadaşım var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Boston'da yaşayan birkaç arkadaşım var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un Boston'da yaşayan bir erkek kardeşi var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Almanya'da yaşayan bir arkadaşım var. Onun adı Tom. Onu tanıyor musunuz?
Translate from Türkisch to Deutsch
Dünyada yaşayan her şey birbirine bağlıdır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu evde yaşayan birçok insan var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Trompetler ses çıkardığında, ordu bağırdı ve trompet sesinde, adamlar yüksek sesle bağırdığında, duvar çöktü; bu yüzden herkes doğruca içeriye hücum etti ve şehri aldılar.Şehri LORD'a verdiler ve kılıçla onun içinde yaşayan her şeyi yok ettiler-erkekler, kadınlar, gençler ve yaşlılar, sığırlar, koyunlar ve eşekler.
Translate from Türkisch to Deutsch
O evde yaşayan biri var mı?
Translate from Türkisch to Deutsch
Bunlar, yandaki evde yaşayan insanlar.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yaşayan en uzun adam Carl'dır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Boston'da yaşayan çok arkadaşım var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Balina, denizde yaşayan çok büyük bir memelidir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tokyo'da yaşayan teyzem bana güzel bir bluz gönderdi.
Translate from Türkisch to Deutsch
O yaşayan bir ansiklopedi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yaşayan bir köpek, ölü bir aslandan daha iyidir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Perdeyi kapa! Caddenin karşısındaki evde yaşayan adam bir röntgenci.
Translate from Türkisch to Deutsch
Osaka'da yaşayan bir halam var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Burada yaşayan insanların %30'unun hiç okyanus görmediği gerçekten doğru mu?
Translate from Türkisch to Deutsch
Kuzey kutbunda yaşayan penguenler var mı?
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un yaşayan tek akrabası Boston'da yaşayan bir amca.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un yaşayan tek akrabası Boston'da yaşayan bir amca.
Translate from Türkisch to Deutsch
Boston'da yaşayan birini tanıyor musun?
Translate from Türkisch to Deutsch
Gözün görebildiği kadarıyla yaşayan bir ruh yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un ikisi de Boston'da yaşayan iki erkek kardeşi var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Kyoto'da yaşayan iki kız kardeşi var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Güneş sönse bütün yaşayan şeyler ölür.
Translate from Türkisch to Deutsch
Şehrin bu kısmında yaşayan bir sürü zengin insan var gibi görünüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Güneş tutulması ya da güneşin ışığını tam engelleme, güneş lekesinin karanlık ortasıyla kaplanmış alanda yaşayanlar tarafından görülür. Yarı gölge tarafından kaplanmış dünya alanında yaşayan insanlar bir kısmi tutulma görecektir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Arkadaş nedir? İki bedende yaşayan bir ruh.
Translate from Türkisch to Deutsch
Burada yaşayan insanlar üst tabakaya aittir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Burada yaşayan insanları tanıyor musun?
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom benim yaşayan tek akrabam.
Translate from Türkisch to Deutsch
Kuzey Afrikalılar az çok İtalyanlar gibidirler. Hepimiz Akdeniz çevresinde yaşayan insanlarız ve birçok kültürel özellikleri paylaşırız.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yan dairede yaşayan kadın şu anda sosyal hizmetler için çalışıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bilim adamları, sadece Antarktika'da yaşayan bir uçan penguen kolonisi keşfetti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Kyoto'da yaşayan bir ağabeyim var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Orada yaşayan bir ruh yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, yaşayan en büyük sanatçıdır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Osaka'da yaşayan amcam/dayım dün bizi ziyaret etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onun Tokyo'da yaşayan bir erkek kardeşi var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sehen Sie sich auch die folgenden Wörter an: gördüm, tanıtabilir, söyleyecek, şeyim, söylemeni, kuşuyum, İkimiz, aynı, yaştayız, sürdü.